GENCO - VALLAHİ (Âşık Melulî)
GENCO, Âşık Melulî’nin Latife mahlasıyla yazdığı şiirine bestesiyle yeni bir can vermiş. İtalyan müzisyen Davide ise, aradaki gitar solosuyla, eseri adata evrenselleştirmiş. 2008 yılında yapılan bu eseri paylaşarak sizlere sunmak da bize düştü.
MELULÎ HAKKINDA:
Asıl adı Karaca Erbil olan Âşık Melulî, 1892 yılında Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesine bağlı Kötüre köyünde dünyaya gelmiştir. Babasının adı Raşo, annesinin adı ise Hatun’dur. Karaca, yedi-sekiz yaşlarındayken köylerine gelen Arap Hoca adında bir hocadan Arapça okuma ve yazmayı öğrenir.
Dokuz-on yaşlarına geldiğinde ise babası onu, Afşin’de ikamet eden aile dostu Ermeni Penes’in yanına verir ve Karaca, Ermeni Mektebi’nde tahsiline başlar. Karaca’nın tasavvuf ile ilk tanışması da bu yıllara dayanır.
Âşık Melulî’nin, ilk şiirlerini 20’li yaşlarda yazmaya başladığı ve bu yıllarda tam emin olunmamakla birlikte “Seyfeti” ya da “Heybeti” mahlaslarından birini kullandığı aktarılmaktadır.
Melulî, ayrıca “Latife” mahlasını da kullanmıştır. Latife mahlasıyla da uzun yıllar şiir kaleme alan Melulî’nin çok sayıda şiiri Sabahat Akkiraz, Arif Sağ, Musa Eroğlu, Aynur Haşhaş, Cengiz Özkan, Muharrem Temiz, Dertli Divani gibi ses ve saz sanatçıları tarafından çeşitli müzik albümleri, TV programları ve konserlerde icra edilerek Türkiye Radyo ve Televizyon kurumu repertuvarına kaydedilmiştir.
Melulî, Alevi-Bektaşi inancı ve tasavvuf anlayışını yaşam biçimi hâline getirmiş, yaşadığı yörede ve çevrede bu inancın önde gelen bir uygulayıcısı ve öğreticisi konumuna gelmiştir. Dolayısıyla onun edebi kişiliğinde de belirleyici olan ana unsur, şüphesiz Alevi-Bektaşi inancı ve tasavvufu olmuştur.
Bilhassa ocak merkezli Aleviliği yakından tanımasının yanı sıra, Babagân Bektaşileri ile de hemhâl olması onun hayata bakış tarzını da oldukça etkilemiştir.
1986 yılında çok sevdiği eşi Bağdat’ı kaybeden Melulî, 1989 yılında vefatından bir ay önce Arap alfabesiyle kaleme aldığı “Hayatım” adlı yedi sayfalık yazısının son satırlarında “Bugün 97 yaşıma girdim: Gerçek muhabbetim arttı; aklım da batıl güçler karşısında zerre kadar sarsılmadı. Reşit yaşım bu; hayatım böyle geçti. Ve bütün Ehl-i Beyt dostlarına âhir dünya son nefesine kadar içleri Ehl-i Beyt’in muhabbetiyle dolu yaşamalarını dilerim. Âmin - Hayatımın Sonu.” ifadelerine yer vermiş ve 14 Kasım 1989 tarihinde vefat etmiştir.