İstanbul
21 Kasım, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2412.9
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66248.09$

OSMANLI ALEVİLERDEN "KIZILBAŞ" VERGİSİ ALMIŞ

09 Kasım 2024, Cumartesi 00:10
Safevi devletinin bir eyaleti olan Diyarbakır, 1514 yılındaki Çaldıran savaşından sonra Osmanlı topraklarına katılmıştı. Osmanlı, bölgeyi ele geçirdikten sonra Alevi Türkmen ve  Kürtler üzerinde yoğun bir baskı ve yıldırma politikası izledi. Aleviler, fiziki baskıların yanında, mali olarak da zor günler yaşamaya başlamıştı. Alevi Türkmen ve Kürtlerden Hristiyanlardan alınan cizye vergisi benzeri bir vergi  olan “SURH SERAN” (Kızılbaş) vergisi alınmaya başlandı. Doğu Anadolu'daki Alevi-Kızılbaşlar adeta göçe zorlandı. 1518’den itibaren bölgeye  Şafii mezhebine mensup Kürt aşiretlerinin iskan politikası izlendi.  Bu göçler neticesinde, bölgedeki nüfus yapısı da değişime uğradı. Alevi-Kızılbaşların İran’a (Safevi devletine) Göçlerinden önce, Diyarbakır bölgesindeki 869 yerleşim yerinin 438’i, Türkçe isimler taşıyordu. Bölgedeki zaviyelerin önemli bir kısmı da Alevi Türkmenlere bağlı bulunuyordu. Dediği Baba Zaviyesi, İnce Hıdır, Kara Baba türbeleri bunlardan bazılarıydı. Kişi adları da Alevi Türkmen ve Kürtlerin varlığını doğruluyordu. Tahrir defterlerinde bazı kişi adları şöyle yer almaktadır:
 
“ Şah Kulu, Şah Veli, Nur Ali, Şah Ali, Şah Hüseyin, Pir Kulu, Can Ali, Yar Ali, Gökçe, Yağmur, Sarı, Eslemez, Toktamış, Budak, Bayram, Satı, Satılmış, Bulduk"  
 
Diyarbakır (Amid) eyaleti ve bağlı sancaklarda önemli sayıda Türkmen cemaat ve aşiretleri de yer alıyordu. Örneğin;
 
--Karakeçili Aşireti, Viranşehir-Kızıltepe arasında,
--Sarılı Cemaati, Nusaybin- Akçakale-Musul arasında,
--Şakakiler Aşireti, Hasankeyf sancağında,
--Şebeklü Aşireti Musul sancağında bulunuyordu.
 
Bunların dışında, bölgede Kazıklı, İzzeddinli, Köçekli, Harbendelü, Bozulus, Dulkadirli toplulukları da konar-göçer hayat yaşıyordu. Tahrir defterlerinde Konar-göçerlerin Diyarbakır eyaletindeki nüfusun önemli bir kısmını meydana getirdiği görülmektedir. Örneğin, Tahrir defterlerinde sadece Bozulus Aşiretine mensup 8.015 erkek nüfusun (aileleri ile birlikte kırk bin) yaşadığı yer almaktadır. 
 
Diyarbakır eyaletinde, Türkmen aşiretlerinin dışında Kürt kökenli Merdisi, Basiyan, Süleymanlu, Zeriki, Zilan aşiretleri ile  Ermeni, Rum ve Yahudi toplulukları da bulunuyordu.
 
Alevi Türkmen ve Kürtlerden “Surh Seran”  (Surh-Kızıl, Seran-Başlar) vergisinin alındığı 1526 tarihli 998 numaralı Tahrir (kayıt-sayım) defteri ile 134 nolu defterlerde yer almaktadır. İlgili kayıtlara göre, Alevi Türkmen ve Kürtlerden sancaklara göre alınan “ Kızılbaş” vergisi miktarları şöyledir:
 
--Amid (Diyarbakır), 10.000 Akçe.
--Mardin, 80.000 Akçe.
--Sincar, 3.000 Akçe.
--Musul, 5.000 Akçe.
--Arabkir, 6.000 Akçe.
--Ergani, 3.000 Akçe.
--Çermik, 1.500 Akçe.
--Siverek, 5.500 Akçe.
--Kiği, 5.000 Akçe.
--Çemişgezek, 2.000 Akçe.
--Harput, 10.000 Akçe.
--Ruha (Urfa), 15.000 Akçe.
(Yrd. Doç. Dr. Mehmet Salih Erpolat, Diyarbakır Vilayeti Örneği,  XV1. Yüzyıl,sayfa,12)

Osmanlı devletinin Kızılbaş Türkmenlere ve Alevi Kürtlere “ Kafir” ve “düşman” gözüyle baktığı her hareketinde anlaşılmaktadır. Bunun neticesinde de Anadolu’daki  KızılbaşTürkmenler ile Alevi Kürtler kurtuluşu, Safevi devletine göç etmekte bulmuşlardı. Bugün İran'daki Türkmenlerin ve Horasan eyaletindeki  Kürtlerin büyük çoğunluğunu Anadolulu'dan göç edenler oluşturmaktadır.
 
Sonuç olarak, Osmanlı devleti doğu ve güney doğu Anadolu’daki  Alevi Kürt ve KızılbaşTürkmen nüfusu orada tutmayı başaramamış ve bugün kü nüfus yapısının ortaya çıkmasını sağlamıştır.
 
Kaynaklar:
--Yrd. Doç. Dr. Mehmet Salih Erpolat, "Osmanlı Arşiv Belgelerinde Türkmen Alevi Varlığını Tespit Etmenin Zorlukları ve İmkanları, Diyarbakır Vilayeti Örneği 16. Yüzyıl" isimli makalesi.
 
--Prof. Dr. Mehdi İlhan, "XV1. Yüzyıl başlarında Amid sancağı yer ve şahıs adları" makalesi.
 
-- Prof. Dr.Yılmaz Kurt, "Mardin sancağı kişi adları " makalesi.
 
 

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum