İstanbul
22 Ekim, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2412.9
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66248.09$

OCAKLAR ADIYLA VE YÖRESEL CEM OLUR MU?

14 Mart 2024, Perşembe 10:05

Erenler cemine her can giremez

Edep ile erkan yol olmayınca

Her kamberim diyen kamber olamaz

Şahın kanberine kul olmayınca...

Kavram olarak cem, Arapça bir kelime olup toplanma, birikme, bir araya gelme manasına gelmektedir.

Alevi inancına bağlı canların ibadeti “CEM”dir.

Cem’in kaynağı ise Kırklar Cemi’dir.

Alevi ibadet erkanında cemler:

• İRŞAD CEMİ.

Yani; eğitim/eğitme cemi denir. Genel anlamda yola girecek canlara Yolun edep erkanı anlatılır, gösterilir ve öğretilir. 1990 yılından bu yana yürütülen cemlerin adı “İRŞAD” yani eğitim cemi denir. 30 yıldır bir türlü GÖRGÜ/İKRAR cemlerine geçemedik

• ABDAL MUSA CEMİ.

Abdal Musa lokması ile toplum ceme çağrılır ve toplum arasında olan sorunlar ve ikilikler giderilir. Dede, Pir veya Mürşid huzurunda gönülleri birlemektir ve eşitlik güdülerek paylaşıma, birliğe bağlı kalmaktır. Abdal Musa Ceminde kural olarak yola alınma veya görgü hizmeti yoktur. Adak kurbanı olanların hizmetleri de yürütülür.

• KOLDAN / YOLDAN KOPMA CEMİ.

Koldan/ Yoldan kopma cemi, Alevi inancında düşkün olmak durumunda, yani yolun içtihatı dışına çıkarak yüz kızartıcı suç işleyenler hakkında, toplum içinde sosyal sorunların karara bağlandığı, müşkillerinin sorgulanıp sorunların giderildiği, daha bir çok konuyu kapsayan bir cemdir.

Bu cemde tüm ihtilafları Dede, Pir veya Mürşid ve ceme katılanların çoğunluğunun da onayladığı kararlar uygulanır. Verilen kararlar ve sitemler herkes için geçerlidir.

• MUSAHİPLİK / GÖRGÜ CEMİ.

Alevi inancı güçlü ahlak sistemine dayanan bir inançtır.

Başta eşitlik ilkesini, paylaşımı ve sosyal adaleti, kendi bünyesinde barındıran olmazsa olmazları olarak kabul edilen bir inanç sistemidir.

Hamı kendi içinde olgunlaştırarak, “İnsan-ı kâmil” olmak, Hakikat kapısında Vahdet-i Mevcuttan Vahdet-i Vücuda ulaşmaktır.

Hakk’a varıldığında görenin kendisi dahil varolan herşeyi Hakk’ta görmektir. Hakikat bu olsa gerektir ve İnsan-i Kamil derecesi bundan sonra öze bürünüp var olan herşeyi kendinde görebilmek ve Hakk ile Hakk olamaktır.

Alevi inancında Musahiplik birbirleri ile kaynaşıp dayanışmayı sağlayan bir öğretiye sahiptir. Bir başka anlatımla Rıza şehrinde malı mala, canı cana katarak, Rızaya teslim olmak ve o şehirdeki canlarla birlikte yaşamaktır kısacası eline, beline, diline sahip ol ilkeleri Rıza şehrinin olmazsa olmazlarıdır.

Kısa anlatımımızda her bir kelime ve cümle yüzlerce anlam ifade etmektedir ve kısaca böyle izah edebilirim.

• HIZIR CEMİ.

• MUHARREM CEMİ.

• NEVRUZ CEMİ.

• DARDAN İNDİRME CEMİ.

• BİRLİK CEMİ.

Cemlerimizi kısaca özetlemeye çalıştım.

Gelelim yazımın başlığına:

Ocaklar adıyla ve yöresel cemler olur mu?

OLMAZ, OLMAZ, OLMAZ!

HIZIR CEMİ ve diğer CEMLER her yörede/ köyde/şehirde/ocakta adı HIZIR CEMİ veya yukarda belirtmiş olduğum cemler olarak geçer.

CEMLERE başka kutsalların ve köylerin adlarını eklemenin anlamı ve manası yoktur olamaz da ve doğru da değil.

Hangi ocak olursa olsun, doğru değil.

Yukarda dilimiz ve bilgimiz kadarıyla cemleri anlatmaya çalıştım.

Ey Dedeler, Pirler, Mürşidler, Talipler; yolu özünden koparmadan sürdürmek hepimizin görevi olmalı.

YOLUMUZU ve İNANCIMIZI özünden koparmayın.

Atanızdan nasıl aldıysanız olduğu gibi yürütün.

Her ocak kendi adıyla cem yürütürse halimiz yaman.

Ocakları bir birbirleriyle yarıştırmayın.

Ocakları tartıştmayın.

Maşallah, zaten haddinden fazla dede bolluğu var! “Yaradan verdikçe veriyor!

Hiç gündemimizde ve aklımızda olmayan İslam’ın dışı/ içi tartışmasını yarattılar. Ali’siz Alevilik yarattılar.

Alevi Aleviye cemevinin kapısını kapattı; benim düşüncemden değilsen, kurumuma kayıtlı değilsen cem evine giremezsin denilerek, yasak kararnameleri yayınladılar.

Alevi inancında kurban bayramı yok deyip, utanmadan kurban kesmeyin, ama kurban bağışı olarak bize bağışlayın, deyip aklımızla dalga geçtiler!

Dedeler, Pirler, Mürşidler, Talipler; bari sizler yolunuza inancınıza sahip çıkın ki, bir de sizler ile uğraşmayalım.

Tüm bunları koyun postuna bürünmüş içimizde dolaşan “Hınzır paşalar” yarattılar.

Bizi bize düşürdüler, oysa büyük kentlere ve Avrupa ya gelmeden önce, ne İslam’ın içi, ne de dışı vardı!.

Ne Ali’siz, ne de X Alevi vardı.

Hepimiz bir can değil miydik? Ne X ocağının cemi vardı, ne de X ocağın vakfı vardı.

Ne X Cemevi dedesi vardı, ne de X cemevine girme yasagı vardı

Peki, bize ne oldu?

Biz neden bu sorunları yaşıyoruz?

Kendimizi sorgulayalım, kendi özümüzü sorguya çekelim.

Neydik, ne olduk, sorusunu kendi özümüze soralım.

Hepimizde hatalar eksiklikler olamadı mı?

Olmadı diyen doğruyu söylemiyor...

Öyleyse, neden bu yasaklar konuluyor?

Alevi yolunda inancında, hatta “solculukta” yasaklar var mı?

Dede cemde posta oturur, öğüt nasihatta bulunur, yolumuzun inceliğinden, güzelliğinden, güzel ahlaktan bahseder...

Çok güzel, aynen katılıyorum. Peki dedem, bu ayrışmalara neden dur diyemiyorsun?

Dedeler en üst makamda olduğunun farkında değilse?

Halbuki, inanç ve Cem evlerinden dede sorumludur.

Kurum başkanı dedeye talimat veremez nokta.

Eğer ki, cem evi kapıları başkalarına kapalı ve hizmet etme yasağı konuluyorsa ve buna dede susuyorsa kusura bakmayın; “TUZ” kokmuştur.

Canlar, Dedeler, Pirler,Talipler;  sizlerden ricam, istirhamım, bu yola sahip çıkmak hepimizin asıl görevimiz olmalı.

Nedir bu ayrımcılık?

Alevi inancının olmazsa olmazı olan CEM adına başka isimler eklemeyin ve değiştirmeyin.

Olmazsa olmazımız olan ocakları tartışma konusu yapmayın.

Aleviyi Alevi ile karşı karşıya getirmek isteyenlere fırsat vermeyin.

Bizi bize düşürenlerin kimler olduğunu iyi bilin, “pasta bölünmesin” diyenleri iyi tanıyın.

Yorumlar

  • yorum avatar
    Zülfikar Yalçınkaya
    15-03-2024 05:56

    Allah eyvallah gercekler demine hu diyelim

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum