MİLLİ MÜCADELEDE SIR MEKTUP
11 Eylül 2024, Çarşamba 13:16Osmanlı, Cumhuriyet ve Bektaşiler adlı belgesel çalışmamızda Bektaşilerin kurtuluş savaşımıza katkılarından detaylıca bahsetmiştik.
Bektaşilerin vatan, millet sevgisini anlatmak esasen buz soğuktur, ateş yakar, dünya küre şeklindedir demek gibi malumu ilandan başka bir şey değildir.
Bedri Noyan Dedebaba “Meydanlarımızda uyarılan çerağ aslında bir irfan ışığıdır. O irfanı temsil eder. Hz. Pir’in Horasan’dan bu yana getirdiği gönüllerde tutuşturduğu, hümanist bir Türklük ve sevgi ışığıdır. İşte o yüzden de; bilim ve irfana uymayan, insanlığa uymayan, ahlak ve erdeme uymayan, Türklüğe uymayan hiçbir şey Bektaşilikle bağdaşmaz ve onunla ilgisi yoktur.” der.
Bektaşi öğretisinde yola giren cana talib çerağı olarak ifade edilen 12 çerağın bir yönüyle de cesaret, özveri, sadakat, feragat, cömertlik, iyilik, vatan sevgisi, saygı ve şefkat, çalışkanlık, hoşgörülülük, onur ve alçak gönüllüğü simgelediği öğretilir.
Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin bir katlı anlatım örneği olan “Eline, beline, diline sahip ol” sözünün de birden fazla ve aşama aşama anlamları vardır bir manası da vatanımıza, milletimize ve Türkçemize sahip çıkmaktır.
Şairin deyimi ile “kökü mazide ati” olan Bektaşilik beslendiği bu damar sayesinde içinden çıktığı topluma ve üzerinde yaşadığı topraklara hiçbir zaman vefasız olmamış, menfaat uğruna kökü dışarıda hiçbir yapının yanında durmaya tevessül etmemiş doğru zamanda doğru duruşu göstererek dosdoğru yol üzere olmayı başarabilmiştir.
Turgut Koca Halife Baba Pir Nefes Üstad adlı eserinin önsözünde “Bektaşilik Türk toplumunda denge unsurudur. Bektaşilik oldukça aşırı uçlar biri biriyle çatışamaz. Bektaşilik, zenginin fakirle, dindarın dinsizle ve hatta Sünniliğin Alevilikle çatışmasını önler. Toplumdaki her tür aşırılık arasında bir köprü görevini görür. Denge ve uyum sağlar. Kin, nefret ve intikam ortadan kalkar. Yerine kardeşlik, dostluk, sevgi, saygı gelir. Birlik ve dirliğe neden olur. Hiçbir vakit, mezhepçiliğe, tarikatçılığa, bölücülüğe ödün vermez. Birlik ve beraberliğin koruyucusudur.” der.
HAVZA'DA ALİ BABA KONUK ETTİ
Gazi hazretleri 19 Mayıs 1919 da Samsun’a çıkmış,beş gün Samsun’da kaldıktan sonra Havza’ya geçen Atatürk, Havza’da Ali Baba tarafından konuk edilmiştir.
Havza , Alevi Bektaşilerin yoğun olarak yaşadığı Amasya, Tokat ve Çorum illerinin giriş kapısıydı, yine bu civarda Selanik, Kayalar köyünden gelen Babagan Bektaşiler yaşamaktaydı ve bunu çok iyi bilen Atatürk 26 Haziran 1919 da 2nci Ordu Müfettişliği Vasıtasıyla Salih Niyazi Dedebaba ve Cemalettin Çelebi’ye telgraf çekerek desteklerini istemiş ve Erzurum ve Sivas Kongreleri sonrasında Ankara’ya geçerken, 22 Aralık 1919 günü Hacıbektaş'ı ziyaret etmiştir.
Mustafa Kemal Paşa ve yanında bulunan heyet ilk olarak o sırada Dedebaba Postunda oturan Salih Niyazi Dedebaba tarafından yolda karşılandı ve dergâhta mihman edildi.
Ertesi gün 23 Aralık 1919 günü Milli Mücadelenin manevi mimarları arasında yer alan Çelebi Cemalettin Efendi ile de baş başa uzun bir görüşme yaptı ve geceyi Cemalettin Çelebi’nin evinde geçirdi.
Mustafa Kemal Paşa ertesi gün 24 Aralık 1919 günü Hünkar Hacıbektaş Veli türbesini ziyaret ederek niyaz etti.
Dergâhta, Atatürk, Cemalettin Efendi, Salih Niyazi Dede Baba ve diğer ileri gelenlerle özel bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda bağımsızlık mücadelesi konuşuldu ve Kurtuluş Savaşı için Atatürk’e para yardımı yapıldı.
Şevket Süreyya Aydemir bu yardımın Kurtuluş savaşı için yapılan ilk para yardımıdır, diye yazar.
Geçtiğimiz günlerde Salih Niyazi Dedebaba’nın Ali Fuat (Cebesoy) Paşa’ya yazdığı bir mektup elimize ulaştı. Değerli dostumuz Tolga Topçu ve İsmail Sabah Bey’in yardımları ile eski yazı ile yazılmış bu metin latin harflerine çevrildi. Tolga Ünker dostumuz da bu tarihi vesikayı bilgisayar ortamında temizleyerek daha okunaklı hale gelmesi konusunda yardımcı oldu. Evrak katlandığı için maalesef bazı yerler okunamamıştır.
Mektup dönemin postnişini Salih Niyazi Dedebaba , Aş Evi Babası Zeynel Baba, Ekmek Evi Babası Hacı Kerim Baba , At Evi Babası Feyzi Baba
ve Mihmân Evi Babası Muhtar Baba tarafından mühürlenmiştir.
Bu mektup dikkatlice okunduğunda yukarıda aktardığımız değerlerin dönemin zorlu şartlarında hayata geçirildiğinin ve kâmil Bektaşi duruşunun tarihi bir vesikası olduğu anlaşılacaktır.
ALİ FUAD PAŞA'YA MEKTUPTA DAMAT FERİD İSYANI
Ankara'da 20. Kolordu Muhterem Komutanı Büyük Vatansever Ali Fuat (CEBESOY) Paşa Hazretlerine
Beş vakitte Hazret-i Pîr'in huzurunda mevcut olan bütün Babagan ve Dedegan ve Dervişan ve Muhibban ve Müniban ve intisâb edenler, bütün cihandaki ihvan ve bütün tarîkat-ı 'aliyyemiz ile beraber, ulusun arzu ve isteklerinin tevhidi için geceli gündüzlü canını verircesine kutsal vatanımızın kurtuluşu, yücelmesi ve ilerlemesi için çalışan milli kongrenin her bir işlerinde Tanrı ulu dergâhında Peygamber Efendimizin hürmetine kabul buyursun. İngiliz parasıyla vatanını, dînini, nâmûsunu ayaklar altına alan Damat Ferîd Paşa kâbinesi İngiliz Muhibbân Cem'iyyeti Üyesi Sinâlı Hasan Efendi nâmında vatan hâ'ini birisini Dergâh-ı Şerîfe Şeyh tayîn eder ve eline eski defter ve belgelerin muhafaza edildiği arşiv, yalandan bir belge vererek de dergâha şeyh gönderirler. Dergâha geldiği ve iş başı yaptığı gün “ben Bektaşileri Müslüman tanımam bunlar Hristiyan’dır ve hatta Sultan Mahmud da Bektaşilerin tekye ve zaviyelerini tahrip ve cemiyetlerini tağrib etmiştir” gibi manevi yola aykırı, rezilce sözler sarf ederek Müslüman ve ehl-i imanı birbirine düşman ve hasım kılmıştır.
Hatt Müfettişi Albay Osman Beyle mevcut Şube Reisi Sadık Vicdani Beyler burada iken Adı geçen Şeyh Hasan Efendi bazı yolsuzluklarda bulunmuş bunun üzerine Albay Osman Bey Ankara’ya dönüşünde fesadın önü alınmak üzere şeyhin Kırşehrine kaldırılmasına hizmet ve himmet buyurmuşlardır.
Şimdi Kırşehir'de bulunmasına rağmen, bazı kötü niyetli kişiler tarafından tekrar şeyhin dergâha gelmesi için gizlice çalıştıkları öğrenildiğinden, önce Allah'a, sonra Resûlullah'a, üçüncü olarak da Hazreti Pîr'e ve biz fakirlere hürmeten, bu fesatçı şeyhin bu kutsal makama bir daha asla ayak bastırılmaması için gerekli önlemlerin alınması konusunda destek ve yardımınızı rica ederiz.
Bu konuda ve her durumda emir ve buyruk, yönetimde olan kimselerindir.
7 Aralık 1919
Dua eden Hacı Bektaşi Veli Hazretleri Post-nişîni ve Türbedârı Salih Niyazi Dedebaba
Dua eden Aş Evi Babası Zeynel Baba
Dua eden Ekmek Evi Babası Hacı Kerim Baba
Dua eden At Evi Babası Feyzi Baba
Dua eden Mihmân Evi Babası Muhtar Baba
Ankara'da 20. Kolordu-yı Hümâyûn Kûmândân-ı Efâhimi Büyük Vatan-perver 'Alî Fu'ad Paşa Hazretleriniñ Huzûr-ı samîlerine
Mar’rûz-ı dâ’iyânemizdir
Evkât-ı Hamse'de Huzûr-ı Hazret-i pîrde mevcûd bi'l-umûm Babagân ve Dedegân ve Dervîşân ve Mubibbân ve Müniban ve müntesibân bütün küre-i arz'da bulunan ihvân dîn-i mübîn-i tarikât-i 'aliyyemizle beraber âmâl-i millîye-yi tevhîd uğrunda geceli ve gündüzlü cân-siperhâne vatan-ı mukaddesemizin halâsı, makâmı te'âlî ve terkîbi terakkisi içün çalışan millî kongreniñ her bir umûrlarında muvaffak-ı bi'l-hayr olmalarına be-hulûsü’l-bâl duâ-hân olmakdayız. Cenâb-ı Hâlık-ı bî-çûn Hazretleri da'vât-i icâbet-i âyâtımızı Dergâh-ı mu'allâsında müstecâb buyursun âmin ve bi-hürmeti Seyyidi'l-Mürselîn. İngiliz parasıyla vatanını, dînini, nâmûsunu ayaklar altına alan Ferîd Paşa kâbinesi İngiliz Muhibbân Cem'iyyeti a'zâ-yı mihvazasından Sinâlı Hasan Efendi nâmında vatan hâ'ini birisini Dergâh-ı Şerîfe Şeyh ta'yîn ider ve yeddine kuyûd-ı kadîme hilâfına bir berât-ı şerîfe virerek dergâh-ı şerîfe i'zâm iderler. Muvâsalatında işe mübâşeret itdiği gün ben Bektâşîleri Müselmân tanımam bunlar hristiyandır ve hatta Sultân Mahmûd cennet-mekânıñ da Bektâşîleriñ tekâyâ ve zevâyâlarını tahrîb ve cem'îyyetlerini tağrîb itmiş gibi bir tâkım hilâf-ı şer'-i şerîf fezahatte bulunarak iki Müselmân ve ehl-i imânı yekdiğerine düşmân ve hasım kılar.
Hatt Müfettişi Mîr-âlây Osmân Beğle mevcûd Şu'be Re'îsi Sâdık Vicdâni Beğler de burada idiler. Merkûm Şeyh Hasan Efendi mîr-i mûmâileyhânıñ huzûrlarında dâhi ba'zı yolsuzluklarda bulunmuş bunuñ üzerine mîr-i mûmâileyh Osmân Beğ Ankara’ya 'avdetinde fesâdın önü alınmak üzre şeyhiñ Kırşehrine kaldırılmasına hidmet ve himmet buyurdular. Şimdi Kırşehir’de bulunur ise de ba'zı bed-hâhân taraflarından yine şeyhiñ dergâh-ı şerîfe gelmesiçün sûret-i Hak’dan görünerek el altı çalışdıkları istihbâr kılındığından evvel Allâh sâniyen Resûlullâh ve sâlisân Hazret-i Pîr'e ve biz fukarâya hürmeten bu fesâd şeyhiñ ilelebet bu makâm-ı kudsiyyet-i ittisâma ayak bastırılmaması esbâbınıñ istikmâline delâlet ve inâyet buyurarak şu hidmet-i hasene ile de mâdâmeti’d-devrân mazhar-ı dâ'vât-ı Hayrîyye ve ezkâr-ı cemîle olmalarını bütün ihvân-ı dîn-i Mübîn tarîkat-ı 'aliyye ve tevhîd-i âmâl-i millîyemiz nâmına kemâl-i sûzişle tazarru' ve niyâz eyleriz. Ol-bâbda ve her halde ve katbe-i ahvâlde emr ü fermân hazret-i men-lehü'l-emrindir. Fî rebiü'l-evvel sene 338 ve fî kânûn-ı evvel sene 335
Ed-dâ'i Hacı Bektâş-ı Veliyy Hazretleri Dergâh-ı Şerîfi Post-nişin ve Türbedârı (mühür)
Ed-dâ'i Aş Evi Babası (mühür)
Ed-dâ'i Ekmek Evi Babası (mühür)
Ed-dâ'i At Evi Babası (mühür)
Ed-dâ'i Mihmân Evi Babası (mühür)
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum