KERBELA’NIN İNTİKAMINI ALAN KOMUTAN KİMDİ?
15 Temmuz 2024, Pazartesi 12:06Emevi halifesi Yezid’in ordusu tarafından Miladi 680 yılında Kerbela’da şehit edilen Hz. Hüseyin’in intikamını alan komutan Muhtar Sekafi kimdi? Bunu nasıl başarmıştı? Muhtar Sekafi’nin hayatını merak etmiştim. Araştırmalarım sonunda Muhtar Sekafi hakkında objektif diyebileceğimiz bir çalışmanın Yardımcı Doç. Dr. Hasan Yaşaroğlu tarafından 1991 yılında yüksek lisans tezi olarak yazıldığını öğrendim. Marmara üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde hazırlanan tez, ”Muhtar Es Sekafi’nin Hayatı” başlığı ile sunulmuştu. Bu makalemizde sayın Hasan Yaşaroğlu’nun yüksek lisans tezini ana kaynağımız olarak kullanacağız.
Muhtar Es Sekafi, Miladi takvime göre 622 yılında Taif’te doğdu. Taif’in Sekafi kabilesine mensup olup, Arap asıllıdır. Babası Ebu Ubeyde Es Sekafi, Hz. Muhammed hayatta iken m
Müslüman olmuştu. Ebu Ubeyde, 634 yılında İranlılarla yapılan savaşta şehit düştü. Amcası Mesud onu himayesine alarak yetişmesine katkıda bulundu. Hz. Ali 656 yılında halife olduğunda, amcası Mesud Es Sekafi ile birlikte Hz. Ali’nin isteği üzerine Küfe’ye yerleşti. Amcasının Medain valiliği döneminde yardımcılığını yaptı. Cemel, Sıffin ve Nahrevan savaşlarına katıldı. Bu savaşlarda Hz. Ali’nin ordusunda öne çıkan komutanlardan oldu. 661 yılında Hz. Ali’nin şehit edilmesinden sonra, Küfe’de Hz. Hasan’ın halifeliği için çalışmalarda bulundu. Hz. Hasan’a yapılan suikast girişiminden sonra bir dönem korumalığını yaptı. Hz. Hasan halifelikten feragat edip Medine’ye yerleşince, 680 yılına kadar Küfe yakınlarındaki çiftliği ile ilgilendi.
YEZİD'İN HALİFELİĞİNİ TANIMADI
Muaviye’nin ölümünden sonra, Yezid’in halifeliğini tanımadı. Küfeli’lerden Hz. Hüseyin’in halifeliği için çalıştı. Emevilerin Küfe valisi tarafından ehlibeyt taraftarı olması nedeniyle tutuklanıp hapse atıldı. Hz. Hüseyin’in Kerbela’da şehit edildiği sırada hapisteydi. Katliamı duyduğunda büyük üzüntü yaşadı ve Hz. Hüseyin’in intikamını almak için yemin etti. Ceza evinden çıkmak için, Aptullah bin Ömer’in (Hz. Ömer’in oğlu) eşi olan kız kardeşi Safiye’ye mektup gönderdi. Safiye, eşi Aptullah’ın adıyla Emevi halifesi Yezid’e mektup gönderip, Muhtar’ın serbest bırakılmasını istedi. Vali Ubeydullah Bin Ziyad, halifenin emri üzerine Muhtarı serbest bırakıp, Küfe’yi üç gün içinde terk etmesini istedi. Muhtar, Küfe’den ayrılıp Mekke’ye geçti. Burada Yezid’in halifeliğini tanımayan Aptullah Bin Zübeyr ile görüştü. Görüşme olumsuz geçince, Memleketi Taif’e geçti. Bir yıl sonra, tekrar Mekke’ye geldi. Bu sırada, Yezid Mekke’ye bir ordu göndermişti. Aptullah bin Zübeyr’in yanında yer alarak, Yezid’in ordusuna karşı savaştı. Savaş devam ederken, Yezid’in öldüğünün duyulması üzerine Emevi ordusu Şam’a döndü. Zübeyr bundan istifade ederek, Küfe’lilerden halifelik için onay aldı.
Küfelilerin biatından sonra, Zübeyr, oraya kendi valisini atadı. Muhtar da amacına ulaşmak için planlama yapmak üzere Küfe’ye döndü. (M. 684) Küfe ve civarında oturan ehlibeyt taraftarı olan kabilelerin reisleriye görüşmelere başladı. Onlara, Hz. Ali’nin ikinci eşinden olan oğlu Muhammed Hanifiye’den onay aldığını ve kendisine destek verilmesini istedi. Hemdan ve Rebia kabile reisleri destek taahhüdünde bulundular. Uzun görüşmelerden sonra, Arap olmayan müslümanlar ve İbrahim Eşter de (Malik Eşter’in oğlu) kabilesiyle Muhtar’ın yanında olacağının garantisini verdi. Tam bu sırada, Ehli beyt taraftarı olup Kerbela’da Hz. Hüseyin’e destek için söz verip de gidemeyen Küfeliler, Süleyman bin Surad başkanlığında bir ordu kurup, Şam’a yürüdüler. Muhtar, bunun intihar olacağını belirterek harekete katılmadı. Muhtar, bu görüşünde haklı çıktı, Süleyman’ın ordusu Emevi ordusuna yenildi. Askerlerin tamamı kılıçtan geçirildi. Adeta katliam yapıldı. Bu olaydan sonra, Ehli beyt taraftarlarının destek sunacağı tek kişi Muhtar kalmıştı.
KÜFE’DE İSYAN
Muhtar’ın yaptığı çalışmaları yakından takip eden Zübeyr’in Küfe valisi, Muhtarı tutuklayıp hapse attı. Muhtar bu hapisten de yine eniştesi Aptullah’ın, Zübeyr’e yazdığı mektup sayesinde kurtuldu. (M.685) İsyanın alt yapısı için yaptığı çalışmalar sonunda meyvasını verdi. Küfe civarındaki bütün ehlibeyt taraftarı Arap ve Acem kabileler Muhtar’a katılıp biat ettiler. 685 yılının sonuna doğru harekete geçtiler. Küfe valisinin oluşturduğu orduyu yendiler ve sarayı kuşattılar. Vali İbn Muti, Zübeyr tarafından yeni atanmıştı. Hz. Ömer’in de akrabasıydı. Muhtar, valinin şehirden çıkmasına göz yumdu. Ona yolculukta kullanması için bir miktar da para gönderdi.
Muhtar Küfe’nin yönetimini tamamen ele geçirmişti. Kendisine karşı savaşanları affetti. Eski düşmanlıkları yumuşattı. Herkese eşit davrandı. Ancak, Hz. Hüseyin’in Kerbela’da şehit edilmesine katılan önde gelen komutan ve yöneticileri unutmadı. Kerbela’ya katılan üst düzeydekilerin birer listesini yapıp duvara astı. Bunların cezalandırılması için özel bir birlik kurdu. Birliğin başına da İran asıllı arkadaşı Keysan’ı getirdi. Keysan, listede adı bulunanları yakaladığında anında infaz edip, bunların başlarını Muhtar’a getiriyordu. Bunların arasında, Yezid’in ordu komutanlarından Şimir ve Ömer B. Saad’da vardı. Eski Küfe valisi Ubeydullah bin Ziyad’da, İbrahim Eşter’in ordusuna yenildi. Kaçarken yakalanıp kellesi Muhtar’a getirildi.
Katliamda en önde bulunanların çoğu öldürülmüştü. Tanınmışlardan geriye kundaktaki bebekleri okla şehit eden Hermele kalmıştı. Özel birlik komutanı Keysan onu bir türlü yakalayamıyordu. Muhtar, Hermele’nin yakalanmasını kendi üzerine aldı. Her yere istihbaratçılar gönderdi. İstihbaratçıların verdiği bilgi üzerine, onu bir dağın kayalık bölgesinde kıstırdı. Onu düelloya çağırdı. Hançerle yapılan düelloda Muhtar, Hermele’yi öldürdü ve başını kesip, saraya getirdi. Kesik başları kuryeler aracılığı ile Medine’de oturan Muhammed Hanefiye’ye gönderdi. O da Muhtar’a teşekkürlerini iletti. Bunu öğrenen tüm ehlibeyt mensupları şehitlerinin intikamının alınmasından dolayı çok memnun oldular. Muhtar’a selamlarını ve teşekkürlerini ilettiler.
MUHTAR’IN DİRENİŞİ
Muhtar’ın bu kıyam harakatından sonra, Kerbela katliamına katılan bazıları Basra’da Vali olan Aptullah bin Zübeyrin kardeşi Musab’a sığındılar. Muhtar, Aptullah bin Zübeyr’’e biat (tanımak-tabi olmak) etmemişti. Musab’da onların taleplerini bahane ederek, bir ordu kurup Küfe’ye doğru harekete geçti. Bunu öğrenen Muhtar, Musab’ın ordusunu Küfe dışında karşılamaya karar verdi. Fırat nehri cıvarında yapılan savaşta, Muhtar’ın ordusu yenildi ve Küfe’ye çekilmek zorunda kaldı. Küfe’deki kuşatma üç ay devam etti. Muhtar’ın bazı komutanları teslim olmayı önerdi. Ancak, Muhtar, Musab’ın kimseyi sağ bırakmayacağını biliyordu. Bunu arkadaşlarına anlattı. Fakat, on yedi kişi dışında kimse kuşatmayı yarma harakatına katılmadı. Muhtar ve on yedi arkadaşı, on bin kişilik orduya karşı savaşarak şehit oldular. (M.687) Teslim olan askerlerin tümü kılıçtan geçirildi. Bir kişi bile sağ bırakılmadı. Muhtar’ın tahmini doğru çıkmıştı.
Muhtar’ın Küfe ve civarında bulunan şehirlerdeki hakimiyeti bir buçuk yıl sürdü. Adaletli bir yönetim gösterdi. Herkesi kazanmaya çalıştı. Mevali-Arap ayırımı yapmadı. Bu yüzden, bazı Arap asıllı kabileler buna itiraz etmişti. O, Müslüman olan tüm kavimlerin aynı haklara sahip olduğunu belirterek, onları ikna etmişti.
Muhtar’ın ölüm haberini alan ehlibeyt mensupları çok üzüldüler. İntikam için kendilerine söz veren yiğit savaşçıyı şükran ve minnetle andılar. Muhtar, Çocukluğundan başlayarak ölünceye kadar ehlibeyte sadık kalmıştı. Onlar için hapse girmekten, hayatını vermekten çekinmedi.
Küfe kuşatması sırasında Muhtar’ın ikinci eşi Omre (Ümran) ve kızı da Musab bin Zübeyr’in adamları tarafından şehir girişinde esir alınarak hunharca katledildi. Omre’ye, Muhtarı boşaması durumunda hayatının bağışlanacağı teklif edildi. O, yapılan teklifi reddederek ölümü seçti.
Hz. Hüseyin ve yetmiş iki şehidin intikamının alınması sırasında hayatını kaybedenleri rahmetle ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum