KENDİMİZİ EŞİT HİSSETMİYORUZ, SAYIN ÖZEL!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Zeytinburnu’nda bulunan Erikli Baba Eğitim ve Kültür Vakfı Cemevi’ne ziyarette bulundu.

Özel, anayasada yazan eşitlik ilkesi gerçekten hayata geçene kadar mücadele edeceklerini dile getirerek, şu görüşleri paylaştı: “Aleviler ... ‘Ben eşitim, ayrımcılığa tabii tutulmuyorum, ötekileştirilmiyorum, şeytanlaştırılmıyorum, birileri kayrılırken ben bir kenarda dezavantajlı bir grup olarak devletin kontrolüne sanki himaye edilirmiş gibi tecrit edilmiyorum, ben eşitim’ dedikleri güne kadar Alevilerin eşitliği için hep birlikte mücadele edeceğiz.”

Öncelikle, CHP liderinin “anayasada eşitlik ilkesi”nin varlığını hatırlattığı için teşekkür etmek istiyorum.

Özellikle de, Alevi Bektaşiler arasında “eşit yurttaşlık için Anayasa değişikliği” isteyen çevrelerin bu ifadeden ders almalarını ve toplumu yıllardır yanlış yönlendirdikleri için utanmalarını bekliyorum.

CHP’Lİ BELEDİYELERE GÖRE EŞİT MİYİZ?

Ama, benim asıl konuşmak istediğim, başka bir konu. Tam olarak ifade etmek gerekirse, Alevi Bektaşilerin kendilerini eşit hissetmeleri ile ilgili.

CHP lideri Özel acaba, kendi arkadaşlarının yönetiminde olduğu kurumlarda Alevi Bektaşilerin kendilerini nasıl hissettiğini merak ediyor mu? Soru bu!

İkincisi, CHP lideri acaba, kendi arkadaşlarının yönettiği kurumlarda Alevi Bektaşilerin kendilerini eşit hissetmeleri için girişimde bulunmayı düşünüyor mu?

Hatırlayalım; Ankara, Güdül’den belediye başkanı olarak seçilen CHP’li Mehmet Doğanay’ın, yerel seçimlerden önce “Alevi köyü var mı” sorusuna “Çok şükür Alevi köyümüz yok” şeklinde verdiği cevap Alevi Bektaşiler tarafından tepkiyle karşılanmıştı.

Meraktan soruyorum; CHP liderinin bu noktada Alevi Bektaşilerin kendilerini nasıl eşit hissedecekleri konusunda Doğanay’la bir “projesi” var mıdır?

CHP’nin yönettiği büyükşehir belediyeleri ikinci örneğimiz olsun.

Geçen dönem CHP’nin elindeki 11 büyükşehir belediyesi acaba Alevi Bektaşilerin kendilerini eşit hissetmeleri için ne yaptı?

Alevi Bektaşiler bir inanç grubu olduğu için soralım: CHP’nin yönettiği büyükşehir belediyeleri 5 yıllık görev sürelerinde kaç cemevi yaptırdılar?

İŞTE CHP BELEDİYELERİNİN CEMEVİ PERFORMANSI

Teker teker inceleyelim:

1- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu görev süresince 0 (sıfır) cemevi yaptırdı. Sadece bir cemevi açılışı yaptı. O da, daha önce kendisinin başkanlığını yaptığı ilçe belediyesinin yıllar sonra tamamladığı cemevi idi!

2- Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da, önceki görev süresinde tek bir cemevi yaptırmadı ve Yenimahalle belediyesinin 3 yılda bitirebildiği cemevinin açılışına katıldı. Yavaş, birkaç gün önce katıldığı aşure etkinliğinde önceki 5 yıllık dönemde tek bir tuğla koymadığı Keçiören Cemevi’nin açılışını da haber vermiş!

3- İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer de 5 yıllık görev süresi boyunca tek bir cemevi yaptırmadı. Ancak, kendisinden önce inşaatı tamamlanmış 3 kültür merkezinin cemevi olarak da hizmet vermesine yönelik olarak, kimi Alevi dernekleri ile “ortak kullanım protokolü” imzaladı! Öte yandan, örneğin Cem Vakfı Harmandalı şubesinin yarım kalmış inşaatının bitirilmesine kulaklarını tıkadı.

4- Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu önceki 5 yıllık görev süresinde tek bir cemevi dahi yaptırmadı. Ancak, bazı cemevlerinin yapımına engel olduğu yönünde şehirde çeşitli tartışmalar çıkmıştı!

5- Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün de uzun görev süresi boyunca yalnızca bir cemevi hizmete açtı. İnşaatı yılan hikayesine dönen Ortaca Cemevi 2019 yılında nihayet bitirildi. Datça’da Muğla’nın ilk cemevi diye tanıtılan yer ise, Ecevit Kültür Merkezi’nin alt katında, Datça Belediyesi tarafından tahsis edilen ve Muğla Büyükşehir Belediyesi ile bazı gönüllerin maddi katkıları ile tefriş edilen bir salon!

6- Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek önceki dönem görev süresi boyunca tek bir cemevi yaptırmadı. Menderes Türel döneminde inşaatı başlanan Altınova cemevinin inşaatını durdurduğu iddiasıyla şehirdeki Alevi kuruluşlarının tepkisini çeken Böcek’in halen ilan edilmiş herhangi bir cemevi yaptırma projesi de yok!

7- Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in önceki dönem görev süresinde yaptırdığı bir cemevi yok. Ancak, Seçer çeşitli nedenlerle sık sık Alevi kuruluşları ile karşı karşıya geldi. Son olarak Mezitli Belediyesi’nin bağışçılarla birlikte tamamladığı cemevini sahiplenmesi ciddi bir krize yol açmıştı. Seçer daha önce de tek kuruş destek vermediği halde, yardım yaptığı yolunda medyaya demeç vermesi nedeniyle, Toroslar cemevi yöneticileri ile karşı karşıya gelmişti.

8- Adana Büyükşehir Belediye Başkan Zeydan Karalar, kendisinden önceki MHP’li belediye başkanı Hüseyin Sözlü’nün 3 cemevi yaptırmasına karşılık tek bir cemevi dahi yaptırmadı.

9- Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Lütfü Savaş görevi süresi içerisinde İskenderun ilçesinde 1 cemevi yaptırdı.

10- Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak Şarköy, Ergene, Süleymanpaşa ve Muratlı ilçelerinde yaptırdığı cemevlerini hizmete açtı.

11- Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, 5 yıllık (aslında tüm) görev süresi boyunca tek bir cemevi yaptırmadı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “ben eşitim’ dedikleri güne kadar Alevilerin eşitliği için hep birlikte mücadele edeceğiz” dediği Alevi Bektaşilerin acaba kendi partisinin yönetimindeki belediyelerde eşit olduğunu iddia edebilir mi?

Bu konuda bir fikir oluşturabilmesi için, lütfen “aynı belediyelerin, aynı görev süresinde kaç cami yaptırdıkları bilgisi”ni de masasına koysun!

Görecektir ki, Alevi Bektaşilerin kendilerini CHP’li yöneticilerle ilişkilerinde eşit hissetmeleri için gidilmesi gereken daha çok yol var!

Yukarıda sorduğum ikinci sorunun cevabını CHP lideri Özel’den ivedilikle bekliyorum: Acaba, partisinin yönettiği şehirlerde Alevi Bektaşilerin kendilerini eşit hissetmeleri için ne yapacak?

AFYONKARAHİSAR’DA CHP’Lİ BAŞKANIN GİRİŞİMİ

Yol demişken; CHP lideri Özel’in yolunun Afyonkarahisar’a mutlaka uğraması gerekiyor.

Bir haftadır Afyonkarahisar’da Alevi Bektaşi toplumunda CHP’li Başkan Burcu Köksal’a yönelik tepkiler giderek şiddetleniyor.

Başkan Köksal, kendisine bağlı sivil toplum örgütlenmeleri kurdurarak şehirdeki siyaseti dizayn etmek istiyor. Bu yolla Afyonkarahisar siyasetinde kendi rolünü garanti altına almak istyor, yorumları şehirde yapılıyor. Bu konu benim ilgi alanım dışında.

Ancak, Muharrem’de yas tutulduğunu dahi bilmeyen ve sosyal medya hesabından rakı alemi fotoğrafları paylaşan birisini başkan yaptığı derneğe şehrin tek cemevinin anahtarlarını vermeye kalkışması büyük tepkilere neden oldu.

Beni ilgilendiren nokta da burası. Alevi Bektaşileri inanç toplumu, cemevlerini ibadethane olarak tanımlayıp, sonra da inanç vasfını temsil etmeyen insanlarla yol yürümeye kalkarsanız, duvara toslamanız kaçınılmazdır.

Özel gerçekten Alevi Bektaşilerin kendilerini eşit hissetmesine değer veriyorsa, önerim, öncelikle Burcu Köksal’a siyasetin böyle yapılmayacağını, toplumu bölerek yapılan siyasetin eşitlik değil, eşitsizlik üreteceğini hatırlatmasıdır.

LAİKLİK OLMAZSA, TÜRKİYE OLMAZ!

Son söz: Eğer CHP lideri Alevi Bektaşilerin kendilerini eşit hissetmelerini gerçekten istiyorsa, camide yapmadığı ve yapmayacağı bir konuşmayı cemevinde de yapmamayı ilke haline getirmesi gerekir. Laiklik budur.

Camide duyarlı olduğumuz laiklik, cemevinde de geçerlidir.

Madem ki, “cemevleri ibadethanedir”, diyorsunuz ki, öyledir!..

Siz, cemevini siyaset meydanı haline getirip sonra da Alevi Bektaşilere “eşit oluncaya kadar” başlıklı nutuklar atamazsınız.

CHP’nin 6 okundan birisi laikliği temsil eder. 6 Ok’un “çentikli olanı” laiklik ilkesidir. Çentikli olması, 6 Ok’un en ayrıcalıklı, en önemli ilkesini temsil ettiği içindir. Çünkü, Cumhuriyet’in ve CHP’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk için laiklik bu ülkenin, cumhuriyetin temel çimentosudur.

Laiklik olmazsa, Türkiye de olmaz.

Ancak, ne yazık ki, CHP’nin liderinin bu noktada hassasiyet göstermeyişi Alevi Bektaşilerin toplumsal pozisyonlarını daha da zora sokuyor. Halbuki, Alevi Bektaşilerin kendilerini eşit hissetmelerinin yegâne kriteri, laiklik ilkelerine tüm taraflarca etkin olarak uyulmasıdır.