İstanbul
06 Temmuz, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2412.9
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66248.09$

İSLAM DIŞI ALİSİZLİK, ALEVİLERİ BÖLME PROJESİDİR!

27 Şubat 2023, Pazartesi 12:42

2012’den beri ‘İslam dışı Alisizlik’ fitne projesi ile Aleviler üzerinde yürütülen ‘toplum mühendisliğini’ büyük hayretle takip ediyoruz.

2017’den beri Türkiye’de de, örneğin Erzincan ve Didim Cemevlerinde yapmış olduğumuz toplantılarda Alisizlerin ‘’İslam dışı Alisizliği’’ Türkiye’ye ihraç ettikleri konusunda uyarıyoruz.

Bu yılın Nisan ayında Avusturya’daki mahkeme kararından sonra Türkiye’deki ADFE başkanının ve başka Alevi çatı kurum başkanlarının bu kararı kutlaması, Alisizlik ihracının Türkiye’deki başarı boyutunu gözler önüne sermiş oldu.

Çok gecikmeden 250 Cemevinin Karacaahmet açıklaması şu cümleyle başlayarak, asıl sorunun kaynağını gözler önüne seriyordu: "Türkiye Cumhuriyeti’ni meydana getiren en temel sütunlardan birisi olan Alevilere yönelik tahribatlar ülkemizin barış ve huzur içerisinde birlik ve beraberliğine kast etmek hedefiyle örgütlü ve sistematik bir plan içerisinde sürdürülüyor."

Ondan sonraki süreçte Alisizler faaliyetlerini elbette durdurmadı ve “17-18 EYLÜL 2022 CUMHURIYET’IN II. YÜZYILINDA ALEVILERIN BUGÜNÜ VE GELECEĞI ÇALIŞTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ“ yayınlandığında, şu apaçık ortaya çıktı: Bildirgenin amacı, Alevileri Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Alisizlerin arasında tercih yapmaya zorlamaktı.

Alevilerin çoğunluğunun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven duymadığını hesaba katarak, Alisizlere yönlendirmenin başarılı olacağını kurguladılar.

Maalesef çok sevindiğimiz Karacaahmet açıklamasını hazırlayıcılarından olan AVF başkanı da ‘’17-18 EYLÜL 2022 bildirgesini’’ destekleyerek Alisizlerin tuzağına düştü.

Fakat bu tür siyasi operasyonların farkında olanlar, AVF Başkanını uyarmasına rağmen, geri adım atmadı.

Bu vahim olayda görüldüğü gibi, Alisizler Alevileri bölme yönünde başarılı oldular.

AVF Başkanını ve Cem Vakfı onursal başkanını böldüler.

Şimdi gelelim asıl konumuza:

İslam dışı Alisizlik, özellikle Alevileri bölme projesi olduğunu tekrar vurgulamak istiyorum.

Peki Alisizler nasıl oluyor da Alevileri içeriden bölmeyi Avrupa’da başardıktan sonra, şimdi de adım adım Türkiye’de başarılı olma yönünde ilerliyor?

Avrupa'dan takip edebildiğimiz olgu şudur ki, Aleviliğin İslam dışı olduğunu sürekli gündemde tutarak değil, daha çok sözleriyle ve eylemleriyle Alevi toplumunun güvenini kazanma yönünde hareket ediyorlar.

Alisizlere güven kazandıracak sözlerine örnek verecek olursak: ‘’ekmek, özgürlük, adalet, demokrasi, eşit yurttaşlık, Alevilerin hakları …’’ gibi kulağa hoş gelen sloganlar.

Güven kazandıracak eylemler konusuna bir örnek şu an yürütülüyor. Alevileri genel olarak ilgilendiren ‘zorunlu din dersine’ hukuk yoluyla itiraz etmeye çalışan beş aileyi destekleyen ’’Demokrasi Konferansı Alevi Bileşenleri’’ denilen grubun arkasına bakıldığında, Alisizleri ve Alisizlerle yürüyenleri bulursunuz.

Zorunlu din dersine red eden bazı Alevi kurumları da hemen ‘’Demokrasi Konferansı Alevi Bileşenlerini’’ desteklemeye girişti.

Bu destekleri aslında Alisizleri güçlendiriyor ve Alevi toplumunun içinde itibarlarının gittikçe daha da büyümesine yol açıyor.

Sonraki süreçte Alisizlerin kontrolünde olan medyaların propagandalarıyla Alevilerin nezdinde itibarları yükseltiliyor. Yükseltilen itibarlarını, ‘’İslam dışı Alisizlik’’ yönünde, siyasi tercih yönünde, kendi çıkarları yönünde vs. vs., Alevi toplumuna yön vermek için kullanıyorlar.

Bu stratejik söylem ve eylemleriyle Avrupa’da Alevileri paramparça ettiler.

Bu stratejilerini görmek istemeyen Alevi aydınları/yöneticileri/dedeleri de, Alisizlerin verdiği zararlardan Alisizler kadar sorumludur!

Türkiye'deki Alevi çatı örgütlerinin siyasi körlük, vizyonsuzluk ve siyasetten sadece milletvekili olmayı anlamaları, Alisizlerin tuzağına düşmelerini her zaman mümkün kılacaktır.

Alevi çatı örgütleri, siyasi partilerden ve de ideolojilerden bağımsız Alevi siyaseti ürettiklerinde, Alevilerin sorunlarını çözme yolunda daha verimli olacakları kesindir.

Alisizliği red eden Alevi kurum yöneticilerinin, Alisizliğe hizmet eden kişilerle temaslarını sürdürdüklerini hayretler içerisinde izliyoruz.

Halbuki, Alevi kurum yöneticileri kurumsal çalışmalarda Alisizliğe hizmet eden her kişiden uzak durmalı, ortak proje yapmamalı, projelerine ve eylemlerine kesinlikle destek vermemeli. Alisizlerin Alevi kurumlarından uzaklaştırılması ancak böyle sağlanabilir.

Alisizlerin Alevilere zararları Alevileri bölmekle bitmiyor. Türkiye’de Alisizlerin şu an yön verdiği 7 Alevi kurumu, Alevilerin Türkiye Cumhuriyeti devletindeki haklarının güvence altına alınması yönünde son iki yıl içinde çözümü engellediğini ve bu engelden dolayı devlet yetkililerinin bu kurumlarla görüşmeleri durduğunu son haftalar içerisinde öğrendik.

Şu an aktif bir şekilde hala, Alevilerin haklarını engelleyen bir eylem içerisinde olduklarını gözlemliyoruz.

Halbuki devletin öngördüğü düzenlemeye karşı sadece itiraz etmekle veya da ‘’Diyanet kaldırılsın’’ gibi imkânsız taleplerde bulunmakla Alevilerin sorunları çözülmüyor.

Şimdiye kadar Türkiye’de uygulanabilir bir çözüm sunmayan bu 7 kurum tam tersine, Alevilerin sorunlarını çözümsüzlüğe itiyor.

Yıllardır yazıyor ve söylüyoruz. Aleviler, öncelikli olarak Alisizleri ve bunlarla çalışanları Alevi kurumlarından bir an önce uzaklaştırmalı. Aksi taktirde, Avrupa’da olduğu gibi, Türkiye’de Alevi kurumlarında Alevi değerlerinin yaşatılması değil, Aleviler arasında kavgalar gündemde olacak.

Gözlemlediğim bir konuya daha kısaca burada dikkat çekmek istiyorum. Alisizler, HDP’den sonra CHP ile de temaslarını sıklaştırıyorlar. Eğer Alisizlerin CHP’nin üzerinde de etkileri büyürse, bunun Alevilere zararı daha da büyük olacaktır.

Yorumlar

  • yorum avatar
    onur
    01-01-1970 02:00

    İki büyük parti bir araya gelirse ve kuvvetli bir hükümet kurarlarsa hem akan kanı durdurabilirler hem de ekonomiye çekidüzen verirler diye düşünüyordum.Kaynak Linki = http://www.marshaber.onm/makale/notlar-defterinden-3

  • yorum avatar
    onur
    01-01-1970 02:00

    İki büyük parti bir araya gelirse ve kuvvetli bir hükümet kurarlarsa hem akan kanı durdurabilirler hem de ekonomiye çekidüzen verirler diye düşünüyordum.Kaynak Linki = http://www.marshaber.onm/makale/notlar-defterinden-3

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum