İNKÂRCILAR YENİLGİYİ KABUL ETTİ!
13 Nisan 2025, Pazar 10:39Geçmişte inanç kimliğimize yönelik asimilasyon girişimleri ile “Ali’siz Alevilik” gibi temelsiz ve inkârcı dayatmalarla Alevi Bektaşiliğe çift taraflı yapılan saldırılar, toplumsal birliğimizi ve barış içerisinde birarada yaşamamızı tehdit eden bir mesele olarak öne çıkmıştı.
Bugün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tüm mezhepçi ve asimetrik engelleme girişimlerini savuşturan liderliği ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un kararlı adımlarıyla güç bulan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, kuruluşunun üçüncü yılına girerken özverili çalışmaları ile toplumsal bütünleşme girişimini başarıyla hayata geçirerek, bu noktada çıkması muhtemel sorunları önemli ölçüde geride bırakmış, Alevi Bektaşiler ile devlet arasında güçlü bir birliktelik inşa etmiş durumdadır.
2022 yılında başlayan bu yeni dönemde, Alevi Bektaşilerin kazanımları ve hukuk dairesindeki toplumsal meşruiyeti artarken devletin iç cephesini güçlendirme perspektifi de sağlam bir tahkimat gerçekleştirmiştir.
Şu gerçeğin bugün çok daha kararlı güçlü bir umutla altını çizebiliriz: Türkiye ve Türk tarihinin kopmaz bir unsuru olarak Alevi Bektaşi vatandaşlarımız hak ettikleri onurlu ve saygın konuma hızla yükselmektedir ve bugün dünden daha yakındır.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN ROLÜ
Yine, şunu da açıklıkla teslim etmek durumundayız ki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Alevi-Bektaşi toplumunun taleplerine bu süreçte büyük bir hassasiyetle yaklaşmış ve tarihin akışının değiştirilmesi doğrultusunda yadsınamayacak tarihi adımlar atmıştır.
Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nı kuran Erdoğan, bu girişimiyle Alevi-Bektaşi toplumunun devlet-millet bütünleşmesi ekseninde devrim niteliğinde bir karar almıştır.
Türkiye'mizin kurucusu, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün tanımıyla “harici ve dahili bedhahlar", toplumsal fay hatlarının ülkemize karşı politik şantajların malzemesi olarak varlığını sürdürme potansiyelinin korunması için çabalarken, Cumhurbaşkanımızın kararlı, ısrarcı ve dirayetli duruşunun sadece Alevi-Bektaşi toplumuna değil, bütün Türk milletine büyük bir kazanım yarattığını vurgulamak istiyorum.
Başkanlık, Alevi-Bektaşiliğin korunması ve cemevlerinin ihtiyaçlarının karşılanması için bir destek kurumu olarak, son dönemde faaliyetlerini de hızlandırmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu vizyoner adımı, bir yandan Alevi-Bektaşi toplumunun devlete olan güvenini pekiştirirken, aynı zamanda “Ali’siz Alevilik” gibi asimilasyon odaklı inkârcı girişimleri de marjinalize etmiştir.
BİR TEŞEKKÜR DE BAKAN ERSOY’A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde yürütülen bu girişimin başarıyla hayata geçirilmesinde Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy’un da önemli bir rol üstlendiğini vurgulamak istiyorum.
Bakanlık, bir bütün olarak Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nı bir destek kurumu hüviyetinde yapılandırarak cemevlerinin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik somut adımlar atarken, Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un da altını çizerek ifade ettiği üzere, cemevleri Bakanlığa bağlanmamış, ancak talepler doğrultusunda eksikliklerin giderilmesi için bir köprü vazifesi üstlenilmiştir.
Bu yaklaşım, Alevi-Bektaşi toplumunun özerk yapısını korurken, devletin sunduğu imkanlardan da faydalanmasını sağlamıştır.
Üç yıldır sürekli vurguladığım Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı'nın özgün yapısını koruyarak güçlendiren Bakan Ersoy’un ortaya koyduğu kişisel iradesine ayrıca bir teşekkür borçluyuz.
Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kurulan Başkanlık, Alevi-Bektaşi kültürünün araştırılması ve cemevleriyle ilgili iş ve işlemlerin yürütülmesi görevini üstlenerek, bu alanda önemli bir boşluğu doldurmuştur.
Özellikle kuruluşun ardından son bir buçuk yılda yoğunlaşan çalışmaların toplumda büyük güven yarattığını sahadan yaptığım kişisel temas ve gözlemlerime dayanarak söyleyebilirim.
BAŞKANLIĞIN TOPLUMDAKİ KARŞILIĞI
Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, kurulduğu günden bu yana, Alevi-Bektaşi toplumunun büyük bir kısmını sürece dahil etmeyi başarmış ve cemevlerini devletten hizmet almaya ve iş birliği yapmaya ikna etmiştir.
Başkanlığın, Alevi toplumunun inanç ve STK temsilcilerinin doğrudan sürece katılmasını sağlayarak şeffaf ve kapsayıcı bir yönetim anlayışını benimsediğini görüyor ve takdir ediyoruz.
Başkanlık, cemevlerinin elektrik ve su gibi temel ihtiyaçlarının ücretsiz karşılanması gibi düzenlemelerle de Alevi-Bektaşi inanç kurumlarının günlük yaşamını kolaylaştırmıştır.
Bu adımlar, Alevi-Bektaşi toplumunun devlete olan güvenini artırmış ve ortak bir gelecek inşa etme iradesini de güçlendirmiştir.
ALEVİ-BEKTAŞİLERİN HİZMETLERE CEVABI
Bu yeni dönemde devletin attığı adımlardan Alevi-Bektaşi toplumunun büyük bir memnuniyet duymakta olduğunu tespit ediyorum.
Cemevlerinin ihtiyaçlarının karşılanması, Alevi yol ve erkânının devlet tarafından tanınması ve korunması, devlete olan güveni ve bağlılığı artırmıştır.
Alevi Bektaşiler, artık her geçen gün güçlenen bir idrakle, kendilerini devletin bir parçası olarak görmekte ve bu iş birliğinin gelecekte daha büyük kazanımlar getireceğine inanmaktadır.
Bu süreç, Alevi Bektaşiler ile devletin birlikte hareket ederek daha da güçleneceğinin bir göstergesidir.
Alevi Bektaşi toplumunun önde gelen isimleri, bu yeni dönemin toplumsal barış ve dayanışmayı güçlendirdiğini ifade etmektedir.
ALİ’SİZ ALEVİLİK TEHDİTİ BİR MİLLİ GÜVENLİK SORUNUDUR
“Ali’siz Alevilik” gibi asimilasyon odaklı girişimler, Alevi Bektaşi toplumunun kimliğini ve inancını hedef alan ciddi bir tehdit oluşturmuştur.
1990’lı yıllardan itibaren tehdit konusu olan bu mesele, Alevi Bektaşi toplumunu İslâm’dan uzaklaştırmayı ve toplumsal birliği parçalamayı amaçlayan emperyalist bir projedir.
Alevi Bektaşi yol önderleri bu tehdidin tarihsel kökenlerini de tartışarak “Ali’siz Alevilik” dayatmasının emperyalist bir proje olduğunu pek çok kez vurgulamıştır.
Bu girişimin, yalnızca Alevi Bektaşi toplumunu hedef almadığını, asıl olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin birlik ve beraberliğini tehdit eden bir milli güvenlik sorunu olarak anlaşılması ve tespit edilmesi gerektiğini defalarca yazdım.
Bugün, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde atılan son adımlarla Türk milletinin barış içerisinde birarada yaşamasına yönelik tehdidin marjinalize edilmesinin başarıldığını söyleyebiliriz.
Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın kurulması, Alevi Bektaşi toplumunun devletin Anayasadan kaynaklanan koruması altına alınmasını sağlamış ve “Ali’siz Alevilik” gibi emperyalist projelerin etkisini büyük ölçüde ortadan kaldırmıştır.
Bu adım, devletin iç cephesini güçlendirerek Türkiye’yi daha güçlü hale getirmiştir.
PROVOKATÖR İNKÂRCI “TURNA”DAN İTİRAF
Sosyal medya platformu X’te faal olan Ali’siz inkârcı haricilere ait anonim “Turna” (@T_urnam) adlı bir hesabın yaptığı bir paylaşım, yukarıda ifade ettiğim tespitlerin doğrulayarak, yeni dönemin etkilerini açıkça ortaya koyuyor.
Sözde “Turna”, “Gelinen noktada TÜM CEMEVLERİ Alevilerin elinden çıkmış, devletin kontrolünde işbirlikçilerin ve düşkünlerin desteğiyle Alevileri İslamlaştıran mekanlar konumuna getirilmiştir. Morg hizmeti dışında tüm cemevlerinden uzak durun” ifadeleriyle, Alevi Bektaşi toplumunun devletin sunduğu imkanları kabul ettiğini ve “Ali’siz Alevilik” fitnesinin başarısızlığa uğradığını adeta itiraf etmiştir.
Sözde “Turna”nın, HalkTV’nin meczup kontenjanından sözde yazarının yaptığı gibi, diğer nefret odaklı diğer paylaşımlar, Alevi Bektaşilerin devletin desteğiyle kazanımlarını ve saygınlıklarını artırdığını, toplumsal meşruiyetlerine sahip çıktıklarını ve asimilasyon odaklı projelerin etkisini yitirdiğini kanıtlamaktadır.
ALEVİ BEKTAŞİLER VE DEVLET OMUZ OMUZA!
Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın çalışmalarıyla başlayan süreçte Alevi Bektaşi toplumu kazanımlarını artırırken, devlet de iç cephesini güçlendirerek daha güçlü bir Türkiye’nin temelleri atılmıştır.
Güçlü Türkiye, her bir vatandaşın fayda sağlayacağı güvenli ve huzurlu bir yaşamın ön şartıdır.
Bu nedenle, bu birlikteliğin, sadece Alevi Bektaşi toplumu için değil, aynı zamanda tüm Türkiye için de bir kazanç olduğunun altını çizmek istiyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde atılan bu adımların, Türkiye’nin birliğini, beraberliğini ve barış içerisinde birarada yaşama arzumuzu perçinleyen tarihi bir dönüm noktası olduğunu da vurgulamak istiyorum.
Alevi Bektaşiler ve devlet omuz omuza, yine büyük Önder’in sözleriyle “Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebed payidâr olacağı”, güçlü, onurlu ve saygın bir geleceğe doğru ilerlemektedir.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Nurettin Gedikoğlu
13-04-2025 13:47Alevi inancına cumhuriyet dönemi dahi şimdiye kadar en önemli adım ve yaklaşım Bütün vakıf ve dernekler kurumumuza güç ve dedtek vermeleri gerekir yapılamayanlar ve noksanlıklar varsa başkanımız Alirz özdemir beyle konuşarak herşeyi daha güzel yapabilirler alirza özdemir başkan herkesi kucaklamaya hazır
Devriş Doğan
13-04-2025 12:54Eyvallah Ali Rıza bey tespitinize katılıyorum Günümüzde Avrupada yaşatılmak Iştenen Alevilik Başta Islamdan uzaklaştırmak ,Ondan Sonra Allahtan uzaklaştırmak, Ve Türkiye Cumhuriyetine ve Atatürk Düşmanlığı politikası ağır basıyor .Bu gidişata biz AABF nin ilk kurucularini ve Aleviliyin Hakk Muhammet Ali , on iki imam anlayişini ,Türkiye cumhuriyeti ni ve Mustafa kemal düşüncesini savunan birlik beraberlik istiyen sadık Alevileri derinden sarsmiştır. Alisiz Alevilik Başta aleviliyi Tam bir belirsizliye ve deyersizliye ve ondan sonrada Vatansızlığa sürmektedir .Bu gidişata devletimiz sesiz kalmamalıdır çünkü hem islamdan hep vatandan yabancilaştırmak isteniyor Alevi toplumu Biz bu gidişati Vatanimiz ve Yolumuz için doğu bulmuyoruz .Benim şahsi görüşüm devleti kim yönetiyorsa o devletin tamamından sorumludur hiç kimseyi ayirtmamasi lazım Bütün din guruplarini korunmalidir ve ayni mesafede gerekirse Matti destekte bulunmalıdır amma hiç bir din gurubuna dini açidan bir siyasetçi fikir veya fetva vermemelidir. Dinler siyaset üstü olmalıdır ve tarafsız olmalıdır. Ve Devlet bütün dinlere Adalet çerçevesinde bir tutmalıdır .Çünkü Hz Ali pirimizinde dediyi gibi : Devletin dini Adalettir .Devlet bütün dinlere ayni mesafede Bakması gerek . Çalişmalarınızda başarılar dilerim Iyi günler.?