İstanbul
17 Eylül, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2412.9
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66248.09$

HACI BEKTAŞ VELİ ANMALARI ÜZERİNE -2

29 Ağustos 2024, Perşembe 11:31

Hacı Bektaş Veli anma etkinlikleri ardında pek çok soru bırakarak sona erdi.

En kritik soru ise; acaba seneye anma etkinlikleri yapılabilecek mi?

Yapılırsa, Alevi Bektaşiler gelecek mi?

Yanlış anlaşılmasın; Alevi Bektaşilerin Hünkâr’la buluşması zamanla sınırlı değildir. Yılın 365 günü, Türkiye ve dünyanın her yerinden ziyaretçiler Hacıbektaş ilçesine gelip niyaz ediyorlar.

Her ne kadar, kimileri bu yılın anma etkinliklerinin son yılların en kalabalık günlerine tanıklık ettiğini iddia etse de, gerçek bu değildi.

Geçmiş yıllarda iğne atsan yere düşmez denilecek cumartesi günü Dergâh’ın önünden geçenler şaşırarak meydanın sakinliğine tanıklık ettiler.

Yani, iddianın tersine, bu sene etkinliklerin sönümlenmek üzere olduğunun işareti verilmişti.

Anma etkinliklerinin Hacıbektaş belediyesinin de yardım ve yataklığı ile küçük bir kesim tarafından işgal edilmesi ve amacından saptırılarak siyasi propaganda kürsüsüne dönüştürülmesi toplumda ciddi bir tepki boyutuna ulaşmış durumda.

Bu tepkinin sonucu olarak, Hacı Bektaş Veli anma etkinliklerinin hızla yıpranacağını öngörerek şimdiden önlem almak gerekiyor.

Önceki belediye başkanı Yoldaş Altıok da 5 yıllık görev süresi boyunca her yıl bu kesimle sorun yaşadı.

Yalanla yaşayan bu kesimin hafızası da olmadığı veya hatırlamak işlerine gelmediği için geçmiş birkaç yıldan örnek vermekte yarar var.

KİM BÖLÜCÜ VE BOZGUNCU, BAKALIM!

ÖRNEK 1: 2020 yılında Hacı Bektaş Velî anma etkinliklerinde Barış ve Dostluk Ödülü'nün Hızır Avusturya kurumuna verilişini engellemek için Başkan Altıok’a türlü şantajlar yapan bu kesim, başarılı olamayınca bir basın açıklaması yayınlayarak, ilçeyi terk etmişlerdi.

Sonra ne olduğunu merak ediyor musunuz?

Vallahi, Hacıbektaş ilçesine huzur geldi ve kimse de ilçeyi terk etmedi!

ÖRNEK 2: 2021 yılında ise, Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE) ve Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Hacıbektaş ilçesinde belediye öncülüğünde düzenlenen etkinliklere katılmayıp bir hafta sonra kendilerinin ayrı bir etkinlik düzenleyeceklerini açıklamıştı!

İki bölücü örgüt kendi düzenleyecekleri etkinlik için yüksek meblağlar ödeyerek Arif Sağ, Erdal Erzincan, Belkıs Akkale, Sabahat Akkiraz ve daha pek çok “ünlü” isimle de anlaşmışlardı!

ÖRNEK 3: 2022 yılında “dersini almış” bir Yoldaş Altıok vardı.

Etkinlik düzenleme komitesini tamamen belediye ve yakın çevresinden oluşturan Başkan Altıok, Alevi Bektaşi kuruluşlarından “öneriler” alan bir yapı oluşturmuştu.

2022 yılının bir özelliği de, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 13 ve 14 Ağustos günlerinde ayrı bir etkinlik organizasyonu düzenlenmesi idi. 2023 yılında da tekrarlanan bu “ikilik” 2024 yılında terk edildi.

ÖRNEK 4: 2024 yılında başında Yoldaş Altıok’un olmadığı Hacıbektaş belediyesini teslim alan anlayışın etkinlikleri tamamen ele geçirme hamlesine tanık olduk.

Esasen, kendi ellerine geçirmek yerine, İBB’nin ele geçirmesine yataklık ettiklerini söylemek daha doğru olacaktır.

Belediye Başkanı Ali Kaim’in hangi “saik”le onayladığını halen açıklayamadığım, bu kesimin başrolde olduğu bazı girişimlerle Alevi Bektaşi toplumu ikiye bölündü ve bu da yüzsüzce çarpıtılarak “devlet müdahalesi” olarak lanse edilmek istendi.

Halbuki, Hacıbektaş Belediyesi’nin kendi “antetli kağıdı” üzerinde inkarcı kuruluşların da imzası ile, 29 Mayıs 2024 tarihinde Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ve AVF, Cem Vakfı, Karacaahmet Dergahı ve Hacıbektaş Belediye Başkanlığından oluşan heyetin Ankara’da toplanacağı, etkinliklerde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkısının onaylandığı açıkça yazıldığı ve ilan edildiği halde, belediye başkan yardımcısı kendi katıldığı ve kendi imzaladığı toplantı tutanağını yok saymış ve herkesi aptal yerine koyarak toplantıdan haberdar edilmediği ve hatta davet edilmediğini ileri sürebilmişti!

İşte o ortak açıklama:

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI DESTEĞİ HEP VARDI!

Esasen şunu açıkça ortaya koyalım: Onlarca yıldır düzenlenen Hacı Bektaş Veli anma etkinliklerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı desteği her zaman vardı.

Peki, bugün ortada hiçbir somut karşı gerekçe de olmadığı halde, “bakanlık desteğini almamakta direnmek” neyin nesiydi?

Bugün geriye baktığımızda, bu girişimin arka planını iki noktada açıklayabiliyoruz:

Birincisi, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın toplantı salonunda biraraya gelen 9 federasyon, 6 vakıf, 2 Hacı Bektaş Veli evlatları temsilcisi ve 1 Nazenin Bektaşiler temsilcisi Hacı Bektaş Veli anma etkinliklerinin Alevi Bektaşilere ait olduğu ve belediye ile bakanlığın da destekçi kurumlar olarak yer alması yönünde irade beyan etmişti.

BİRLİĞE DAVET

16 Ağustos 1964 yılından itibaren 16-17-18 Ağustos tarihlerinde her yıl Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri düzenlenmektedir.

Bu etkinlikler ulusal ve uluslararası kamuoyunda, Alevi-Bektaşi toplumundan canların en geniş kesimiyle dahil olduğu etkinlikler olarak gerçekleşmektedir.

İlk günden bu yana Hacıbektaş Belediyesi ile Alevi-Bektaşi kurum ve kuruluşları bu etkinliklerin planlama ve gerçekleştirilme sürecinde doğal yürütücü olmuştur. Bu hususta belediyemizin ve Alevi-Bektaşi kurum ve kuruluşlarının üzerine düşen sorumluluğun farkındayız.

Etkinliklerimizin son yıllarda planlama ve düzenleme süreçlerinde, Alevi-Bektaşi toplumunun geniş kesimlerin dahil edilmediği, dar bir alana sıkıştırıldığı ve giderek uluslararası olma özelliğinin kaybolmaya başladığını üzüntüyle görmekteyiz.

Alevi-Bektaşi toplumunun piri Hünkar Hacı Bektaş Veli, yüzlerce yıldır toplumumuzun birlik ve beraberliğinin serçeşmesi olmuştur. Etkinliklerin bugüne kadar yapıldığı gibi Hacıbektaş Belediyesi ve Alevi kurum ve kuruluşlarının ortaklaşması ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katılım ve katkılarıyla uluslararası bir vizyon ile yapılmasını doğru bulmaktayız.

Kamuoyuna saygıyla arz ederiz.

Alevi Vakıfları Federasyonu

Tahtacı Dernekleri Federasyonu

Oğuz Çepni Boyları Dernekleri Federasyonu

Abdallar Federasyonu

Alevi Ocakları Federasyonu

Anadolu Vakıflar Federasyonu

Horasan Erenleri Dernekleri Federasyonu

Afyon Hacı Bektaş Veli Dernekler Federasyonu

Avrupa Alevi Düşünce Dernekleri

Pir Hünkar Hacı Bektaş Veli Dergahı-Serçeşme

Vakfı Hacı Bektaş Veli Dergahı Vakfı

Cem Vakfı

Karacaahmet Dergahı Vakfı

Seyyit Sultan Sücaaddin Veli Dergahı

Babagan Bektaşi Toplumu

BİRLİKTEN KORKTULAR!

Aynı toplantıda, oluşan birliğin daha da genişletilmesi ve ocakların da anma etkinliklerinde aktif olarak rol alması da ifade edilmişti. Açıkça söylemek gerekirse, yıllardır dışarda tutmaya çalıştıkları ve rakip olarak gördükleri Alevi Bektaşi kuruluşlarının etkinliklerde aktif yer alma talebi, “darbeci-entrikacı” küçük kesimi telaşlandırmıştı!

Yıllardır belediye üzerinde çeşitli şantaj oyunları ile baskı kuran ve kendilerince “at koşturan” bu “ekip” Alevi Bektaşi toplumunun gerçek temsilcilerinin Hacı Bektaş Veli anma etkinliklerinde etkin olması ihtimalinden ürkmüş ve korkmuştu!

Korkmakta haklılar; Hacı Bektaş Veli Alevi Bektaşilere aittir ve onlar dışında kimsenin ve hiçbir kuruluşun anma etkinliklerini tekeline almasına izin verilemez, vermeyeceğiz!

Bu küçük grup kendi küçük çıkarları için Hacı Bektaş Veli’yi bir takım kuruluşlara pazarlamayı başaramayacak.

Sadece Alevi Bektaşiler Hacı Bektaş Veli’yi anma hakkına sahiptir.

Nokta!

Ve bundan sonra da öyle olacak.

MEĞER, HACI BEKTAŞ VELİ’Yİ İBB’YE PAZARLAMIŞLAR!

Belediye ile birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğini almamakta direnen bu kesimin ikinci gerekçesini ise, ilerleyen günlerde anlayacaktık.

Hünkâr’ın Hakk’a yürüyüşünün 750. anma yılında “festival” düzenlemek gibi garabetlere imza atan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin çalışanı Vedat Kara ve çiçeği burnunda “kayyım dedesi” Eren Yıldırım Hacı Bektaş Veli anma etkinliklerine “çökmek” için plan yapmışlardı!

Elbette, “bu planın” gerçekleşebilmesinin birinci koşulu Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın devreden çıkarılmasıydı!

Nitekim, 16 Ağustos 2024 tarihinde cebinde Hacıbektaş belediye başkanına imzalattığı protokol metni olduğu halde halka seslenen Ekrem İmamoğlu, artık bundan böyle anma etkinliklerini kendilerinin düzenleyeceğini ilan etti!

Bir şehir başka bir şehirde neden kültürel faaliyet organize eder, bunun yasal dayanağı var mıdır, “festivalci İBB” Hacı Bektaş Veli’yi nasıl anacak vs gibi soruları bir yana bırakıyorum.

1-Hacıbektaş Belediyesi’nin Hacı Bektaş Veli’yi anma etkinliklerini başka bir belediyeye devretme yetkisini nereden aldığını soruyorum!

2-Kendi küçük çıkarları için, Hacı Bektaş Veli’yi İBB’ye pazarlayan tabelasında “Alevi” yazan örgütlerden utanıyorum!

3-Yalan söylemeyi, iftira atmayı, uydurma haberlerle toplumu yanlış yönlendirmeyi karakterleri ile birleştirmiş sözde örgüt başkanlarından tiksiniyorum!

ALEVİLİKTEN BAŞKA “MESLEĞİ” OLMAYANLARI TEMİZLEYECEĞİZ!

Ey, sözde liderler:

Hepinizi tanıyoruz!

Alevi Bektaşi toplumu sayesinde “ekmek” yiyorsunuz!

Hiçbirinizin faal bir mesleği dahi yok!

Herkes biliyor ki, Alevi Bektaşilerin sırtından geçinmeseniz, yarın aç kalırsınız!

Bindiğiniz 4X4 arabalar, ailenize yaşattığınız lüks hayat, gizli gizli ziyaret ettiğiniz lüks lokantalarda bıraktığınız binlerce TL hesap… ve daha pek çok harcamanızın tek kaynağı Alevi Bektaşi toplumudur!

Bu nasıl bir utanmazlıktır ki, Alevi Bektaşilerin en temiz, en samimi inancını istismar ederek elde ettikleriniz de yetmedi ve en sonunda Hacı Bektaş Veli anma etkinliklerini dahi pazarladınız!

Soruyorum: ne aldınız, ne alacaksınız karşılığında?

SUSKUNLUĞUNUZ SEFALETİNİZDENDİR!

Nasıl oldu da, hepiniz tam tekmil “belediyeci” oldunuz?

Hatırlatalım, son bir ay içerisinde; İBB’nin Alevileri Mezarlıklar Dairesi’ne bağladığı ortaya çıktı, ama sizin sesiniz çıkmadı.

Anlaşılan o ki; Mezarlıklar Dairesi’ne bağlanmayı içinize sindirdiniz!

DEM Parti yöneticisi Alevi Bektaşilerin “kitabı da, peygamberi de yoktur” dedi, sesiniz yine çıkmadı!

Anlaşılan o ki; kitapsızlığı ve peygambersizliği de içinize sindirdiniz!

Gelecekte nasıl bir hayat yaşayacağı meçhul bir genç “bozkurt işareti” ile resim çektirdi diye, linç ettiniz.

O gence ne yaptığınızı düşünmediniz, elinize fırsat geçtiğini düşünerek sorumsuzca istismar edip beraber ve tek tek demeçler verdiniz, TV programları yaptınız, basın açıklamaları yayınladınız.

Ama, mensubu olduğunuzu iddia ettiğiniz Alevi Bektaşiler CHP’li büyükşehir belediyesi tarafından açıkça aşağılanırken sustunuz, görmediniz, duymazlıktan geldiniz!

DEM’li politikacı mensubu olduğunuzu iddia ettiğiniz Alevi Bektaşilere hakaret ettiğinde sustunuz, görmediniz, duymazlıktan geldiniz!

Afyonkarahisar’ın CHP’li belediye başkanı şehirdeki tek cemevine boşaltma tebligatı gönderdiğinde sustunuz, görmediniz, duymazlıktan geldiniz.

(Buraya ekleme yapayım: Afyon’da ne yapmaya çalıştığınızı biliyorum. Başaramayacaksınız! Ensenizdeyim. İhanetinizi herkese ifşa edeceğim)

Suskunluğunuzun sefaletinizin tanığı olduğunu biliyoruz.

Biz sessizliğinizin nedenini çok iyi biliyoruz: Sanıyorsunuz ki, popüler bir büyükşehir belediye başkanı ve “kent uzlaşısı” ile yanına aldıklarıyla birlikte kurduğu sofradaki pilavdan size de bir kaşık verecekler!

Belki biriniz milletvekili, belki belediye başkanı, olmadı; başkan yardımcısı, olmadı; meclis üyesi, olmadı; muhtar olmayı hayal ediyorsunuz!

Başkalarına attığınız iftiralarda, bilinçaltında sakladığınız hayal edip ulaşamadıklarınızın ifade edildiği de ortaya çıkmış oldu!

Halbuki, büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün de vurguladığı gibi, “Hangi istiklal vardır ki ecnebilerin nasihatiyle, ecnebilerin planlarıyla yükseltilebilsin? Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir. Tarihte, böyle bir olay yaratmaya kalkışanlar, zehirli sonuçlarla karşılaşmışlardır. İşte Türkiye de, bu yanlış zihniyetle sakat olan bazı yöneticiler yüzünden, her saat, her gün, her yüzyıl, biraz daha çok gerilemiş, daha çok düşmüştür.

Gerçekten de, Alevi Bektaşi toplumunun sorunlarını çözemeyişinin önemli bir nedeni de sizlerin bu tavrınızdır.

İşbirlikçiliğiniz, yağlamacı yandaşlığınız ve kişisel menfaatleriniz uğruna toplumsal çıkarları bir kenara ittiğiniz için tarih sizi affetmeyecek.

Son sözüm de CHP yöneticilerine olsun: Partinizin de kurucu lideri olan Mustafa Kemal Atatürk’ün koyduğu Cumhuriyet ilkelerimize sahip çıkmaz, tersine kendiniz çiğnerseniz, bu size oy da, seçim de kazandırmaz. Ama, ülkemizin din ve etnik çatışmalara kurban gitmesine bir taş da siz döşemiş olursunuz. Bir siyasi parti olarak, laikliği savunmak ve sahiplenmek herkesten önce sizin görevinizdir. İnanç kurumlarımızdan elinizi çekiniz!

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum