DİYANET FETÖ’YÜ ANLAYAMAMIŞ
13 Şubat 2024, Salı 12:09Diyanet İşleri Başkanlığı, FETÖ’’nün darbe teşebbüsünden sonra nihayet harekete geçmiş. Hem Fetö, hem de Daiş (İŞİD) ile ilgili kitap ve bröşürler yayınlamış. Bunu iyiye yorumlamak gerekir.
“Bir Musibet, Bin Nasihattan İyidir.” sözü bir kez daha doğrulanmış oldu. Bunca yıl bekledikten sonra halkı ve kamuoyunu din maskeli terör örgütlerine karşı uyarmayı görevleri içinde olduğunu nihayet hatırlamışlar.
Bunu olumlu bulmakla beraber, olayı kavrayış ve anlama bakımından, hala yeterli uyanıklığa sahip olmadıkları kanaatine vardım. Yayımladıkları kitap ve broşürlerde, doğru ve yanlış bulduğum tespitleri ara başlıklar şeklinde özetlemek istiyorum.
DOĞRU OLAN TESPİTLER
1-FETÖ DİN İSTİSMARI YAPMIŞTIR: “Fetö, din kisvesi altında yalan ve hileyle yayılan, İslam’ı maddi-manevi her anlamda çıkarlarına alet eden bir sömürü sistemidir. ... İstismar, bir kimse ya da grubun iyi niyetini kötüye kullanmak, sömürmek anlamına gelir. Din istismarı, din sömürüsü yapmak, dine dair kavramlar ve değerler yoluyla insanları aldatarak, manevi veya çıkar elde etmek, yani kendi menfaatleri için dini kullanmak demektir.” (FETÖ, Din İstismarının Arkasına Gizlenen Terör Örgütü, sayfa 5-6)
2-EN BÜYÜK ZARARI MÜSLÜMANLAR GÖRMÜŞTÜR: “İslam’ı temsil ettiklerini iddia ederek, bozgunculuk yapan, kan döken FETÖ, DEAŞ, EL KAİDE, BOKO HARAM gibi terör örgütleri, en büyük zararı Müslüman toplumlara, birlik ve beraberliğimize, geleceğimize ve gençlerimize vermektedir.” (sayfa 11)
3-FETÖ, DİNİ BİR CEMAAT DEĞİLDİR: “Dini cemaat ruhunun tamamen dışında hareket eden FETÖ mensupları, karanlık liderleri Fethullah Gülen’i ve hareketini kutsanmış kabul ederler. İddialarına göre, insanlığı kurtarabilecek yegane grup, “Altın Nesil” ya da “İkinci Kutsiler” olarak adlandırdıkları zihinleri esir alınmış ve tek tipleştirilmiş gençlerden oluşmaktadır. Bu yüzden de kendilerini nihai amaca götüren her yolu meşru sayarlar. Soru çalma, kopya verme, rüşvet, iltimas, iftira, görevden alma, hapse atma, ortadan kaldırma, dinleme, şantaj, fişleme ve karalama gibi hukuka ve ahlaka sığmayan birçok uygulamayı gözlerini kırpmadan yerine getirmeleri, dini bir cemaat olmadıklarının açık göstergesidir.” (Aynı eser, sayfa 13)
4- FETÖ, KULA KULLUĞU ÖĞRETİR: “Peygamber dışında bir kimseyi hatadan arınmış ve masum kabul etmek, aslında ona sorgusuz, sualsiz bağlanmayı sağlamak için üretilen bir oyundur. İslam’ın özgürleştirici yanını yok ederek, kula, kulluğu öneren; insanları ŞUURSUZ, FERASETSİZ, BASİRETSİZ, KÖR VE SAĞIR birer varlığa dönüştüren, masumiyet-günahsızlık iddiasının İslam’la uzaktan, yakından ilgisi yoktur.” (Aynı eser, sayfa 27)
5- FETÖ ELEBAŞISININ SÖYLEMLERİ İSLAM’A AYKIRIDIR: “Neredeyse her gün ve her an Allah’la görüştüğü iddiası, Fethullah Gülen’in hastalıklı zihin dünyasının en vahim yansımasıdır. Oysa, Kur’an’da belirtildiğine göre, Allah Teala insanlarla ancak peygamberleri vasıtasıyla konuşur. ... Hz. Peygamberle sürekli irtibat halinde olması, Meleklerle, cinlerle ve geçmişte yaşayan İslam büyükleri ile görüşme iddiası, gaybdan haber vermesi, İslam’a aykırıdır.” (Aynı eser, sayfa 47-55)
YANLIŞ OLAN TESPİTLER
1- KENDİSİNİ TEMİZE ÇIKARIYOR
“Kur’an ve sünnet ışığında sağlıklı, dengeli ve şeffaf bir din eğitimi engellendiğinde, manevi ihtiyaçlarını gideremeyen ve dini bilgi eksiği olan insanlar, istismara açık hale gelmektedir.” (Adı geçen eser, sayfa, 18)
Yukarıdaki sözler Diyanet İşleri Başkanlığına ait.
Sizin görev yapmanızı kim engellemiş beyefendi?
O cemaatin veya tarikatın elemanları sizden daha bilgili mi?
Ya da kadroları sizden daha fazla mı?
Fethullah Gülen sizin kadrolu memurunuz değil miydi?
Onun konuşmalarından, yazdığı kitaplardan haberiniz hiç olmadı mı?
İnsan merak edip aylık olarak yayınladıkları “SIZINTI” adlı dergisini hiç okumaz mı?
Ben ilahiyatçı olmadığım halde, o dergideki yazı ve konuşmaların İslam’a aykırı olduğunu ve “ŞİRK” koştuğunu tespit ediyorum da, uzmanlık alanınız olmasına rağmen, siz neden anlamadınız?
Ya da anladınız da sessiz kalmayı mı tercih ettiniz?
Yoksa o cemaatin hışmından mı korktunuz?
Neden hatanızı kabul edip, toplumdan özür dilemiyorsunuz?
Neden suçu başkalarına yüklemeye çalışıyorsunuz?
1975’den beri neredeydiniz?
Çuvaldızı önce kendinize niye batırmıyorsunuz?
2-FETÖ BATINİ Mİ, ŞİA MI, BEŞİNCİ KOL MU? Yine, ilgili kitapçığın 23. sayfasında, Fetö’nün “Batıni” bir örgütlenme olduğu ileri sürülmektedir.
Ehli-Sünneti temsil ettiğini söyleyen Nur cemaati ne zaman Batıni oldu?
Olaya yanlış yerden bakınca, tespitler de yanlış oluyor. Ama işin kolayı var. Hemen suçu başka bir mezhebe yükle, aradan sıyrıl, sorumluluktan da kaç. İşte sorun çözüldü.
Olaya objektif bakmak yerine, mezhepçi gözlüğü ile bakınca böyle oluyor. Mezhepçilik de adamın gözünü kör ediyor. Gerçeği bir türlü göremiyor.
29. sayfada ise, Diyanetin Şia karşıtlığı damarı kendini göstermiş ve Fetö’nün, Şia gibi “takiyye” yaptığını iddia etmektedir. Oysa, Fetö ne Batınidir ne de Şia’dır.
Küresel gücün beşinci kol örgütlenmesidir. Diyanet, belki beşinci kol örgütlenmesini bilmez. Biz açıklayalım.
Adolf Hitler, Almanya dışındaki ülkelerde, kendi düşüncesinde ve Almanya taraftarı olan partileri örgütleyerek o ülkelerde kendisine işbirlikçiler yaratmıştı. Yani kısaca casus teşkilatlar kurdurmuştu.
Fetö de ABD’nin istihbarat örgütü CİA’nın beşinci kol örgütlenmesidir. Belgesi de Fethullah Gülen’in ABD’de oturması için kefil olan eski CİA ajanı GRAHAM FULLER’dir.
Diyanetin Fetö karşıtlığı için yayınladığı kitabı çok yüzeysel, entelektüel bir bakış açısından yoksun buldum.
Kısaca özetlersem, Diyanet, hala aklını başına almamış mezhepçi, başka mezheplere karşı ön yargılı ve toplumun tümünü kapsamaktan uzak anlayışına devam etmektedir.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Ankaralı Asker Oğlu Murat Özkan
18-08-2024 22:34Sorunu bilmiyo kimse. İnsanlar öylesine saf ki sadece tatlı tatlı bakıyo. Başka bişiy yaptığı mı var. Allahı olan bakıyo. Müslüman kadar saf olamayanlar da yapıyo... Yarabbim insanımıza akıl ver.. Neyin neye dendiğini anlayamıycak kadar aciz... Domates diye bağırana o da ne diyolar...