DİYALOG KAZANDIRIR, TEKFİR KAYBETTİRİR!
23 Nisan 2024, Salı 11:3220 Nisan 2024 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından çıkarılan bir yönetmelikle, cemevlerinin devlet tarafından karşılanacak aydınlatma giderleri ile ilgili kapsama alanı genişletildi.
Yeni yönetmeliğin 4. maddesine göre, devlet tarafından karşılanacak olan kısım “Alevilerin ve Bektaşilerin cem erkanı yürüttükleri meydan adlı bölüm başta olmak üzere; kurban kesim yeri, aşevi, morg, gasilhane, görevli odası, taziye salonu ve diğer bölümlerden oluşan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı tarafından tespiti yapılan cemevlerinin aydınlatma giderini” kapsıyor.
Aynı yönetmeliğe eklenen bir geçici madde ile, sayaçların tefrik şartı, yani ibadethane ile diğer kısımların sayaçlarının ayrılması şartı cemevleri için 31.12.2028 tarihine kadar ertelenmiştir.
Elektrik giderlerinin karşılanacağı “ibadethane bölümü” kavramının cemevleri için yeniden ele alınarak düzenlenmesi ve sayaç tefriki, yani ayrılması şartının da 2028 yılının son gününe kadar ertelenmiş olması Alevi Bektaşi inanç toplumunun 2022 yılında başlayan devletle muhataplık sürecinde elde edilen ilk kazanımdır.
Allah, emeği geçen herkesten razı olsun.
***
Bu sürecin nasıl geliştiğini de gelin, hatırlayalım.
Hatırlayalım ki, her daim kendilerini merkeze alarak Alevi Bektaşi toplumu üzerinden kişisel menfaat elde etmek amacını güdenler ve emperyalist odakların emrinde Alevi Bektaşilerin devlet ile çatışmasını kışkırtanlar açığa çıksın.
***
16.11.2022 tarihinde TBMM’de kabul edilen torba yasa ile, çeşitli kanunlara cemevlerine de hizmet verecek şekilde düzenleme getirildi.
Devlet, kilise, havra ve camilere yönelik hizmetlerini cemevlerini de kapsayacak şekilde yeniden düzenlemişti.
Kabul edilen “torba kanun” ile,
Belediyelerin, imar planlarını yaparken bölgenin şartları ve ihtiyaçlarını göz önüne alarak cemevlerine yer ayrılması,
Büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve ilçe belediyelerinin cemevlerinin yapım, bakım ve onarımını yapmasının ve malzeme desteği sağlaması,
İl özel idarelerinin; il sınırları içinde mabetler, kültür ve tabiat varlıkları, tarihi doku ve kent tarihi bakımından önem taşıyan mekanlar ile cemevlerinin yapım, bakım ve onarımını yapabilmesi,
Belediye ve bağlı kuruluşlar tarafından verilen indirimli veya ücretsiz içme ve kullanma suyu imkanının, cemevlerine de tanınması,
Alevi-Bektaşi kültürü ve erkân hizmetlerinin yürütüldüğü cemevlerinin aydınlatma giderleri Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca karşılanması
oylamaya katılan 415 milletvekilinden 242 evet ve 173 ret oyu ile kabul edilmişti.
Yasaların bu şekilde düzenlenmesi ile Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez Alevi Bektaşi ibadethaneleri olan cemevlerine yasal statü ve haklar sağlanmış oldu.
***
Bu düzenlemelere kimisi “Aleviler torbaya sığmaz” diyerek karşı çıkarken, kimileri de düzenlemeleri çarpıtarak, “artık devlet izni olmadan kimse cemevi yapamayacak” şeklinde korku yaymaya çalışıyordu!
Halbuki, yasal düzenlemeler cemevlerinin devlet ile ilişkilerini düzenlemekten ibaretti ve kilise, havra ve camilerle eşit statü yaratılmıştı!
Yasalar cemevlerine özel değil, cemevlerini de kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmişti!
***
Yasal düzenlemeleri Alevi Bektaşi toplumunun büyük çoğunluğu sevinçle karşıladı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığı ve ilkelerini yürekten benimsemiş Alevi Bektaşilerin ibadethanelerinin devletin yasalarında yer almasından mutlu olmamak için öncelikle Alevi Bektaşi toplumuna yönelik husumet içinde olmak gerekirdi!
Ancak, Alevi Bektaşi inanç toplumunun ibadet anlayışı ile, halihazırda diğer Müslüman kardeşlerimizin ibadet anlayışı arasında var olan kimi farklılıklar “ibadethane” kavramının içeriğini de farklı kılıyordu.
Özellikle de, Alevi Bektaşilerden bağımsız gelişen süreçte, 2020’den itibaren çeşitli tasarruf tedbirleri yanında, camilerde elektrik sayaçlarının ayrılması için de tefrik komisyonları kurulmuştu.
Komisyonun görevlerinden birisi de “İbadethanelerin (varsa) bünyesinde veya bütünleyici parçasında bulunan müştemilat niteliğindeki taziye evi ve lojman ile özel/tüzel kişilerce işletilen dükkan, otopark, wc vb. yerlerde tüketilen elektrik enerjisinin müstakil bir sayaçla ayrılması ve bu yerlerin elektrik tüketimlerinin ibadethane aydınlatma aboneliğine dahil edilmemesi” idi.
***
Camilerin özel durumundan kaynaklanan bu ayırma işleminin aynı şekilde cemevlerine de uygulanmak istenmesi Alevi Bektaşiler arasında rahatsızlık yaratmıştı.
Yasal düzenleme esnasında ve Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilip Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmesinden itibaren konuyla ilgili hassasiyetimizi ilgili kurumlara birinci elden ulaştırdık.
Benim yasanın kabul edilmesi sürecinde Cem Vakfı Genel Müdürü olarak ve benim gibi pek çok dostumun kişisel olarak, ama aynı zamanda Horasan Erenleri Dernekler Federasyonu gibi pek çok kuruluşun da bu konuyla ilgili yapıcı görüşmeler yaptıklarını biliyorum.
Hem, Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy ve hem de Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanımız Alirıza Özdemir uygulamanın cemevlerinde haksızlık yaratacağını en başından itibaren anlayarak düzeltilmesi yönünde girişimlerde bulundular.
Aynı şekilde, Cumhur İttifakı’nın iki ana ortağı olan AK Parti ve MHP yönetimleri de, görüşmelerimiz sonucunda cemevlerinin ibadethane işlevinin ve statüsünün camilerden farklı olduğunu anladılar ve düzenlemenin yeniden ele alınması teklifimize destek verdiler.
Hukuk uzmanlarının da konu üzerinde çalışmasının sonucunda, Kültür ve Turizm Bakanlığı cemevlerinde ibadethane kavramını genişleterek hazırladığı yeni bir yönetmelikle “sorunu” gidermiş oldu.
***
İlginç olan ve burada değinmeden geçemeyeceğim bir husus ise, yasal düzenlemeler yapılırken sorumlu mevkide olan ve/veya sorumlulara danışmanlık yapan kimi isimlerin bu hatanın kendilerinin eseri olduğunu gizleyerek, bir yılı aşkın süreç içerisinde çoğunlukla “ölü tilki” taklidi yapması ve hatta sürecin sonunda, sanki bu sorunun ortaya çıkmasında kendi sorumlulukları yokmuş gibi, eleştirici roller üstlenmeleri oldu!
Kazanımları sahiplenip, yanlışları başkalarının sırtına yıkan bu tipik anlayışın farkındayım.
Sadece ben değil, ayrıca “dünya âlem” de farkında!
Bu arkadaşlara “şimdilik” hatırlatmak isterim ki, Alevi Bektaşiler söz konusu ise, “gerisi teferruattır”!
***
“Elektrik sayaçlarının ayrılması” sorunu, Alevi Bektaşilerin devlet ve yönetici kurumlar ile diyalog halinde, sorunu tanımlayıp aktararak, çözüm önerilerini de sunması ile olumlu bir çözüme kavuşturuldu.
Böylece, Alevi Bektaşilerin diyalog ile sorunlarını ortaya koyup çözüm arayabileceklerini ve de kabul ettirebilecekleri deneyimini de ilk olarak yaşamış olduk.
Bu süreci aktarmaktaki asıl amacım da, “kazanım”ın ancak diyalogla mümkün olduğunu göstermekti.
Devlete “yezit” hakareti yapıp, her şeyi reddedip, diyalog kurmak isteyen Canları ise, “yağlı pilava kaşık sallayanlar” şeklinde iftiralarla tekfir edip düşmanlaştırmak sadece Alevi Bektaşi toplumunu böler, parçalar, birbirine düşürür.
Alevi Bektaşilerin Türkiye Cumhuriyeti’nin saygın üyeleri olarak hak ettikleri yerde olmasını istemeyen odakların menfaat sağlayabileceği bu tür tepkilere karşı, artık sesimizi yükselterek birliğimizi yüceltmenin zamanıdır.
Hünkâr’ımızın da bize öğrettiği gibi;
Bir olalım, İri olalım, Diri olalım!
Ki, kazanalım!
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Fazıl Lostar
24-04-2024 00:11Bu diyalog da, Ali Rıza Özkan bey katkıları için, teşekkür ederiz.
Nurettin Gedikoğlu
23-04-2024 17:30Bu konuda büyük başarı sağlayan sayın Alirza Özdemir başkanı tebrik ediyorum ve daha çok hizmetler yapacağına inanıyorum