DEDELERİN GÜNÜMÜZDE İNANCA BAKIŞLARI

DEDE olmak kolay iş değil erenlerim.

Dede atar damarda dolaşan kan olup, vücut ısısı olmalı.

Herkesin gözünden akan damla olmalı.

Sevgiyi kuşanmalı; herkese sevgi, barış ve dost olmalı.

Her şeye merhamet etmeli, alçak gönüllü olmalı.

Sözünü yağmur gibi yumuşakça indirmeli - kulaklara, kırıp dökmemeli.

Yağmur damlası gibi damla damla söylemeli sözünü, ince ince sevmeli.

Şefkatli olup kimseyi küçümsememeli, hor görmemeli, kimsenin dalını kırmamalı ve gönlünü incitmemeli.

Her yerde hizmet edebilmeli; dede cesur ve yürekli olandır, dede özgür olmalı, inancın özünden ayrılmamalı.

Tarafsız olmalı her muhibbe aynı nazardan bakmalı, inancın merkezinde olup tek tarafı inanç olmalı

Kısacası DEDE irşad makamında oturup, cana can katmalı.

Kısaca girişten sonra günümüzdeki dedelerin duruşları ve inanca bakış açılarına göz atalım.

“İBADETİN REKLAMI OLAMAZ YOLA BAKTIKÇA UTANIYORUM” başlığı altında yazan dedenin paylaşımlarını okuyorum ve sayfasındaki paylaşımlara geriye doğru baktığımda beni hayrete düşürüyor...

Dünü ne çabuk unutur olduk!

Aynı “dede” yazısının devamında söyle diyor: “delil’imiz olur olamaz yerlerde uyarıldı”!

Daha neler neler yazmış...

Bu yazının altına Hamza dede olarak imzamı atıyorum ve soruyorum:

Saygıdeğer dedem, AABF KÖLN mitinginde RTE protesto ederken dönemin AABF dedeler kurulu başkanı ÇERAĞ uyandırıyoruz denildiği zaman, biz sert tepkiler verirken, ÇERAĞ sadece cem ibadetinde, Nur suresi 35-36 ayetler okunarak uyandırılır ve cem ibadetimizin olmazsa olmazımız ve KIRMIZI ÇİZGİMİZ çerağ cem sonu tekrar dua edilerek sır edilir, dediğimizde bize denilmeyen söz bırakmadılar.

Alevî dili dışında her dili kullandılar.

Peki dedem, siz neredeydiniz?

Şimdi mi yazmak aklınıza geldi?

Yukarda belirttiğim gibi, dede olmak kolay iş değil, erenler. Dede inancın merkezinde olup tek tarafı İNANÇTIR.

Neyse, buna da şükür!

Yıllar sonra olsa da, inancı hatırlamanız sevindirici...

AABF ve Dedeleri ne iş yaparlar?

AABF’de dedeler ne iş yaparlar, görevleri nelerdir (sadece cenaze erkanı, kırk erkanı mı) bilen varsa, yazarsa biz de öğrenmiş oluruz.

Kiliseler kapılarını Alevîlere açarken, (Schulamt) okullar kapılarını Alevîlere açarken, Bürgerhaus’lar/Gemeinschafthaus’lar (Yerel yönetimler) kapılarını Alevîlere açarken... bunu çoğaltabiliriz.

Peki, Alevîlere kapıları kapatanlar kimler?

Adı, Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu olan AABF.

Peki bu AABF’yi kimler kurdu?

Hangi inancın mensupları kurdu?

Sevgili AABF, nice umutlarla kurulmuş idin, 1991 yılında.

Seni kuranlar Hakk, Muhammed, Şah-ı Merdan Ali ve Ehl-i Beyt’in yolunda yürüyen inançlı insanlardı.

Bizim de bir yerlerimiz olsun diyerek, para bağışı, altınları, kol saatleri, küpe ve kolye satılarak yerlerimiz olsun, cem ve ERKANLARIMIZ rahatça yürütülsün diyerek, binalar satın almıştık.

Bir araya gelebileceğimiz bir mekânlarımız olsun, Hakk-Muhammed-Ali inancını yaşayıp, yaşatıp, tanıtmak idi kuruluş amacımız...

Olmadı AABF, olmadı…

Senin örgütsel yapını tehdit eden sana bağlı olmayan Alevilerde arama…

Sende Alevilik namına hiçbir şey bırakmadılar, senin çatın altında görev yapan dede var mı?

Peki dede irşad makamında değilse, sözü söz değilse, neden orda oturur?

Alevilere kapılarını kapatan cemevlerinde hizmet eden dedeler, pirler; ya siz?

Ya talipler; sizler neden susuyorsunuz?

Seni kim temsil ediyor AABF’de?

Senin adına kim konuşuyor?

Sen, senin adına, seni kuran ve evladı gibi görüp üstüne toz kondurmayanların yüzlerine Cemevlerinin kapılarının kapatılması yetkisini kimlere verdin?

Var mı böyle bir uygulama Edeb-Erkân içre?

Olmadı AABF, olmadı bu tutumun ve yaklaşımın Alevîce değil!

Senin konuşanlar senin ismine, adına, kimliğine yakışır değil!

Ne yazık ki, bu süreçte dik duran, tarafı inanç olan bir DEDEN ve Başkanın da olmadı.

Dede ve Başkan: Her şeye merhamet etmeli alçak gönüllü olmalı.

Dede ve Başkan: Sözünü yağmur gibi yumuşakça indirmeli kulaklara, kırıp dökmemeli.

Dede ve Başkan: Yağmur damlası gibi damla damla söylemeli sözünü, ince ince sevmeli.

Yağmur damlası gibi damla damla söyledik sözümüzü.

Tek tarafımız var, o da İNANÇTIR!

NOT: Gelecek yazımın konusu, ocaklara göre cem olmaz!