İstanbul
22 Ekim, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2412.9
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66248.09$

BÜLBÜLÜN SIRRINI GÜL BİLİR

31 Mayıs 2023, Çarşamba 20:17

Sinelerinde sadece Hâkk ve vatan sevgisi olan, Evlad-ı Fatihan uzak topakları vatan toprağına katmanın yanı sıra inanç ve kültürümüzün de kabul görmesinde önemli rol oynamışlardır.

Amaçları sadece toprak kazanmak değil sahip oldukları eşsiz medeniyeti en uzak diyarlara hoşgörü ile taşınmasını da sağlamışlardır.

Onların aşkı garip bülbülün güle aşk-ı misalidir. Âşık bülbül “Adem Kasidesi” nde ki gibi ne vardır ne yoktur, ne yerdedir ne göktedir.

Onlar, O yüceler yücesine pervanedir.

Yokluğa talip bülbül için yaratılmış her kelimede bir anlam, her anlamda da bir sır vardır. Sırra eren bülbül vatanı ve inancı yolunda bir gül bahçesine girercesine şahadet şerbetinin sırrına eren Yol Erenlerinden Gül Baba’yı burada yad edelim.

Macaristan’da bir buçuk asır pâyidar olmuş olan saltanat ve hâkimiyet-i Osmaniyenin yeğâne nişân-i azâmiyeti olan Gül Baba...

Fatih Sultan Mehmed Han, Sultan II. Bayezid Han ve Kanuni Sultan Süleyman Han’a hizmet etmiş birçok gazalara katılmış Gaziyân-ı Rûm’un son temsilcilerinden olan Gül Baba’nın gurbet eldeki mahsunluğuna, Tuna boylarından gelen esinti ile göz, gönül katalım.

16. asırda yaşamış bir Bektaşi dervişi olan Gül Baba’nın tarihî şahsiyeti ve yaşadığı devir hakkında farklı rivayetler bulunmaktadır.

Bu rivayetler arasında en eskisi 17. asırda yaşamış meşhur Türk seyyahı Evliya Çelebi’ye aittir.

Seyyahın babasından naklederek verdiği ayrıntılı bilgiye göre, aslen Merzifon’lu olan Gül Baba, Fatih Sultan Mehmed Han devrinden Kanuni Sultan Süleyman Han devrine kadar birçok savaşlara katılmış, Sultan Süleyman’ ın daveti üzerine Budin seferine iştirak etmiş, Budin’in fethini mütâkip Miladi 2 Eylül 1541 Cuma günü hakka yürümüş, Fetihiye Camii’nde kılınan ilk Cuma namazından sonra halen türbesinin olduğu yere sırlanmıştır. (Evliya Çelebi, 6/ 333-334).

Gül Baba Türbesi‘nin günümüze ulaşan kitabesi ve vakfiyesi bulunmamaktadır. Bu sebeple Gül Baba Türbesi’nin net olarak hangi yıl inşa edildiğini bilemiyoruz.

Evliyâ Çelebi, türbenin banisinin Gâzi Mihaloğullarından Yahyâ Paşazâde Mehmet Paşa olduğunu bildirmektedir. (Evliyâ Çelebi, 6/ 324-326).

Bu bilgilerden Mehmet Paşa’nın Budin Beylerbeyliği yaptığı Miladi 1543 ile 1548 yılları arasında bir tarihte inşa edildiği anlaşılmaktadır.

Türbenin banisi Mehmet Paşa, II. Bayezid Han’ nın damadı olan Yahyâ Paşa’nın ikinci oğludur. (Mehmed Süreyyyâ 5/ 1675)

Isparta’ nın Senirkent ilçesine bağlı Uluğbey (İlegüp) köyündeki dergâhta meftun Veli Baba’nın menakıbı ve bu menakıptaki şecere Gül Baba hakkında Evliya Çelebi’nin verdiği bilgileri desteklemekte ve tamamlamaktadır. (Şecere: Ank. Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Türk Kült. Hacı Bektaş Veli Araştırma Der. Güz- 2021 say. 99. Sayf. 29)

Menakıp, Hacı Bektaş Veli Dergâhı Postnişini merhum Bedri Noyan Dedebaba tarafından etraflıca incelenerek Veli Baba menakıbnamesi ismiyle 1993’ te yayınlanmıştır.

Konuyla ilgili bir diğer çalışma da Bayram Ürekli ve Ali Baş’ a ait bir makaledir. Bir başka çalışma Doğan Kaplan’ın (Kaplan 2018) 509 sayfalık menakıpnâmesindeki şecerede Hazreti Ali’den başlayarak Veli Baba’nın ataları ve torunları sıralanmıştır.

Şecerede 29 numarayla işaretlenmiş “evlaâd-ı Seyyid Velayyüddin Gâzi” bölümünde üç oğlundan biri olan Seyyid Câfer’in lakabının GÜL Dede olduğu ve Sultan Süleyman Han zamanında Nemçe’de şehit düştüğü yazılıdır. “Seyyid Câfer” olarak zikredilen Gül Baba’nın babası Hz. Hüseyin neslinden “Kutbü’l-Arifin Yalınkılıçoğlu Veliyyüddin Gâzi” olup doğum tarihi belirtilmemiştir.

Veliyyüddin Gazi, Uluğbey’deki dergahta meftundur. Gül Baba’nın annesi ise “Gelincik Ana” olarak bilinen Seyyide Fatma’dır.

Gül Baba’ nın Seyyid Hüseyin ve Seyyid Ali adında iki kardeşi olup, Veli dede ismiyle bilinen Seyyid Hüseyin Cezâyir’de, “Sümbül Dede” ismiyle bilinen Seyyid Ali ise Boğdan’da Uluğbey nahiyesinde şehit olmuşlardır.

Seyyid Hüseyin’in Cezayir’deki türbesi günümüze ulaşmamıştır. Seyyid Ali’nin mezar yeri bilinmemektedir. Gül Baba’nın Ali ve Hüseyin adında iki oğlunun olduğu secerede zikredilmektedir.

Isparta’daki Veli Baba Dergâhı’nın türbe kısmında yan yana 8 sanduka ile bir sandukasız mezar yeri bulunmakta olup, sandukasız kabir Gül Baba makamıdır. Ayak ucundaki mermer levhada yeni yazıyla “Gül Baba Seyyid Veliyüddün Gazi Oğlu miladi D. 1485/ V.1541 (Rahmetullahi Aleyhima)” yazılıdır. (TKve HBV.Arştr. Der. Güz 2021 Say. 99 s.13 )

Gül Baba adına çeşitli yerlerde makam türbeleri bulunmaktadır. Isparta’da gelişen ve günümüzde sanayi ürünü haline gelen gül ve gül yetiştiriciliğide Kanuni Sultan Süleyman tarafından Isparta’ya yerleştirilen bu aile bireyleri tarafından başlatılarak günümüze kadar yürütüldüğü de yazılı kaynaklarda yer almaktadır.

Gül Baba Tekkesi, Budapeşte’nin Budin yakası ile Tuna nehri arasındaki yamaçta yer almaktadır. Tekke, Yahya Paşazade Mehmet Paşa tarafından, Gül Baba’nın anısına yaptırılmıştır.

Evliya Çelebi’ye göre Macaristan’daki en büyük tekkedir. Sultan Süleyman tarafından Kral Yanoş Ilıcasında bulunan 3 ev yeri, bostan yerleri vs. gibi birçok gayrimenkul ve yıllık 250 akçe Gül Baba Tekkesi’nin tasarrufuna bırakılmıştır. Yazılı kaynaklarda kayıtlıdır. Budin Beylerbeyi Sokollu Mustafa Paşa, Gül Baba Tekkesi’nin yanına bir mescit inşa ettirmiş, evlerini, dükkânlarını ve bağını tekkeye vakfetmiştir. Büyük ihsanlarda bulunmuştur.

Budin’in en büyük Müslüman mezarlığı Gül Baba Tekkesi’nin çevresinde bulunuyordu. Budin kaybedildikten sonra mezarlık yok edilmiş. 18. Yüzyılda da bir Hristiyan mezarlığına dönüştürülmüştür.

Tekkedeki dervişlerin bedenlerinde nişanları bulunmaktadır. Nişaneleri sine ve kolları dağlanmak sûreti ile yapılmıştır. Anlam itibari ile huşu ve salavat ehli olduklarını, her daim tekkenin hizmetinde oldukları, savaş zamanında şehadet yemini ettiklerini ifade ettiğini yine kaynaklardan öğreniyoruz.

Domenico Fontan’ın çizdiği 1686’daki Budin kuşatmasını tasvir eden gravürde, Gül Baba Türbesi ile türbenin Tuna Nehri’ne bakan tarafında Gül Baba Tekkesi harap halde görülmektedir. 1686 yılında Türk hâkimiyetinden çıkan Budin’deki bu tekke aynı yıl yıkılmıştır. (Yılmaz, 2020a. 156)

Sultan Abdüaziz Han’nın 1867’deki Avrupa seyahatinde, Peşte’ye geldiğinde Macaristan Başbakanı Kont Gyula Andrassy, Sultan Abdülaziz’e Budin’nin Taban semtinde yaşayan ressam Antoine d’Orszagh tarafından yapılan altın yaldızlı bir çerçeve içinde Gül Baba Türbesi’nin resimlerini hediye etmiştir.

Gül Baba Türbesi Budapeşte’de Türk Dönemi’nden kalan dinî yapılar arasında günümüze ulaşan üç eserden biridir. Orta Avrupa’da İslam’ı temsil eder. Türk- Macar dostluğunun sembolüdür.

Başka bir bakış açısından da, ecdadın feth ettiği yerleri terk etmeyen, türbe avlusunda bayram namazlarına tanıklık eden Gül Baba’ nın rûhâniyeti bulunduğu mekânları sarmaktadır.

Macaristan’ daki Türk varlığına ve tarihine Kanuni Sultan Süleyman Han’ın “Gül Baba Budin gözcüsü olup himmetleri hâzır ve nâzır ola” diye verdiği görevi asırlardır yerine getiren Gül Baba ve ecdadımıza âşk-ı niyazlarımın kabulü umudu ile arz ederim.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum