İstanbul
22 Ekim, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2412.9
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66248.09$

AZİZ NESİN VE ŞEYTAN AYETLERİ

27 Şubat 2023, Pazartesi 14:16

Her yıl en az bir kez, 1993 Sivas katliamı ile Aziz Nesin ilişkilendirilerek, tartışma yaratılır.

Kimileri, saf cahillikle, bu katliamın gerçekten halkın bir kesiminin kışkırtılarak, galeyana getirildiği ve o nedenle "üzücü" olayların meydana geldiği kanaatindedir.

Dolayısı ile, Aziz Nesin eğer Sivas'a gitmeseydi, kimse galeyana gelemeyeceği için, katliam da olmayacaktı, bu görüşe  göre!

Bu kesim, kimi zaman, Aziz Nesin Sivas'ta konuşmasaydı... gibi, saçma sapan gerekçeler de öne sürerler... Aziz Nesin'in orada ne konuştuğunu zerrece merak etmeden...

Bütün bu, anlamsız ve temelsiz bahaneler özünde, Sivas katliamının gerçek planlayıcılarını, gerçek faillerini gizlemekten öte bir işe yaramaz.

Ama, bir "sorun" da, zaman içerisinde, Salman Rüşdü'nün Şeytan Ayetleri kitabı çevresinde üretildi.

Ne yazık ki, Aziz Nesin'in küçük oğlu da, hangi saikle olduğu meçhul bir şekilde, Sivas katliamı ile Şeytan Ayetleri kitabının yayınlanması girişimini bağdaştıran yorumlar yaptı.

Tarihe ve ülkemizin "aydın namusu" söz konusu ise, en örnek yazarlarımız arasında değerlendirdiğim Aziz Nesin'e sorumluluk duyduğum için, bu makaleyi yazdım.

Şimdi, gelelim olayların akışına...

HUMEYNİ'DEN ÖLÜM FETVASI

İran İslam Devrimi lideri Ayetullah Humeyni, 15 Şubat 1989'da Salman Rüşdü’yü yazdığı “Şeytan Ayetleri” romanı için kafirlikle suçlayan bir fetva vermiş, hem kitabın yazarının ve hem de yayımlanmasına yardımcı olan herkesin öldürülmesi gerektiğini söylemişti. 

Bu fetvadan sonra, eserin Japonca çevirmeni Hitoşi İgaraşi ofisinde bıçaklanarak öldürüldü. 

İtalyancaya çeviren Ettore Capriolo Milan’daki evinde bıçaklandı, ancak hayatta kalmayı başardı. 

Romanın Norveççe yayıncısı ise, Oslo’daki evinin önünde sırtından vurularak öldürüldü. 

Aziz Nesin, kitabın Türkçeye çevrilmesi yasaklanınca, bir kısmını Aydınlık gazetesinde tefrika halinde yayımladı. Aziz Nesin de ölüm tehditleri aldı.

Mehmet Ali Şadoğlu adında bir siyasal islamcı, Aziz Nesin'i öldürene 250.000 Dolar ödül vereceğini açıkladı. 

Şadoğlu'nun yollarının tam da Ergenekon kumpası sürecinde Taraf gazetesi ile kesiştiğini ve gazeteye finans sağlayan kişilerden birisi olduğunu belirtelim.

ŞEYTAN AYETLERİ'Nİ YAYINLAMAKTAN MAKSAT

Aziz Nesin sayısız kereler, hem Salman Rüşdü'nün İslam'ı aşağılayan tutumunu ve hem de romanın estetik seviyesini eleştirdi. Peki, içindekileri benimsemeyen, üstüne romanın estetik değeri hakkında da olumsuz görüşü olan Aziz Nesin neden bu romanı yayınlamak için mücadele verdi?

Aydınlık'taki köşesinde bunun nedenlerini açıklıyordu ve o makalesinin ilgili bölümlerini okunması için bu yazının sonuna koydum.

Tek bir cümlede ifade etmek gerekirse, Aziz Nesin bu eserin yasaklanmasına karşı mücadele etti. Yoksa, eserin içeriği ve yazarı onun umurunda bile değildi.

SALMAN RÜŞDÜ İLE NEDEN KAVGA ETTİ?

Aziz Nesin hem Salman Rüşdü ile ve hem de kitabın İngiltere'deki yayıncısı ile de kavga etti. Hatta, mahkemelik olmaya ramak kalmıştı. Çünkü, yayıncı ve Salman Rüşdü Aziz Nesin'in mücadelesini ve amacını anlamaktan uzaktılar.

Hem Murat Belge ve hem de Yasemin Çongar farklı zamanlarda,  aradaki husumetin Almanya'nın Köln şehrinde, ünlü yazar Günter Wallraff'ın evinde giderildiğini yazdılar. Bilebildiğim kadarıyla, bu görüşmeden sonra yayıncı ve yazar Aziz Nesin'i mahkemeye vermekten vazgeçtiler.

ŞEYTAN AYETLERİ'Nİ YAYINLAMA FİKRİ NESİN'İN Mİ?

Kitabı çevirten, yayıncı bulan, ancak yasaklanınca başyazarı olduğu Aydınlık gazetesinde tefrika edilmesini öneren Aziz Nesin'di. Çünkü, Aziz Nesin bu yasağın delinmesine son derece önem veriyordu. Bunu demokrasi mevzisi olarak tanımlıyordu.

Zaten tüm süreç içerisinde, hiçbir zaman Aziz Nesin dışında herhangi bir kişi Salman Rüşdü'nun Şeytan Ayetleri kitabı ile ilgili olarak resmi makamlar ve konunun taraflarınca muhatap dahi alınmadı.

Aziz Nesin ise, bu romanı yayınlayarak yasakları delmek, kitap üzerinde daha yayınlanmadan yasak konulmasını geçersiz kılmak istiyordu.

Aziz Nesin, Aydınlık gazetesinde, neden bu kitabı yayınlamak istediğini şöyle açıklamıştı:

ŞEYTAN AYETLERİNİ YAYINLAMAK...

Şeytan Ayetleri'ni Türkçede  yayımlamak, bu uğurda hiç kimsenin başını koymasına değmez. Şeytan Ayetleri'nin Türkçeye çevrilmezse olmaz güzellikte estetik değeri olan bir roman olduğunu da hiçbir zaman söylemedim. Bu romanın İslam'ı aşağıladığını da biliyorum. Salt İslam'ın değil, hiçbir dinin ve mezhebin aşağılanmasını istemem ve doğru da bulmam. Müslümanlığa olduğu kadar, iman edilen bütün dinlere ve o dinlerden olanlara, ister Hristiyan, ister Musevi, ister Budist, ister çoktanrılı, ister puta, ister ateşe, ister doğaya tapan olsun ve isterse dinsiz olsun, insana saygım olduğu için, hepsine saygılıyım. Ama hangi dinden ve imandan, hangi ideolojiden olursa olsun, bağnazların, gericilerin, yobazların köktencilerin karşısındayım. Çünkü onlar, insanlığın ilerlemesine, hoşgörüye, biçimsel değil, gerçek demokrasiye düşmandırlar.

Şeytan Ayetleri benim ana sorunum da değil. Benim sorunum, Türkiye'nin yıllardan beri gericiliğe ödün vere vere, bugün dinsel bağnazlık, yobazlık, köktencilik bataklığına gömülmüş olmasıdır. (...) Ben Şeytan Ayetleri'ni yayımlamaya çalışmakla, hem gerici, bağnaz ve yobazların baskısına, hem de hükümetin antidemokratik, antilaik tutumuna (Şeytan Ayetleri'nin Türkiye'ye girmesini yasaklayan sansür kararnamesi) karşı, bu 60 milyonluk Türkiye'den bir de karşı ses çıksın, bir tepki olsun istiyorum.
(1993)

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum