İstanbul
21 Kasım, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2412.9
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66248.09$

ALEVİLERİN YASAL HAKLARI VE ALİSİZLER

27 Şubat 2023, Pazartesi 12:40

Evvela Alevi gündemini Alevi penceresinden bakışla değerlendirdiğimizi belirtmeliyim.

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan 7 Ekim 2022 tarihinde Şahkulu Sultan Dergâhında yaptığı açıklamada, ’’Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’’nın kurulacağını duyurmuştu.

O günden beri Türkiye kamuoyunda ve de Alevilerin gündeminde bu konu enine boyuna tartışılıyor.

Aynı zamanda siyasi partilerin içerisinde de tartışılıyor.

Tartışılması Aleviler açısından gayet olumlu, çünkü bu konunun sadece Alevilerin arasında tartışılmasından kurtulup, özellikle Sünni camiada tartışılması gerekiyordu.

Toplumsal kabul ve huzur bağlamında, Alevilerin haklarının yasal güvence altına alınması işin bürokratik yönüdür.

Asıl önemli olan, bu hakların 50-60 milyonluk Sünni toplum tarafından da kabul görmesidir.

Ve öyle görünüyor ki, Sünni camiada -birkaç ses dışında- çok fazla bir itiraz yoktur.

Siyasi partilerin açısından bakıldığında AKP hükümeti, Alevilerle ilgili düzenlemeyi açıkladı ve MHP bir adım daha ileri giderek, Cemevleri elbette Alevilerin ibadethanesidir dedi.

Altılı masada ise, sadece SP’nin arka planda itirazlarının olduğu söylentisi var, resmi bir açıklama yok.

Sünni toplumun çok geniş bir kesimi tarafından kabul göreceğinin göstergesi olan bu durum, Aleviler açısından çok sevindiricidir.

Gelelim işin sevindirici olmayan tarafına.

24.10.2022 tarihinde TBMM Plan ve Bütçe komisyonunda Cemevleri ile ilgili yasa değişikliği teklifi görüşmeleri oldu.

Bu görüşmelerde HDP Milletvekilleri, Alevilerin haklarını savunur bir pozisyon almış görünseler de, gerçekte Alevilere zarar veriyorlar.

HDP’nin burada samimi olmadığını, Alevilerin oylarının peşinde olduğunu gözlemliyoruz.

İşin içinde HDP’nin Alisizliği desteklemesi olmasa, oy peşinde olmalarını makul görelim.

Ancak, HDP Milletvekilleri 2019 yılının başında, Avusturya’daki mahkeme sürecinde Avusturya’ya giderek ’’İslam Dışı Alisizlik’’ projesini yürütenlere destek verdiler.

Ayrıca, HDP milletvekili sayın Ali Kenanoğlu yine 2019’da Hacıbektaş’da otelin terasında karşılaşmamızda, ’’İslam Dışı Alisizlik’’ projesine destek vermesinin yanlış olduğunu söyledim.

Kendisi de bana Aleviliği İslam’ın dahilinde görmediğini açıkça ifade etti.

TBMM Plan ve Bütçe komisyonunda Cemevleri ile ilgili yasa değişikliği teklifi görüşmelerinde sayın Ali Kenanoğlu Avusturya’daki mahkeme kararlarını demokrasi örneği olarak sunarak diyor ki: ’’… Avusturya’da bir grup çıktı dedi ki, ‘Biz Alevilik olarak İslam’ın içindeyiz’ ve Alevi İslam toplumu olarak tescil edildiler. Başka bir Alevi topluluğu çıktı dedi ki, ’Hayır biz İslam değiliz, kendine özgü bir inancız’ Mahkeme onu da kabul etti, çünkü beyanı esas alıyor....’’

Sayın Ali Kenanoğlu komisyondaki konuşmasında kendisinin ve diğer HDP Milletvekili sayın Zeynel Özen’in, Aleviliği İslam’ın dışında gören Alisiz grubu Avusturya’da desteklediğini gizliyor.

Komisyonda bunu da dile getirmiş olsaydı, HDP’nin Alevileri bölme projesinde yer aldıkları ortaya çıkacaktı ve ondan sonra da artık ciddiye alınmazlardı.

Şunu da ekleyelim: Avusturya’daki Alisizler, Alevilik adına değil de, başka isim altında inançlarını beyan edip, mahkeme kararı alınsaydı, demokratik hukuk devleti düzeni gereğince itirazımız olamazdı.

Fakat Alevilik adına beyan edildiği anda, bu ancak Alevileri köklerinden koparma ve bölme girişimi olarak açıklanabilir.

Avusturya’da Alisizlerin mahkeme kararını aldıran kurum AABF’dir (Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu) ve kısa dönem HDP Milletvekilliği yapan Turgut Öker’in onursal başkanı olduğu Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonuna bağlıdır.

Komisyon görüşmelerine ayrıca Alevi kurumları da katılmıştı. Burada dikkat çeken durum şudur ki, Nisan 2022’de Alisizlerin Avusturya’daki mahkeme kararına ’’Avusturya’da Aleviler kazandı, coşkuyla karşılıyoruz’’ diyen kurum yöneticileri de katıldı.

İfade etmek istediğimiz durum şudur ki, ‘Alevilerin haklarını savunuyorum’ diye görünenler, aslında Alisizlik projesini yürütüyorlar.

Alisizlik projesini yürütenler, Alevilerin haklarını savunmuyor, tam tersine Alevileri köklerinden kopararak bölüyorlar.

Yukarıda ismini verdiklerimiz şimdiye kadar, Aleviliği İslam’ın dışında görmediklerine dair bir açıklama yapmadılar.

Yapmadıkları sürece, bizler bunları Alisizlerin projesini yürütenler olarak göreceğiz.

Ayrıca Alevi kurumlarında bulunup, Alisizlik projesinde yer alan veya destekleyenlerin de derhal Alevi kurumlarını terk etmelerini talep edeceğiz.

Aleviliğin siyasi oyunlara kurban verilmesine izin vermeyeceğiz.

Siyaset derken, Alevilik ile siyaset yapanlara karşı siyasi sorumuzu sorarak bu yazımızı sonlandıralım:

Alisizlerin mahkeme kararını kutlayan kurumlar ortak olarak evvela şu sorunun cevabını açıklamalılar:

Alevi İslam anlayışını, Allah’ı, Kuran’ı, Hz. Muhammed Mustafa’yı, Hz. Ali’yi, Ehlibeyt’i, 12 İmamları, 14 Masumu Pakları, 17 Kemerbesti, Kırkları, Talip-Rehber-Pir-Mürşid’i, Yolu, Erkânı, İkrarı, Cemi, İbadeti, Secdeyi, Duayı, Çerağı, 7 Ulu Ozanı, Erenleri-Evliyaları, Pir Hünkâr Hacı Bektaş Veli’yi ve de Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü bir bütün olarak kabul ediyor musunuz?

Cevaplayamazlar!

Aşk ile kalın!

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum