İstanbul
12 Mart, 2025, Çarşamba
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2412.9
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66248.09$

"ALEVİLER NEDEN MUHALİF"

12 Mart 2025, Çarşamba 00:01

Ülkemizdeki Alevilerin iktidara muhalif oldukları her kes tarafından bilinir. Öyle ki, bazen iktidar partisi mensuplarıyla karşılaştığımızda “Sizin Aleviler neden bize oy vermiyor?” diye sitem ederler. Ben de buna cevap olarak “demek ki, Alevilere güven verememişsiniz” derim.

İşte bu güvensizlik bir kez daha kendini gösterdi. HTŞ’ye bağlı cihatçı-selefi teröristler yüzlerce sivil Alevi’yi katletmiş, ama iktidarın sözcüsü bunu “Esed artıklarına karşı yapılan bir operasyon” olarak değerlendiriyor. Halbuki, Şam’daki Büyük Elçiye talimat verip “işin gerçeğini araştırın bize olan biteni aktarın” dense, çok kısa bir sürede her şey öğrenilecek. Ama bu yapılmıyor. Yapılamıyor, çünkü Alevilere bakış açısı yanlış ve ön yargılı. Böyle olunca da objektif bir bakıştan yoksun kalınıyor. Oysa, objektif olarak bakılsa, yapılan katliamlara karşı çıkılıp, bunun durdurulması istense belki Alevi toplumu ile bir empati kurulabilecekti. Nusayri Şeyhi de katliamın durdurulması için sadece Türkiye’yi davet edecekti. Ancak, iktidar bu güveni veremediği için Alevi Arap Şeyhi Türkiye ile birlikte İsrail’i de yardıma çağıracağını açıklamak zorunda kalıyor. Belki birileri “Neden İsrail’i çağırıyor” diye kızacaktır. Ama siz insanları çaresiz bırakırsanız, ata sözlerimizde bulunan “Denize düşen yılana sarılır” sözü gerçeklik kazanır. Suçu Arap Alevi Şeyhinde değil, onları bu durumda savunmasız, korumasız ve çaresiz bırakanlara sormak lazım. Siz, Collani’ye destek açıklarsanız, o da İsrail’den koruma ve yardım istemek zorunda kalır. Çünkü başka bir alternatifi yoktur.

İktidara diğer bir güvensizlik de devlet bürokrasisinde liyakat sahibi Alevilere görev verilmemesidir. Sizin Alevi kökenli bir tane bakanınız, bir tane valiniz, bir tane emniyet müdürünüz, bir tane genel müdürünüz var mı? İnsanlar buna bakar. Kendilerini dışlanmış hisseder. Aynı durumda siz olsanız, kendinizi ikinci sınıf vatandaş olarak hissetmez misiniz? İşte Aleviler bunun için muhalif oluyorlar.

Yine aynı şekilde inançlarını resmi olarak kabul etmezseniz, Avrupa İnsan Hakları mahkemesinin kararlarını tümüyle uygulamazsanız, bütçeden gerekli payı vermezseniz size tam anlamıyla güven duyarlar mı?

Halbuki, Alevi toplumunun sorunlarını çözmek çok basittir. Abbasi halifesi Kadir Billah’ın bin yıl önce almış olduğu “dört mezhep yasaldır, diğer yorumlar ve mezhepler İslam dışıdır” kararını kaldırıp, topluma bunun siyasi bir karar olduğunu ve Kur’an’da bunun yerinin olmadığını açıklasanız her şey bitecek. Bu karar tüm İslam ülkelerine de bir örnek olacaktır. Böylece, İslam coğrafyasındaki mezhep kavgalarına da set çekmiş olacaksınız. Bu kararınızla da İslam ülkelerine liderlik yapma olanağına kavuşmuş olacaksınız. Devlet aklı bunu gerektirir. Bu geniş perspektif bakış açısı, küresel güçlerin hem ülkemizi hem de İslam coğrafyasını mezhepler üzerinden bölme ve parçalama politikasını da boşa çıkartmış olacaktır.

Sonuç olarak, Aleviler bu ülkenin kurucu ortaklarındandır. Alevilerin vatanseverliğini kimse sorgulayamaz ve sınava tabi tutamaz. Osmanlı devletini beylikten devlete, devletten de imparatorluğa taşıyan Yeniçeri Ocağının kurucusu ve bu orduda görev yapanlar da Bektaşilerdir. Bu ordunun başarılarında Alevi-Bektaşilerin katkısı inkar edilebilir mi? Savaşa giderken bile çalınan Mehter marşının bestecisi bir Bektaşi babasıdır. Bu marş dünya ordularında bir ilktir ve tüm dünyaya da örnek olmuştur.

Alevi-Bektaşiler Kurtuluş savaşına da malıyla canıyla destek vermiş bir toplumdur. Böyle bir toplum her nedense hala görmezlikten geliniyor. Hakları tam olarak verilmiyor. Artık ön yargıların yıkılma zamanı hala gelmedi mi?  

 

 

 

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum