ALEVİ TOPLUMSAL HAFIZA
27 Ocak 2024, Cumartesi 14:17Babamızın vefatı sebebiyle geçtiğimiz günlerde memlekete gidip defin ve taziye işlemleriyle atamıza karşı olan son hizmetimizi yerine getirmeye çalıştık.*
İnsanın kendi sevdiği bir yakını olunca, yürütülecek erkânı da mümkün mertebe kendisi yapması veyahut hizmeti yerine getirebilecek bir dostunun olmasına önem gösteriyorsunuz.
Şahsım, kendi ocağımızın verdiği hizmet üzerine iki erkân kitabını dostlarımızın ve büyüklerimizin desteğiyle kaynaklarımızı da esas alarak 2021 sonunda yayınlamış ve ücretsiz dağıtmıştık. ,
Bu çalışmaları hazırlarken şüphesiz en tetikleyici mekanizma, özellikle bazı “Alevi” kurumlarının, Alevi değerlerinden nefeslerinden nemalanan bazı “sanatçı güruhunun” ve bazı sözde araştırmacı “yazar” tayfasının “Alevi Toplumsal Hafızasına” rağmen son 20 sene içerisinde yaşattıkları sahte anlatım ve hiç bir kaynağa dayanmayan uyduruk erkân anlatımlarıdır.
İki erkân kitabımızla beraber Sultan Sinemîllî Ocağı üzerinden dayatılmaya çalışan sahte söylemlerin önüne geçmeye çaba gösterdik. Ki diğer ocak ailelerininde benzeri çalışmalar yapmasına örnek teşkil etmeyi hedefledik.
Defin, öncesi meyyitimizin yıkanması ve abdestinin alınması, kefenlenmesi gibi hizmetlerimizde okuduğumuz ayet ve tercümanlar geleneğimize (Ehlibeyt öğretileri) uygun olarak yerine getirmeye çalıştık.
Memlekette, meyyitimizi teslim aldıktan sonra, köyümüze götürerek atamızın cenaze namazını kıldık. Arzuladığı mekânda, topraktan geleni toprağa teslim ettik, ruhu şâd u handân ola.
Babamız hayrına üç gün lokmamızı verdik ve kurbanımızı tığladık, kırk kapıya pay edip dağıttık. Bütün bunları yaparken, erkânımızda mevzubahis ettiğimiz ayetlerle beraber açılımını yaptık.
Elbistan’a da uğradık, orada da bulunan yakın akrabalarımızı ziyaret ettik.
Bu acımızın içinde yürüttüğümüz erkânın, verdiğimiz duâlarımızın mükafâtını da aldım. Alevi toplumunun hafızası, işte tam verdiğimiz hizmetler sonuncunda cereyân etti.
O da, büyüklerimizin(akraba ve taliplerimiz) rahmetli dedelerimi anarak “Ali’m, okuduğun Kur’an’la, rahmetli dedenin yerini dolduracaksın” demeleri, duyduğum en öğütleyici uyarıydı.
Ve yemek duası verdiğim de Fatiha’yı okuduğumu duymayan dayıoğlumun gelip beni ikâz etmesi, yaptığım hizmetin toplumumuzun hafızasında halen yer edindiğini bilmek, sevindirici ve bir o kadar da önemli.
Dayıoğlum, kendisini yetiştiren amcazâdemiz rahmetli İsmaile Bektâş’tan (İsmail Çalhan Dede) bahsetti, köyde kendilerine Kur’an ve dua öğrettiğini ve de okunması konusunda uyardığı bilgisini de aktardı.
Ocak büyüklerimizin, bu konuda itina ve dikkat etmesi ve de hizmetlerimizde dikkat etmemiz konusunda uyarıları şahsım açısından çok değerlidir. İki erkân çalışmamızda, kaynakları anlatırken, büyüklerimizinde anlatımlarını aktararak ne kadar doğru bir eylem gerçekleştirdiğimin önemini şimdi daha iyi anlıyorum.
Çünkü, “ALEVİ KIZILBAŞ TOPLUMUNUN HAFIZASI” halen diri ve biz bu yolun hizmetkârları olarak bu değerleri yaşatmakla da görevliyiz.
Allah Muhammed Ali cümle canlardan razı ola.
Bizleri Ehlibeyt’in katarından ve didarından ayırmaya.
Oniki İmam’ın darından düşürmeye.
* YAZININ YAYINLANMA TARİHİ 5 AĞUSTOS 2023
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum