İstanbul
15 Mart, 2025, Cumartesi
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2412.9
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66248.09$

Yazar Kılıçgedik: Alevilik-Bektaşilik dilini ve sorumluluğunu bilerek paylaşım yapmalıyız


Yazar Kılıçgedik: Alevilik-Bektaşilik dilini ve sorumluluğunu bilerek paylaşım yapmalıyız
Alevilik araştırmaları ile tanınan yazar Türkoğuz Kılıçgedik, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri genel başkanı Cuma Erçe’nin sosyal medya hesabından Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Alirıza Özdemir’e yönelik hakaret ve iftira içeren sözlerini eleştirerek, “Bazı önemli görevlerde bulunan Alevi şahısların sosyal medya ortamında gelişi güzel linç edilmesi doğru değildir” dedi.

Seçilmiş Toplum Alevilik, Alevilik, Dersim, Xormecik ve Karer Tarihi” ve “Alevilik-Bektaşiliğin Gayb Olan Öğretisi ve Sistemi” kitapları ile tanınan yazar Türkoğuz Kılıçgedik bazı kesimlerin Alevi-Bektaşi edebine uygun olmayan kirli dilini eleştirdi.

Sosyal medya hesabında konuya ilişkin görüşlerini açıklayan yazar Kılıçgedik, “siyasi kimliklerimizi bir yana bırakıp birer Alevi-Bektaşi olarak Alevi-Bektaşi toplumun bir ferdi olan Ali Rıza Özdemir ve ekibine karşı daha aklıselim davranmakta fayda vardır” ifadelerini kullandı.

İşte o yazı:

Alevi-Bektaşi araştırmacı ve tarihçinin öğretisi toplum, toplumun ortak belgeleri, ortak hafızası ve toplumun inanç ve normlarıdır.

Görev ve sorumluluğu ise toplum ve inanç tarihinde yaşanmış ve içselleşmiş toplum hafızasını tarih gerçeğine göre açığa çıkarmaktır.

Diğer bir deyişle, “Alevi-Bektaşi toplum ve inanç tarihi toplumun ortak hafızasıdır.

Tarihini gerçek anlamda bilmeyen bir toplum hafızasını kaybetmiş bir insana benzer.

Tarih hafızasına sahip olmayan toplumlar kendi geleceğini inşa etmekte yetersiz kalır.

Alevilik-Bektaşilik tarihi 1400 yıldır sürekli saldırı ve baskı altında yok edilmeye çalışılmış. Alevi-Bektaşi toplumu ise kendi tarih hafızasını kaybetmemek için can, mal, kan vererek bu hafızayı acılarına işleyerek içselleştirip bilinçaltında canlı tutmaya çalışmıştır. Yazılı tarih kaynaklarında ise sır ve şifreli olarak bu tarihi kısaca yazmıştır.

Böyle bir tarihe sahip bu toplumun gerçek tarihçileri ise tıpkı bir cerrah veya doktor gibi çalışarak hafızasını kaybetmiş bir insanın hafızasını geri yüklemesi gibi çaba sarf ederek toplumun tarihte kaybolmuş tarih hafızasını topluma geri yüklemeye çalışırlar.

Tabii bunun tam tersini, yapan ve tarihçi olarak geçinen kesimlerde var. Ancak bu gibi kişileri tarihçi olarak tanımlamak topluma ve ilgili tarihe hakaret etmekten öteye gitmez.

Bu durumda gerçek anlamda sorumluluk sahibi olan Alevi-Bektaşi tarihçisi ve ilgili araştırmaları Alevi-Bektaşi hafızasını kendi aklında, yüreğinde, vicdanında, kaleminde taşıyan bilgi ile donanımlı ve bunu içselleştiren Arif kişidir.

Ali Rıza Özdemir bu tarihçi kişiliğiyle Alevi-Bektaşi toplumun tarihini ve ilgili inancını aklında, yüreğinde, vicdanında, kaleminde taşıyan ve bunu içselleştiren bilgi ile donanımlı bir Alevi Arifidir. Bu durumu yazdığı tarihi kitaplarla kanıtlamıştır.

Alevi-Bektaşi yazılı tarih kaynaklarına göre “Arif kişi hem arı olur, hem de arıtıcı olur.

Ali Rıza Özdemir Alevilik-Bektaşilik tarihi ve inancı hakkında ürettiği eserleri ile hem arı bir kişilik kazanmıştır, hem de birçok kişinin tarih hakkında arı, duru bilgi edinmesine vesile olmuştur.

Böyle bir donanıma sahip bir Alevi-Bektaşi Arifin “Alevi-Bektaşi Kültür ve Cem Evi Başkanlığı”nda görev alması toplum adına hem umut vericidir, hem de doğru bir tercihtir.

Hakk Muhammed Ali yolunu ve velayetini temsil etmesi gereken böyle bir kuruluşun başında olmak ve bu amaçla Alevi-Bektaşi toplumunu, inancını ve tarihini temsil etmeye çalışmak bilen için herkesin göze alamayacağı büyük bir sorumluluktur. Üstelik 1400 yıldır birikmiş dünya kadar sorunlarıyla beraber bunu üstlenmek bilen için her babayiğittin işi değildir.

Bu görevi laikyle yerine getiren kişi emin olun ki, çok zor bedeller vermek zorunda kalır.

Diğer yandan günümüzde bilerek veya bilmeyerek Alevi-Bektaşiliği tarihten silmeye çalışan firavunların kol gezdiği bir ortamda böyle bir görevi layıkiyle yerine getirmek kendi başına büyük bir sorun ve büyük bir felakettir.

Bütün bunlara rağmen ve daha yeni kurulmasına rağmen Ali Rıza Özdemir başkanlığında ki, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cem Evi Kurumu yüzlerce Cem Evine birçok acil ve önemli hizmetlerde bulunmuş, Cem Evi yapmış, ayrıca birçok tarih, kültür ve inanç etkinlikleri gerçekleştirmiştir. Makul ve öncelik sıralamaya göre yapılan bu hizmetler çoğaldıkça tüm Alevi toplum ve inanç kurulları bu hizmetlerden fayda sağlayacaktır.

Bütün bu ve benzeri birçok önemli nedenlerden dolayı ve siyasi kimliklerimizi bir yana bırakıp birer Alevi-Bektaşi olarak Alevi-Bektaşi toplumun bir ferdi olan Ali Rıza Özdemir ve ekibine karşı daha aklıselim davranmakta fayda vardır.

Onları anlamak, üstlendiği bunca sorumlulukların önemini kavramak ve ona göre söz, davranış ve eylem içinde olmak diğer önyargılı seçeneklerden çok daha iyidir.

Böyle bir yaklaşım ve beklentiyle bu kuruma yaklaşmak, doğruyu destekleyip yanlışın düzeltilmesi için çaba sarf etmek hepimizin görev sorumlulukları arasında yer alması gerekir.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!