Suriye Alevilerinden açıklama: Adil bir devlet inşa edin!

Abbasoğlu: Evet, siyasal Alevilik var!Haberi görüntüle

Suriye’de son günlerde sıklıkla Alevilerle bağlantılı olarak yayınlanan olumsuz haberler üzerine, Alevi kanaat önderleri Tartus şehrinde bir araya gelerek “Alevi İslami Buluşması” imzalı bir açıklama yaptılar.

Alevilerin Şam’daki geçici yönetimden talepleri şöyle:

MÜSLÜMAN ALEVİ FORUMU BİLDİRİSİ

Bismillahirrahmanirrahim

Tartus kentinde, 1 Ocak 2025 tarihinde İmam Hüseyin (A.S) camisinde ilk toplantısını icra eden Müslüman Alevi Forumun bildirisi

Biz; din adamları, hukukçular, üniversite öğretim üyeleri, edebiyatçılar, öğretmenler, düşünürler, entelektüeller, iş insanları, çiftçiler, doktorlar, mühendisler vd. Olarak Müslüman Alevi mezhep temsilcileri olarak şunu bildiriyoruz:

1.Geçici dönemde, yeni idarenin çalışmalarına tüm Suriyelilerin düşlediği yeni ve özgür bir Suriye’yi inşa etmek üzere destek veriyor ve vatandaşlık ve hukuk devleti kurulması için elimizi uzatıyoruz.

2.Yeni idarenin liderliğinin genel açıklamalarına olumlu bakıyoruz ve bu açıklamaların yeni hükümete verilen güveni zedelemeye çalışan, hükümete bağlı olsun veya olmasın tüm kişi veya taraflarca çiğnenmemesine davet ediyoruz.

3.Suriye’nin eski rejimi hiçbir şekilde “Alevi azınlık rejimi” değildi. Tüm Suriye halkı bileşenlerini kapsıyordu ve zulüm ve vahşetini herkese dağıtmıştı. Alevi mezhebi onun dışlama, zulüm ve fakirleştirme uygulamalarından herkesten daha çok nasip almıştır. Biz bu mezhebi temsil eden forum olarak bu rejimin tüm Suriye halkı bileşenlerine uyguladığı suçlardan kendimizi dışlıyoruz.

4.Başta savaş suçluları olmak üzere, aidiyetleri farketmeksizin, suçlarını hangi bayrak altında işlemişlerse tüm canileri yargılamaya davet ediyoruz. Caninin kategorik üyeliği olarak değil cinayet eylemi olarak hedef alınması gerektiğini kaydediyoruz. Bizler; kim olursa olsun tüm canilerin üzerindeki örtüyü kaldırıyoruz. Ancak, yargılama vatani bir yargılama olmakla birlikte milli mutabakat hükümeti gölgesinde, eş zamanla icra edilmek suretiyle hakimler tüm spektrumlardan olmalıdır. Ya da her iki taraftan büyük caniler ve savaş emirleri yargılanıp diğerleri genel aftan yararlanmalıdır.

5.Biz; vatandaşlık ve hukuk devletinden yanayız. Uluslararası hukuk ve insan hakları ilkeleri bağlamında; güç ayrılığı, hukuk üstünlüğü ve tüm Suriye evlatları arasında sosyal adalet ve fırsat eşitliği ilkelerini temin eden bir anayasa tarafından yönetilen bir devletten yanayız.

6.Rejimin düşmesinden beri düşünürler, entelektüeller ve iş insanları ve bilumum bu bileşenin tüm evlatları; sakinliğe, bilinci yaymaya ve fitneyi engellemeye davet ettik. Mezhebin evlatlarının rejimi düşürmede büyük bir rol oynadığını kaydediyoruz nitekim, mezhebin önde gelenleri, kan akıtmamak için orduda asker ve subay olan tüm mezhep evlatlarını silah atmaya davet etmiştir. Bir sürü yerde yeni idareyle ilişki kurmakla fitneyi engelleyebildik. Ancak, reelde gördüğümüz davranışlar, yeni idarenin üst düzeyden yaptığı açıklamalarına ve talimatlarına zıt olduğunu görmekteyiz.

7.Bu davranışlar kişisel veya disiplinsiz olmakla nitelendiriliyor. Ancak bu nitelemeler artık kimseyi tatmin etmiyor çünkü sınırı aştı ve sistematik bir plan gibi görünüyor.

8.Şimdiki idarenin attığı adımları, güveni sağlamak ve herkese kendileri ve güvenliğiyle ilgili olduğu mesajı vermek üzere olumlu buluyoruz. Dolayısıyla bu bağlamda şimdiki idareye bağlı taraflar dahil tüm taraflar tarafından yapılan dayatma, öldürme, yağma, çırpma, göç ettirme veya buna benzer cani eylemler şeklindeki ihlallere yeni idareye karşı işlenen birer suç olarak bakıyoruz.

9.Olup bitene birer örnek olarak; Hama kırsalında bir çok köye uzanan saldırganlık, göç ettirme ve öldürme uygulamalarını, Hums kentinin bazı mahalleleri ve köylerinde korkutma ve taciz uygulamaları, Şam kırsalında ordu ve polis konutları sakinlerine dehşet vermek suretiyle göç ettirme uygulamaları, Mezze 86 ve El verver gibi mahalle sakinlerini korkutma, Dera kırsalında Alkin köyünden göç ettirme ve Lazkiye ve Tartus illerinde öldürme, köy baskınları ve ev hürmetini çiğneme uygulamaları sıralayabiliriz. Ayrıca, bir sürü yerde ve barikatta disiplinsiz bireyler ve Heyet talimatlarına uymayan kişilerce yapılan çirkin mezhepçilik kokan ihlal ve rahatsız eden eylemleri de sıralayabiliriz.

10.Bu uygulamaları yapan kişi ve gruplar, Operasyon İdaresi’ne bağlı olabilir veya olmayabilir ancak, yeni idare, ülkenin bilfiil hükümdarı olduğuna göre vatandaşlara güveni sağlamakla mükelleftir.

11.Bizler silahın devlet tekelinde kalmasından yanayız. Bu görevi icra ettik ve etmeye devam ediyoruz. Ancak, tüm Suriye’de herkes silahsızlandırılmalı. Gerçekte olan bu değildir. Bazıları silahsızlandırmak istenirken başka tarafta her yerde yetkililerin gözü önünde silah denetimsiz bir şekilde yaygındır.

12.İyi niyet ilkesi bağlamında, güven ve huzuru pekiştirmek adına İdlip hapishanelerinde yıllarca yatan mahpuslar dahil tüm cezaevlerinde eski ordunun tüm asker ve subaylarının ve sivil mahpusların hepsinin affedilmesini ve askerlerin durumlarını daha sonra düzeltilmesini talep ediyoruz.

13.Şimdiki hükümetten; işten keyfi atmalar, görevden uzaklaştırmalar, askeri unsurlar ve askeri emekliler başta olmak üzere maaşları kesmek ve bir sürü tayin gibi sosyal barışa zarar veren kararlar çıkmıştır. Bunun gibi kararlar, sosyal barışa zarar vermek yanı sıra tehlikeli sonuçlar yaratmaktadır. Nitekim, yetkileri güveni, barışı ve hizmetleri sağlamayı aşmayan geçici bir hükümetin yetkilerini aşmaktadır. Bunun gibi kararlar ancak milli mutabakat hükümetinin alacağı kararlardır.

14.Son günlerde rejim kalıntıları kavramı kullanılmaktadır. Bu kavram çok geniş ve bir sözle dahi muhalefet yapan veya ondan kurtulmak istenen herkese karşı kullanılıyor. Bu çok tehlikeli bir şeydir.

15.Suriye’de biz kendimizi bir azınlık görmüyoruz. Hiçbir bileşeni azınlık görmüyoruz. Çoğunluk ve azınlıklar kavramı adil bir devlet kurmaz. Biz Suriye halkının tüm bileşenlerini, sayısı ne olursa olsun çoğunluk ve halkın birleşik, özgür ve onurlu Suriye’nin inşası için mücadele eden asil bir parçası olarak görüyoruz.

Son olarak; olanlar bir mezhebi hedefe alan sistematik bir intikam hamlesi, herkesin ortak olduğu mazi hataları omuzlarına yüklemek veya tek suçları ulusal devlet kavramına inanmak, ehli sünnetin hicretin ikinci yüzyıldan beri anlaştığı ve Müslüman Alevi mezhebi evlatlarının uyduğu genel nizama karşı çıkmamak olan evlatlarını cezalandırmak intibasını yaratmaktadır.

Müslüman Alevilerin bu devlet mantığına inanmaları, tüm Suriye evlatları gibi geçen hükümetlere destek vermelerine neden olmuştur. Aynı aleviler, umutlarını gerçekleştiren ve güven, barış ve sosyal ve ekonomik istikrar beklentilerini tatmin eden sivil devlet modelini sunması halinde de yeni yönetimi de destekleyeceklerdir.