Nihat Vural yazdı: Ahilik - Müsahiplik ile benzersiz kardeşlik
Gazeteci kimliği ve Alevilik dairesinde yaptığı araştırmaları ile tanınan Nihat Vural, cemhaber sitesinde Alevi Bektaşi toplumunda müsahipliğin kökeni ve Ahilik ile bağlantısı hakkında detaylı bir araştırma yayınladı.
Musahiplik – Ahilik ve Muhacir – Ensar Kardeşliği
Musahiplik – Ahilik ne zaman başladı?
Hz Muhammet, Müşriklerden gördüğü zulümlerin artması üzerine Mekke’den Medine’ye hicret (göç) etti. Zulüm gören taraftarı da Medine’ye göç ettiler.
Bu göç edenler ailelerinden uzakta maddi ve manevi sıkıntılar ile karşılaştılar. Bunun üzerine Mekke’li göçmenler (Muhacir) ile Medine’li esnaf (Ensar) arasında musahiplik-Ahilik (Dünya-Ahiret kardeşliği) Hz. 622 yılında Hz. Muhammed tarafından oluşturuldu.
“Musahip” kelime olarak sahip çıkan kardeş demektir. “Ahi” kelimesinin de paylaşan cömert olan kişi manasında olduğuna dair görüşü destekler.
Musahip-Ahi önce ruhlar aleminde verdiği İkrara (söze) sahip çıkacak, sonra kendine ve kardeşlerine sahip çıkacaktır.
Hz. Muhammed tarafından kurulan bu uygulamayı Ehlibeyt ve gerçek erenler tarafından sürdürmüştür.
Kırklardan kalan bele kuşak bağlama Ahilerde “Şed kuşatmak”, “Peştamal Kuşanmak”, “Şalvar Giymek” olarak devam etmiştir.
Medine’de başlayan Musahiplik-Ahilik Kardeşliği
Musahiplik, Ahilik İnsan birliğini sevgi ve dayanışmasını temin ederek toplumda barış, kardeşlik, paylaşma ve adaletin gelişimine hizmet etmiştir.
Musahip olanlar kendi aralarında önce gönül birliği eder, sonra ailelerin onayını alırlardı. Zira birbirlerinin anne babaları diğerinin de annesi ve babası olurdu. Kardeşi diğerinin kardeşi olurdu.
Daha sonra Pirin huzurunda ikrar (gönül bağı) vererek musahip olurlardı. Musahibinin babasına bazı yörelerde “Babalık”, annesine de “Analık” derler.
Musahiplerin her biri diğerinin tüm sorumluluklarına, günah ve sevaplarına ortaktır. Bu dünyada da ahirette de birbirlerinin velileri ve kardeşleridirler.
Anadolu’da yarenlik, sağdıçlık gibi yol ve gönül kardeşliğinin kaynağı da musahipliktir.
Günümüzde musahiplik, ahilik, yarenlik azalsa da, ne kadar kıymetli olduğu daha iyi anlaşılmaktadır.
Hacı Bektaş-ı Veli ve Ahi Evran
Hacı Bektaş-ı Veli Anadolu’ya gelince tüm erenleri kendi çevresinde birleştirdi. Bu erenlerin en önemlilerinden biri yine Horasan’dan gelen Ahi Evran’dı.
Ehlibeyt, Dört kapı, kırk makam esasına göre Muhammed Ali yolunun uygulayıcıları olan Bektaşiler ve Ahilerin isimleri iki olmasına rağmen yolları birdir.
Hacıbektaş-ı Veli Velayetnamesinde geçmektedir.
Ahi Evran buyruğunun birinde diyor ki: “Kim sohbeti sırasında, beni şeyh kabul ediyorsa, önce Hacı Bektaş Veli Sultan’a varsın”.
İstanbul’da ilk kurulan Ahi tekkelerden olan Şahkulu daha sonra Bektaşi tekkesi olarak anılmıştır.
Hacı Bektaş-ı Veli ve Ahi Evran’ın en meşhur sözü ve ilkesi ise şöyledir.
Eline, diline, beline sahip ol.
Aşına işine eşine sahip ol
Elin açık, gönlün açık, sofran açık olsun.
Ayıpları ört, sırları tut, öfkeni de yut.
Kuran-ı Kerim’de Musahiplik-Ahilik İkrarı
Bu birlik aşağıdaki ayetlere göre ikrar ceminde-cemaatinde Cuma akşamı yerine getirilir.
Medine’de muhacir-ensar kardeşi olan ve Hz. Muhammed’in en zor zamanında onunla olanlar miminler içinde Yüce Tanrı’nın yanında önceliklidir.
“Allah yolunda harcama yapmanıza engel ne var ki?.. Göklerin ve yerin mirası zaten Allah’ındır. Sizin, Fetih’ten önce infakta bulunan ve çarpışmaya gireniniz, bunu yapmayanlarla aynı değildir. Onlar, derece yönünden Fetih’ten sonra infakta bulunup çarpışmaya girenlerden çok daha üstündür. Allah hepsine güzellik vaat etmiştir. Allah, işleyip ürettiklerinizi en iyi biçimde haber almaktadır.” (Hadid:10)
İkişer ikişer musahipler-kardeş olanlar Hz. Muhammed’in huzuruna gelerek Allah’ın ve Hz. Muhammed’in buyruğuna uyarak ikrar (Biat-Ahit-Söz) vererek kardeşliğe adım attılar.
“(Resûlüm! Onlara) de ki: Size bir tek öğüt vereceğim: Allah için ikişer ikişer ve teker teker ayağa kalkın, sonra da düşünün! Arkadaşınızda hiçbir delilik yoktur! O ancak şiddetli bir azap gelip çatmadan evvel sizi uyaran bir peygamberdir.” (Sebe : 46),
Musahib olanlar mallarını paylaştılar…
Yol kardeşi olanlar birbirleri ile mallarını, sofralarını paylaştılar.
Yeminlerinizin “akid ile bağladığı kimselere de kendi paylarını verin…” (Nisa : 33),
Medine esnafı ile Mekke göçmenleri kardeş oldu…
“Onlar ki, inanıp hicret ettiler, mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda cihat ettiler; onlar ki hicret edenleri barındırdılar, onlara yardım ettiler, işte onlar birbirlerinin dostlarıdır. İman edip de hicret etmeyenlere gelince, hicret edecekleri vakte kadar size onların yönetiminden bir şey düşmüyor. Ama sizden dinde yardım isterlerse, sizinle aralarında antlaşma bulunan bir topluluk aleyhinde olmamak üzere, kendilerine yardım etmeniz gerekir. Allah, yapmakta olduklarınızı iyice görmektedir.” Enfal:72)
Paylaşma Büyük bozgunu önledi….
Fitne ve bozgunculuk hep açgözlü olanların kendi hakkına razı olmamasından ve başkasının hakkına el uzatmasından kaynaklanır. Bunu çaresi İnsanlar birbirini kardeş bilmeleri ve paylaşmalarıdır.
“Küfre sapanlar da birbirlerinin dostlarıdır. Eğer şu dikkat çekilenleri yapmazsanız yeryüzünde bir fitne, büyük bir bozgun çıkar.” Enfal-73
Malları ve canları birbirlerine emanet oldu.
Malları ve canları kardeşler arasında birbirlerine Yüce Tanrı’nın ve Hz. Muhammed’in huzurunda emanet edildi.
“İman edip de Allah yolunda hicret ve cihad edenler, (muhacirleri) barındıran ve yardım edenler var ya, işte gerçek müminler onlardır.i Onlar için mağfiret ve bol rızık vardır. ‘’Daha sonradan hicret edip sizinle beraber savaşa katılanlar da sizdendirler. Bir de akraba (musahip ) olanlar, Allah’ın kitabına göre, birbirlerine daha yakındırlar. Şüphe yok ki, Allah her şeyi bilir.” (Enfal : 74, 75),
Böylelikle gönül ve yol kardeşliği kan kardeşliğinin önüne geçti.
İslam yolunda yol kardeşliği kan kardeşliğinin önüne geçti. Kardeş olanlar yol kardeşini kan kardeşinden üstün tuttular. Dünya’da bu bilinç ve paylaşıma sahip bir numaralı inanç ve kültür musahiplik-ahiliktir.
“İslâm dinine girme hususunda) öne geçen ilk muhacirler ve ensar ile onlara güzellikle tabi olanlar var ya, işte Allah onlardanrazı olmuştur, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. Allah onlara, içinde ebedî kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük kurtuluştur.” (Tevbe : 100),.
İkrar verip ikrarında duran Musahipler kurtuluşa ereceklerinin müjdesini aldılar.
“Andolsun ki Allah, müslümanlardan bir gurubun kalpleri eğrilmeye yüz tuttuktan sonra, Peygamberi ve güçlük zamanında ona uyan muhacirlerle ensarı affetti. Sonra da onların tevbelerini kabul etti. Çünkü O, onlara karşı çok şefkatli, pek merhametlidir.” (Tevbe : 117),
“Daha önceden Medine’yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine göç edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık hissetmezler. Kendileri zaruretiçinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (Hasr : 9)
Muhammed ile Ali’nin musahipliği ve İlk Musahipler-Ahiler
Hz. Muhammed efendimiz, Muhacirlerle Ensarı birbirleriyle kardeş yapmıştı.
Hz. Ali “Ya Resulallah, Eshâb-ı kirâmı birbirleriyle kardeş yaptın. Beni kimseyle kardeş yapmadın” dedi.
Resulallah “Ya Ali, senin müsahibin benim” buyurdu.
Orada bulunan Müslümanlara şöyle seslendi.
Resulullah buyurdular: “Ey Müslümanlar! Ali, benim dünya ve ahirette kardeşimdir (Musahib). O bana Harun’un Musa’ya yakınlığı gibidir. Bana gösterdiğiniz sevgi ve saygıyı aynen ona da gösteriniz.’’
Mescid-i Nebevî’de bulunan diğer inananlar bu Muhammed-Ali kardeşliğini candan kutladılar.
İlk Musahib olanlar otuz sekiz kişidir.
Bunlardan bazıları şunlardır.
1 – Hz Muhammed- İmam Ali
2 – Hz Hamza- Zeyd Bin Haris
3 – Selmani Faris – Ebu Derda
4 – Ebubekir bin Kühafe ile Harice ibnil Zeyd
5 – Ömer ibni Hattab İle Gassan İbni Malik
6 – Osman İbni Affan ile Evs İbni Sabit
7 – Ebu Ubeyde bin cerrahi ile Saad İbni Muaz
Ahi Evran’ın Musahibi
Ahi Evran’ın musahibi Ahmet Gülşehri’dir.
Ahi Evran’a elli yıl musahiplik yapmış olan onun Hakk’a göcmesinden sonra yerine geçmiştir.
Ahmet Gülşehri Ahi Evran ve Ahilik konusunda “Keramat-ı Ahi Evran” adında bir eser yazmıştır ve kabri Ahi Evran’ın türbesine yakın olarak Kırşehir ilindedir.
Musahiplik İmam Cafer-i Sadık Buyruğu’nda şöyle anlatılmaktadır:
“Ölmeden önce ölünüz. Mahşer olmadan hesabınızı görünüz. Ama nasıl olmalı dersen; yani sizler hırsınızı, nefsinizi öldürün. Yani musahip tutup, onunla sırat-i mustakim üzere yola gidip malı mala, canı cana katıp, birbirine teslim olup yılda bir kez Peygamber vekili, Cebrail Hak vekili Pir’in yamacına geçtiğinde, -İmdi malum oldur ki, her kişi kendi akran ve emsali ve münasibiyle musahib olmak erkândır… Ve alim cahil ile musahip olmak erkan değildir; alim şahindir, cahil kargadır. Zalim ile mazlum da musahip olmak da… İmdizalim kurttur, mazlum koyundur…
Sipahi ile rehber musahip tutmak erkân değildir. Zira sipahi kurttur, rençber koyundur. Ehl-i sanatlar ile avareler, evli ile bekarlar, mürşidile talip musahip olmak erkân değildir. Ve yiğitlerle kocalara (çok yaşlılara) erkân değildir birlikte musahüb olmak; kocalar kıştır, yiğitler bahardır… İmdi malum oldur ki, her kişi kendi akranı ve emsaliyle musahip olmazsa tuttukları ikrar geçersizdir ve hayırları kabul değildir.”.
“Sufi musahip olmak erkân-i kadimdir… Her can musahip olana maldan ne candan ve nede haldan birbirlerinden saklısı gizlisi olmaya ki, iki cihanda yüzleri ak, sözleri saf ola… Bir talip musahipinden malını men eylese münafıktır, hayırları kabul olmaz. Musahipin evine musahip teklif ile varmak ve malın teklif ile yimek erkân değildir. Musahip musahipin kardeşidir. Ve musahip musahipe teslim olmazsa musahip değildir. Musahip ehli arasında birlik gerek, ikilik gerekmez. Ben–sen demeyi ortadan kaldırıp, bir dilden ötüp ve dört kapıda kamil olur. Tarikat ve Hakikat yolunda bir olmazlarsa Musahip olamazlar ve ikrarları caiz olmaz
Dünya Ahiret Kardeşliğinde Özetin Özeti
Hz. Muhammed “Komşusu açken tok yatan bizden değildir.”
Hz. İsa, “Sen neden kardeşinin gözündeki copu görürsün de kendi gözündeki merteği farketmezsin?”
Hz. Musa on emirde “Komşunun evine, karısına, erkek ve kadın kölesine, öküzüne, eşeğine, hiçbir şeyine göz dikmeyeceksin.”
Ruhlar aleminde ikrar veren insanlar, Allah’ın yolunda birbirlerinin kardeşleridir.
“O insanlar iki sınıftır: Birincisi, dinde kardeşin, ikincisi ise yaratılışta senin eşindir.”Hz.Ali
Hz. Muhammed herkes kardeştir buyuruyor.
“… Birbirinizin gıybetini yapmayın; herhangi biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Bak bundan tiksindiniz!…” Hucurât Suresi, 12. Ayet.
Musahipler-Ahiler Hakkın huzurunda kötülükten uzak durup iyilik yapacaklarına ikrar verdiler.
Ruhlar aleminde verdikleri ikrara uyarak varlığı haktan bildiler ve yaratılanı kardeş saydılar.
Dinim içinde imanımdır musahip
Gönül tahtında sultandır musahip
Yolumuz incedir varabilene
Sefil gönlünde mihmandır musahip
Yola eğri giden menzile varmaz
Sülük içinde erkândır musahip
Musahip yol varandır ey Hatâî
Muhibb-i hanedanımdır musahip
ŞAH İSMAİL HATÂÎ
Musahip musahipe demezse beli
Ona şefaat etmez Muhammed Ali
Dünyada ahrette eğridir yolu
Söyleyen Muhammed, dinleyen Ali
Musahip musahiple nice bozula
Sakın defterine lanet yazıla
Balı sönmüş arı gibi sızıla
Söyleyen Muhammed, izleyen Ali
Musahip musahipden malın ayıra
Şahı Merdan durağını duyura
Yedi tamu narın ona buyura
Söyleyen Muhammed, dinleyen Ali
Musahibine kim söylese kem sözü
Cehennem kelpinden karadır yüzü
Dünyada ahrette eğridir yüzü
Söyleyen Muhammed, dinleyen Ali
Musahiple bozulan Hakka kanlıdır
Atayla bozulan peygamberle kinlidir
Mihmanla bozulan yedi dinlidir
Söyleyen Muhammed, dinleyen Ali
Hakk da bir kuluna eylese nazar
Kalem divit neyler kendisi yazar
Abdal Pir Sultan’ım güherler düzer
Söyleyen Muhammed, dinleyen Ali
PİR SULTAN ABDAL
Kaynaklar:
Musahiplik – Haydar Kaya
Hacıbektaş-ı Veli Velayetnamesi
Kuran Meali: Yaşar Nuri Öztürk
Ehlibeyt kaynakları ışığında hazırlanmıştır.
Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!
BUNLARA DA BAKABİLİRSİNİZ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.