İstanbul
04 Temmuz, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2412.9
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66248.09$

Mersin Edebiyat Sanat Kampı'nda Tahtacıların kökeni tartışıldı

Mersin Edebiyat Sanat Kampı'nda Tahtacıların kökeni tartışıldı
Akdeniz Sanat Kolektifi tarafından 23- 24 Eylül tarihlerinde düzenlenen 3. Mersin Edebiyat Sanat Kampı'nda Tahtacıların kökenleri tartışıldı.

Mersin’de Toroslar Belediyesi'nin desteği ile, Akdeniz Sanat Kolektifi tarafından Kızılkaya Yenidünya Derneği'nde bu yıl 3. kez düzenlenen Edebiyat Sanat Kampı 23- 24 Eylül tarihleri arasında yapıldı.

Edebiyat, müzik, sinema, fotoğraf, felsefe ve dans başta olmak üzere tüm sanat dallarının bulunduğu 2 gün gün süren kampta Tahtacıların kökeni üzerine de bir oturum yapıldı.

Toroslar’dan Marmara’ya Tahtacı Kültürü ve Doğası’ konulu panelin moderatörlüğünü Zeliha Aydın Kelekçi yaptı. Yazar Celal Necati Üçyıldız, Tahtacılar Derneği Genel Başkanı Sami Akgün, Araştırmacı-Yazar Ali Aksüt ve Yazar Hüseyin Gümüş ise, konuşmacı olarak yer aldı. Panelde Tahtacı kültürü, tarihsel yolculukları ve doğa ile ilişkileri konuşuldu.

AKGÜN: BÜTÜN TAHTACILARI ÖRGÜTLEMEK HEDEFİMİZ

 

Moderatör Kelekçi, Tahtacı kadınlarını şu sözlerle ifade etti: “Tahtacı kadınlar güçlüdür. Tahtacı kültürünü var eden, onu farklı kılan kadınların erkeklerle eşit alanda hem ormanda çalışması, hem de kültürü ayakta tutmasıdır”.

Tahtacılar Derneği Genel Başkanı Sami Akgün, örgütlenme amaçlarını anlatarak, “Bu dernek üzerinden Türkiye’deki bütün Tahtacıları örgütlemek gibi bir hedefimiz var. Bu vesileyle ülkenin birçok yerinde benzer dernekler kuruldu. Onlarla iyi ilişkiler içerisindeyiz” diye konuştu.

Yazar Celal Necati Üçyıldız ise Tahtacı isim kökeni hakkında bilgi vererek, Tahtacıların ekosistemini anlattı.

GÜMÜŞ: TAHTACILAR KENDİNE HAS BİR TOPLUM

Yazar Hüseyin Gümüş, yapılan birçok araştırma sonucunda Tahtacıların kendine has bir toplum olduğunu öne sürdü ve “Tahtacıların kendine has inancı ve kültürü olan bir topluluktur. Kavga etseler dahi silah kullanmazlar, kaba kuvvetten hoşlanmazlar. Doğa ile iç içeler ve geçimlerini ormandaki ağaçlardan sağlarlar. Ağaçları keserken onlardan özür dileyen, oldukça kendine has bir topluluktur” ifadelerini kullandı.

AKSÜT: TAHTACILAR UYGUR VE GÖRKTÜRK BAKİYESİ

Tahtacıların köken ve tarihleri hakkında en ilginç iddia ise yazar Ali Aksüt'ten geldi. Aksüt, Tahtacıların Uygur ve Göktürklerin bakiyeleri olduğunu öne sürerek şunları söyledi:

Uygur coğrafyasındaki mani dininin içinden geldiler. Semahlarıyla, mengileriyle, folklora aşırı düşkünlükleriyle geldiler. O insanlar ibadetlerini sonbaharda kadınlı erkekli yapıyorlar. Ve ibadetlerinde saz çalıp raks ediyorlar.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!