İBB’nin Hacı Bektaş Veli Festivali fiyasko ile sonuçlandı

İBB’den Alevi festivalinde ezan molası!Haberi görüntüle

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından 3 yıldır Hacı Bektaş Veli’yi anma adı altında “Serçeşme Festivali” düzenleniyor.

2021 yılında ilk kez açıklandığında Alevi Bektaşi çevrelerde Hacı Bektaş Veli’ye hasredilen bir etkinliğin isminin festival olarak adlandırılmasına itiraz edilmişti. Ancak, başında Ekrem İmamoğlu’nun Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’ın bulunduğu ekip ise, Hacı Bektaş Veli’nin anma etkinliğini festival olarak adlandırmakta ısrarcı tutumunu sürdürdü.

Bir inanç önderini anma etkinliğinin festival olarak adlandırılamayacağını vurgulayan itiraz sahipleri, Mahir Polat’ın toplumun tepkilerini hiçe sayan tutumunu da kibir ve güç zehirlenmesi olarak ifade ediyorlar.

FİYASKOYU İMAMOĞLU DA KABUL ETTİ, KONUŞMA YAPMADI

Cuma günü başlayan etkinliklere katılımın sıfır düzeyinde kalması dikkati çekmişti.

Cumartesi günü de etkinliklere beklenen ilgi olmayışı tam bir kaosa neden olacakken, yağan yağmur düzenleyici ekibi kurtardı! Yağmur gerekçe gösterilerek, etkinlikler iptal edildiği açıklandı.

Konser için sırasını bekleyen müzisyenler de, durumu sosyal medyadan öğrendiler. Cumartesi yapılması planlanan Ekrem İmamoğlu’nun açılış konuşması da Pazar gününe ertelenmişti!

Tüm umutlar Pazar gününe endekslenmişken, beklenen ziyaretçiler yine yoktu!

Bedava aşure, pilav dağıtılması da Alevi Bektaşileri Hacı Bektaş Veli adına düzenlenen festivale çekmeye yetmedi.

Bu durumu öğrenen Ekrem İmamoğlu da festivalde yapacağı konuşmayı iptal etti.

FİYASKONUN SORUMLUSU KİM?

İstanbul’da faaliyet yürüten 64 cemevinin 56’sından destek imzası alan, milyonlarca TL harcayarak son teknoloji ile donanım sağlayan, yüzlerce kilo bedava yemek-aşure dağıtmak için hazırlayan, neredeyse Alevi Bektaşi deyişleri okuyan herkesi sahneye çıkarıp milyonlarca TL ücret ödeyen bir etkinlikte seyirci neden yoktu?

Ekrem İmamoğlu’nun ekibi mutlaka bu başarısızlığın sorumlusunu veya etkenleri masaya yatıracaktır.

Ancak, biz küçük bir araştırma yaparak, ekibinin İmamoğlu’nun kendisine büyük ihtimalle söylemeyecekleri farklı bir bakış açısı sunuyoruz.

DEM PARTİ DESTEKÇİSİ KURULUŞLARA TEPKİ

Fastivalden sadece bir gün önce, destekçi olarak adlarını afişlerin en üstüne yazdıran kuruluşlar DEM Parti ile ortak mücadele beyanı açıkladılar.

Binlerce gencini terör örgütünün kahpe tuzaklarında şehit vermiş olan Alevi Bektaşi toplumu için bu kabul edilebilir bir durum değildi.

Terör örgütü ile itisaklı olması bizzat kendi milletvekilleri tarafından ifade edilmiş bir parti ile ortak mücadele gündemi olan bir kuruluşun Alevi Bektaşi toplumuna ihanet içinde olduğu algısı, haberin yayılması ile birlikte festivali de etkilemiş olmalıydı.

Kurulduğu günden bu yana binlerce Alevi Bektaşi genci, öğretmeni, çiftçisi, inanç önderi, mühendisi terör örgütü PKK’nın hain saldırılarında şehit oldu.

Alevi olduğunu iddia eden bir kuruluşun bu örgütle veya herhangi bir şekilde bağlantı halinde olan bir yapı ile teması kendi köküne, kendi ceddine, kendi var oluşuna ihanetle eş anlamlı olarak algılanıyor.

Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Kültür Dernekleri, Alevi Dernekler Federasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı ve Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Alevi Bektaşi toplumunu istismar eden, terör örgütleri ile bağlantılı yapılarla sıkı ilişkileri ile halka güven vermeyen yapılara dönüşmüş oldukları ifade ediliyor.

İLÇE BELEDİYELERİ DE DESTEKLEMEDİ

CHP açısından değerlendirildiğinde ise açıkça görülüyor ki, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun festival düzenleme ekibi ilçe belediyeleri ile koordinasyonu da sağlayamamıştı.

Pek çok ilçe belediyesinin sosyal medya hesaplarında yayınlanan ilanları beğenenlerin sayısı bile çoğu kez iki elin parmaklarının toplamı kadarken, Kadıköy ve Kartal gibi belediyeler sosyal medya hesaplarında dahi festivalin ilanlarına yer vermemişlerdi!

KEMAL KILIÇDAROĞLU FAKTÖRÜ!

Hacı Bektaş Veli festivaline ilgi gösterilmeyişinin bir nedeni, İBB’nin Aleviler arasında itibarsız kimi çevrelerle kurduğu ittifak gösterilse de, bazı yorumlarda da İmamoğlu ekibinin seçim döneminde CHP eski lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı yürüttükleri ölçüsüz ve çirkinliğe varan yıpratma kampanyası nedeniyle Alevilerde oluşan tepkiye dikkat çekildi.

Bu yoruma göre, Kemal Kılıçdaroğlu Alevi kökeni nedeniyle parti içinde hedef alınmıştı.

Seçim sath-ı mailinde Kılıçdaroğlu’nun Alevi kökeni gerekçe gösterilerek hedefe konmasının arkasında aynı koltuğa adaylığını gizlemeyen Ekrem İmamoğlu’nun ekibi olduğu iddia ediliyordu.

Seçimlerin ardından yapılan CHP genel kurulunda İmamoğlu’nun açıkça Özgür Özel’i desteklemesi bu kanaati daha da güçlendiren bir unsur olurken, son dönemde kamuoyunda şiddetli tartışma yaratan “İmamoğlu’nun diploması” konusu da CHP tabanında tepki yaratan bir husus olarak ifade ediliyor.

YENİLEN KİBİR VE KİRLİ İTTİFAK OLDU

Festival başlamadan sadece bir gün önce, binler Alevinin döktükleri kanını ellerinde taşıyan terör örgütü PKK ile iltisakı konusunda kamuoyunda ciddi ve sert tartışmaların yaşandığı DEM Parti ile “ittifak ve ortak mücadele” açıklaması yapan Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri, Alevi Kültür Dernekleri, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekler Federasyonu gibi kuruluşlarla işbirliğine gidilmesi Alevi Bektaşi toplumunda tepki oluşturdu.

Ayrıca, daha önce etkinlik destekçisi olarak teklif edilen Alevi Vakıflar Federasyonu’nun etkinliğe sadece iki gün kala ve “diğer kuruluşlar sizi istemiyor” gerekçesi ile dışlanması bardağı taşıran son damla oldu.

Kibirli ve en sıradan nezaketi dahi hiçe sayan bu tutumu AVF Genel Başkanı Haydar Baki Doğan basınla paylaşmadı ama, vakıf üyelerinin bilgilendirilmesi ile yayılan tepki büyüyerek çok sayıda insanın festivale katılmamasına yol açtı.

ADFE Genel Başkanı Zeynel Abidin Koç’un festival alanında “bizim istemediğimiz hiç kimse buraya giremez, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ile işbirliği yapanların burada yeri yok” ve benzeri aynı kibir ve kabadayılık içeren sözleri de İBB’nin düzenlediği festivale katılanların tepki duymasının ve alanı terk etmesinin bir başka nedeni olduğu da, ayrıca iddialar arasında.

Sonuç olarak, Alevi Bektaşi toplumu ile bağı olmayan, hepsi bir araya geldiği halde İstanbul veya Ankara’nın ortasında 500 kişi toplayamayan cüce örgütler olduğu defalarca kanıtlanmış bu kuruluşlarla işbirliğinde ısrar etmek milyonlarca TL’nin heba olmasına yol açtı. Mahir Polat’ın güç zehirlenmesi yaşayarak “iktidarcılık oyunu”nun bedelini İstanbul halkı ödedi.