İstanbul
04 Temmuz, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2412.9
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66248.09$

Feridun Safi yazdı: Dünyanın en etkili orduları sıralamasına yeni bir yaklaşım

Feridun Safi yazdı: Dünyanın en etkili orduları sıralamasına yeni bir yaklaşım
Dış politika yazarı Feridun Safi, küresel ölçekte değişen güç ilişkileri çerçevesinde, dünyanın en etkili ordularında aranması gereken nitelikleri yeni bir anlayış ile masaya yatırdı.

Uluslararası ilişkiler alanı son yıllarda giderek daha çatışmacı bir hâl aldı ve alıyor.

Dünyada gitgide, belirli devletler tarafından oluşturulan uluslararası hukuk, kurumlar ya da genel kurallar değil, askerî güç daha önemli bir rolü oynuyor.

Çok kutuplu bir dünyaya geçişte, devletlerin egemenliğini ve güvenliğini sağlayabilecek olan, askerî güçtür. Kendi kendine yetme ilkesi, uluslararası ilişkilerin realist analizinin anahtarıdır.

Ancak klasik realist analiz, savaşın değişmiş olan gerçeklerini, belli bir devletin çıkarları doğrultusunda savaşmasına rağmen devletle resmî olarak ilişkili olmayan çok sayıda vekil oluşumun varlığını hesaba katmaz.

Bu oluşumlar, özel askerî şirketler olabileceği gibi gerilla ve gönüllü birlikler, hatta güçlü bir askeri kanadı olan siyasi partiler (örneğin Lübnan'daki Hizbullah) de olabilir.

Batı'nın uluslararası alandaki hâkimiyetinin temellerinden biri de bilimsel araştırmalardaki üstünlüğüdür. Buna toplumsal gerçeklik konusundaki araştırmalar da dâhildir.

Batı'nın söylemsel gücü büyük ölçüde, daha sonra akademik dergilerde ve medyada yankılanacak olan sıralama sistemlerine dayanır.

Klasik bir örnek olarak Küresel Ateş Gücü Endeksi (Global Firepower Index -GPI) verilebilir. Bu Endeks, ülkelerin konvansiyonel savaş kabiliyetlerini kara, deniz ve hava muharebe yetenekleri açısından karşılaştırmaktadır.

2016'dan bu yana her yıl güncellenen Endeks 50 farklı askeri, demografik, finansal, lojistik ve coğrafi faktörü hesaba katıyor. Fakat bu, Daniel Puczek adlı Amerikalı bir blog yazarı ve internet girişimcisi tarafından hesaplanan bir sıralamadan ibarettir.

Son yıllarda dünya genelinde kullanılan bu ölçüm aracının nesnel olmadığı ortaya çıkmıştır. Örneğin, ABD'den sonra en büyük NATO ordusu olan ve eşsiz savaş deneyimine sahip Türk ordusu, Endekste sadece Fransa ve İngiltere'nin değil, İtalya'nın bile gerisinde, 11. sırada yer alıyor. Oysa Roma, Mussolini'nin faşist rejiminden bu yana etkin bir askeri operasyon yürütmemiş durumda.

Ayrıca sıralamada düzensiz ordular (milisler, özel askerî şirketler) hesaba katılmıyor. Yazarlar Ukrayna'daki savaşı ve verimlilik, eğitim ve savaşma ruhu açısından hem Rus hem de Ukrayna ordularının, Ukrayna'nın daha az demografik ve endüstriyel potansiyeline rağmen, neredeyse eşit düzeyde savaştığı gerçeğini dikkate almamıştır.

Orduların ve özel askeri şirketlerin aşağıdaki sıralaması niceliksel göstergelerden (bütçe, asker sayısı, vb.) çok, öncelikle muharebe deneyimi ve muharebe birliklerinin pratik harekâtlardaki etkinliğine dayanmaktadır.

1. sıra: ABD Silahlı Kuvvetleri

ABD ordusu; yüksek bütçeleri, çeşitli askeri harekatlârdaki uzun tecrübeleri ve dünyanın en eski ordularından biri olması nedeniyle ilk sırada yer almaktadır. Emperyalist bir güç olmasına rağmen ABD ordusunun yüksek bir motivasyona sahip olduğu kabul edilmelidir.

2006 yılından başlayarak ABD Ordusu, 21. yüzyıla hazırlanmak için yapısını, bileşimini ve hacmini değiştiren büyük bir yeniden yapılanma planından (Birleşik Devletler Ordusunun Yeniden Örgütlenme Planı - Reorganization Plan of the United States Army) geçmiştir. Bu, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana gerçekleşen en kapsamlı dönüşüm.

ABD Ordusu, 18. ve 19. yüzyılda İngiltere ve ardından Meksika ile savaşma deneyimi edindi. 20. yüzyılda İtilaf Devletleri safında I. Dünya Savaşı'na, ardından II. Dünya Savaşı'na katıldı. 1960'lardan 1973'e kadar ise Vietnam'daki büyük ölçekli savaşta, ardından Grenada'nın işgalinde, Panama'da, Basra Körfezi'nde ve Yugoslavya'nın işgalinde deneyim kazandı.

Ancak Amerikalılar, en etkin savaş deneyimleri 21. yüzyılda Afganistan, Irak ve Suriye'deki savaşlarda kazandı.

2021 itibariyle ABD ordusunda 485.000 aktif hizmet personeli, 189.500 yedek asker ve 336.000 ulusal muhafız bulunuyor.

ABD ordusuna ayrılan cömert bütçe de dikkat çekicidir. Örneğin ABD Başkanı Joe Biden, 2023 mali yılında (1 Ekim'den itibaren) 858 milyar dolarlık savunma bütçesini onayladı.

ABD ordusu dünyanın en deneyimli ordusudur, ileri teknoloji ve savaş yönetim sistemlerine, yüksek savaş ruhuna sahiptir. Ağ merkezli operasyonlar veya ağ merkezli savaş, ABD'nin benimsediği, her komutanın karar alma hız ve sorumluluğu ile ordunun etkinliği artıran bir askeri doktrin veya savaş teorisidir. ABD ordusunun temel sorunlarından biri, kontrgerilla (counter-guerrilla) operasyonlarını etkin bir şekilde yürütememesidir.

2. sıra: Wagner Özel Askeri Şirketi

Wagner ve diğer gayrinizami oluşumlar, düzenli ordularda olmayan birçok avantaja sahiptir: daha az bürokrasi, daha fazla hareket kabiliyeti, örgütlenme kolaylığı, modern silahlar satın alabilme, cazip maaşlar ve ideolojik faktörün çarpan etkisi. İnsanlar, bu oluşumlara fikirleri ve vatanları uğrana ya da savaşı meslek olarak gördükleri için katılırlar. Bu insanlar için para unsurunun payı aslında küçüktür, aynı para düzenli ordularda çok daha az riskle elde edilebilir. Bunlar hiçbir zaman "barış zamanı orduları" değildir ve sürekli savaş halindedir. Wagner ve Batılı özel askeri şirketler arasındaki temel fark, ikincisi geri tesisleri korumakla görevliyken Wagner'in muharebe operasyonlarına katılıyor olması.

Artık çoğu insan Wagner’le ilgili haberleri sık sık duyuyor. Wagner, Ortadoğu çöllerinde uluslararası teröristlerle mücadeleden Afrika ormanlarında kontrgerilla operasyonlarına ve Avrupa'da her çeşit konvansiyonel silahın kullanıldığı tam teşekküllü bir savaşa kadar her türlü savaşa katılmış tek gayrinizami ordudur.

Wagner, farklı koşullarda ve kıtalarda geniş bir askeri deneyime sahip. Organizasyon kolaylığı sayesinde özel askeri şirketler en modern ekipmanlara sahip olabilir, yüksek hareket kabiliyetine ve savaş kabiliyetine sahiptir. Kısacası, Wagner'in temel avantajı savaş alanındaki etkinliğidir: 2014 yılından bu yana Ukrayna'daki çatışmalarda (ve 24 Şubat 2022'den itibaren Rusya'nın özel askeri operasyonunda), Suriye'de (Mart 2016'da Palmira'nın kurtarılmasına katılım, Deyr ez-Zor'da muharebe operasyonları ve Beşar Esad'ın ordusuna yardım), Sudan, Orta Afrika Cumhuriyeti, Mozambik, Mali, Burkina Faso’da ve başka yerlerde.

Wagner'in şu anda Rus yapıları içindeki en etkili oluşum olarak dâhil olduğu Ukrayna'daki çatışma, örgütün önemini önemli ölçüde arttırdı. Şu anda Rusya-Ukrayna cephesinde taarruz eylemleri gerçekleştiren tek güç Wagner’dir. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'in, savaşın kaderinin artık Wagner birliklerinin kontrol altına almaya çalıştığı Bahmut civarında belirlendiğini düşünmesi tesadüf değil. Tesir ve savaşma ruhu kriterlerine ve dünya tarihindeki mevcut rolüne bakıldığında, Wagner'in dünya sıralamasında 2. sırada yer aldığı söylenebilir. Türkiye'nin kendi etkinliğini artırmak için etkili bir saldırı piyade birliği ve esnek bir organizasyon yapısı olarak Wagner'in savaş deneyimini incelemesi son derece önemlidir.

Wagner'in dezavantajları ise nicelik yönünde nispeten küçük olması ve çok daha zayıf olan Rus nizami güçlerine bağımlı olmasıdır, ki bu ikincisi bu vurucu gücün etkisini çok olumsuz etkilemektedir.

3. sıra: Türkiye

Uluslararası sıralamalarda Türkiye'nin savaş gücü sağlam gerekçelere dayanmaksızın, gerçekte olduğundan daha düşük hesap ediliyor. Ancak gerçekte Türk Ordusu, moral, deneyim ve etkinliği dikkate aldığımızda, ABD'nin ardından dünyanın en güçlü ikinci düzenli ordusudur. Sıralamamızda üçüncü sırada yer almasının tek nedeni, gelecekteki dünya düzeni açısından son derece önemli olan Ukrayna'daki çatışmasına Türkiye'nin dâhil olmamış ve dolayısıyla tam teşekküllü bir konvansiyonel savaşta etkinliğini henüz göstermemiş olmasıdır.

Türkler ve Türk devletleri Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden bu yana her zaman iyi savaşçılar olmuşlardır. Ordu, Atatürk zamanından beri cumhuriyetin belkemiğidir. Bugün Türkiye, ordudaki kapsamlı bir şekilde yeniden silahlandırma programlarıyla ve aynı zamanda gerçek savaş deneyimiyle dikkat çekmektedir. Türkiye 2013 yılında, 2033 yılına kadar sürecek uzun vadeli bir askeri inşa ve yeniden silahlanma programı başlattı ve yirmi yıl içinde, yerel çatışma bölgelerindeki tüm önemli görevlere uygun güçlü ve sofistike bir askeri güç oluşturmayı planlıyor.

Türkiye, dünyanın en istikrarsız bölgeleri arasında yer alan Kafkasya, Orta Doğu ve Balkanlar'a yakın bir konumdadır. Bu nedenle, Türkiye için iç ve dış tehditlere karşı güvenliğini sağlamak için modern silahları olan yetkin bir orduya sahip olmak en önemli stratejik hedeflerden biridir.

Kore Savaşı (1950-1953), Somali'deki kıtlığa karşı yürütülen Birleşik Kalkan Operasyonu (1993-1994), Afganistan ve Libya'daki operasyonlar ile 2016-2017 yıllarında IŞİD ve PYD/PKK'ya karşı yürütülen Fırat Kalkanı Operasyonu, 20. ve 21. yüzyılın önemli harekâtlarıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin dezavantajı, askeri sanayinin başta ABD olmak üzere diğer NATO ülkeleriyle işbirliğine bağımlı olmasıdır.

4. sıra: Ukrayna Ordusu

2022'de başlayan Ukrayna-Rusya çatışması, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin gücünün hafife alındığını gösterdi. Büyük olasılıkla Rus kuvvetleri de düşmanı hafife aldı ve bu yüzden çatışma uzadı.

Ukrayna Silahlı Kuvvetleri özellikle 2014'ten bu yana muazzam bir askeri deneyime sahip. Batılı ülkelerin desteğiyle modern teçhizat, donanım ve paralı askerlerle donatılmış vaziyette. Saldırgan Ukrayna milliyetçiliğinin beslenmesi nedeniyle ideolojik motivasyonu da yüksek. Ukrayna Ordusu şu anda her türden silahın kullanıldığı tam teşekkülkü bir konvansiyonel çatışmaya katılma deneyimine sahip Avrupa'daki ve ABD müttefikleri arasındaki tek ordu. Ukrayna silahlı kuvvetleri büyük askeri kayıpları göze alabilmektedir: Batı medyasının tahminlerine göre en az 600.000 kişi. Bunlar muazzam rakamlar olmasına rağmen cephenin çökmesine ya da ordunun dağılmasına yol açmıyor, ki bu en azından subay kadrosunun yüksek motivasyonuna işaret ediyor.

Özellikle Rus Ordusuyla kıyaslandığı bir bağlamda Ukrayna Ordusunun diğer avantajları şunlar: Amerikan ağ merkezli savaş doktrininin etkin bir şekilde uygulanması, muharebe yönetim sistemi, karar alma hızının yüksekliği (bu son nokta, Rusya'nın demografik ve endüstriyel potansiyel olarak daha güçlü olduğu gerçeği göz önünde bulundurulduğunda hantal Rus ordusuyla savaş alanında eşitlik kurulmasını sağlıyor).

Bununla birlikte, savaş halindeki bir ülke olarak Ukrayna'nın sınırlı kaynak sorunu var ve yitirilen yıllar düşünüldüğünde, ordunun ve askeri yapının gelecekte sıfırdan inşa edilmesi gerekecektir. Ukrayna ordusunun personelinin yok edilmesi, Batı'da yeni silah ve mühimmat üretiminde yaşanan sorunlar (Ukrayna kendi kaynaklarını çoktan tüketti) ve eğitimli subay ve astsubayların sınır dışı edilmesi, kaçınılmaz olarak ordunun etkinliğinde azalmaya ve gelecekte de savaş alanında yenilgiye yol açacaktır. Asıl soru, bu sonuca varan sürecinde Ukrayna'nı düşmanına ve Ukrayna'nın kendisine neye mâl olacağıdır.

5. sıra: Çin Halk Cumhuriyeti Ordusu

Çin, büyük askeri bütçeler, fonların uygun şekilde tahsisi ve ordudaki asker sayısı açısından dünyada lider konumda. Çin, 2022 yılında yaklaşık 2 milyon aktif askerle, aktif görevdeki askeri personel açısından dünyanın en büyük silahlı kuvvetlerine sahipti.

Çin aktif olarak yeniden silahlanıyor - güçlü bir okyanus filosu inşa ediyor, nükleer kuvvetlerinin etkinliğini arttırıyor, ürettiği silahların yelpazesini genişletiyor. Çin, hipersonik teknolojide liderlik ABD ve Rusya'yla yarışıyor.

Çin'de eksik olan tek şey, gerçek savaş deneyimi.

Çin ağırlıklı olarak askeri tatbikatlar (Doğu Çin Denizi, Shandong Yarımadası ve diğer pek çok bölgede operasyonlar), barışı koruma, insani yardım operasyonları ve yurtdışındaki Çin vatandaşlarının korunması faaliyetlerini yürütmektedir.

Toplam olarak bakıldığında; dünyanın en iyi beş ordusu, gerçek etkinlik ve savaşma ruhu faktörlerinden yola çıkılarak belirlenebilir. Rus, Hint, Fransız, İngiliz ve muhtemelen İran orduları da ilk onda yer alacaktır.

Her halükarda, bu alandaki mevcut derecelendirme sistemlerinin gözden geçirilmesi ve her bir askeri gücün güçlü ve zayıf yönlerinin yeniden incelenmesi gerekmektedir.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!