Erçe adaleti: Hakaret serbest, hak aramak yasak!

Aleviler inkarcıların algı operasyonlarına tepkili!Haberi görüntüle

Pir Sultan Abdal ile adını istismar etmek dışında, uzaktan yakından alakası olmayan Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri’nin Genel Başkanı, emekli “sözde” öğretmen Cuma Erçe sosyal medya hesaplarından ve çeşitli demeçlerinde Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ve Başkanı Ali Rıza Özdemir’e hakaret içeren ifadeler kullandı.

Hakaret içeren ifadeleri için Özdemir’in hukuk yoluna başvurması üzerine, Erçe bu kez hemen mağdur rolüne bürünerek, kendisine yönelik baskı olduğunu iddia etti!

Emekli “sözde” öğretmen Cuma Erçe, kendisine herkese hakaret etmek hakkı tanırken, hedefine koyduğu mağdurların itiraz ederek hak aramasından da hoşlanmadığını ortaya koymuş oldu. Alevi Bektaşi toplumu ile istismar dışında bir bağları olmayan Erçe ve şürekasının demokrasiden ne anladığı da böylece anlaşıldı: Erçe demokrasisinde hakaret serbest, hak aramak yasak!

CUMA ERÇE’NİN DEVLET DÜŞMANLIĞI

Hedef aldığı devletin Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde yıllarca öğretmen olarak çalışan ve emekli olan Cuma Erçe’ye göre, Türkiye Cumhuriyeti “bu güne kadar Alevileri katleden, sürgünlere yollayan, zindanlarda çürüten, asimilasyon yolu ile ve hatta kılıç zoru ile başka inançlara evrilten bir zihniyetin” sürdürücüsü.

Erçe’ye göre, Türkiye Cumhuriyeti “bu toprakların kadim inançlarını, kadim dillerini, kültürlerini reddeden, yasaklayan, kendinden olmayana yaşam hakkı tanımayan, çocuklarımıza bilim ve akıl dışı bir eğitim sistemi dayatan bir siyasi anlayış”a sahip ve bu yüzden bu devletten hizmet alanlar “yolumuza ihanet etmektedirler.”

Cuma Erçe’nin 4 Ağustos 2024 tarihli şikayet konusu sosyal medya paylaşımında hem Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı bünyesinde çalışan yüzlerce kişi “katliamcı ve inkarcı bir zihniyetin emrinde çalışan birer asker konumunda”, “İşbirlikçi kadroları düşkündür” ve “iktidarın emrinde çalışanlar bizim için birer Hızır Paşadır ve düşkündür” sözleri ile hedef alınıyor ve hem de “bu başkanlık ile yol yürüyen, bunlarla işbirliği yürüten, birlikte iş tutan, kurumlar, sanatçılar, dedeler, babalar, analar inancımıza ve yolumuza ihanet etmektedirler. Bu ihanetin sonuçları da bedeli de bellidir ve ağırdır” sözleri ile devlet kurumundan hizmet alan Alevi Bektaşi kuruluşları açıkça tehdit ediliyordu.

HAKARET SERBEST, HAK ARAMAK YASAK!

Türkiye Cumhuriyeti’ni düşmanlaştırarak tekfir eden terör örgütleri ile paralel bir “devlet okuması” yapan emekli “sözde” öğretmen Cuma Erçe, iftira ve hakaretlerine karşılık hukuk yoluna baş vuran Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Alirıza Özdemir’e iftira atmaya devam ederken TÜSİAD Başkanına açılan soruşturmayı da istismar etmeye yeltendi.

Emekli “sözde” öğretmen Cuma Erçe “Tam da bu şikâyetin, TÜSİAD Başkanın bile ifadeye çağrıldığı, yüzlerce kişinin aynı gün gözaltına alındığı gün ortaya çıkması ilginçtir” ifadeleri kullanırken, her iki soruşturmanın işleme konulması veya ifadeye davet edilmesi tarihlerini hiçbir şekilde kesişmediği gerçeğini de gizliyordu.

Özdemir’in başvurusu 2024 yılı Ağustos ayında yapılmış. Ama, TÜSİAD Başkanı tarafından yapılan konuşma ise, 13 Şubat 2025’te, yani tam 6 ay sonra gerçekleşmişti. Tahrifat, iftira, gerçek dışı beyanlarla algı operasyonu yapmaya alışkanlık haline getiren Erçe, kendisine mağduriyet yaratmak için TÜSİAD’ın etekleri altına gizlenerek halkı yanlış yönlendirmeye devam ediyordu.

Öte yandan, Erçe’nin hakaretlerine sessiz kalınmadığını görerek telaşa kapılan bazı örgütler, kendi başlarına gelecekleri de düşündüklerinden olsa gerek, “Bu bağlamda PSAKD’nin duruşu bizlerin de duruşudur. Genel başkanın söylediği sözler bizim de sözümüzdür” açıklaması yaptılar.

Bildirideki bu ifadeler hakkında görüşlerine başvurduğumuz hukuk uzmanları, Alevi Bektaşi Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Avustralya Alevi Bektaşi Federasyonu, Türkiye Alevi Federasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri ve Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri tarafından imzalanan bildiride yer alan bu ifadenin TCK 43. madde kapsamında “zincirleme suç” kapsamında değerlendirilmeye müsait olduğunu vurguladılar.

ALİ RIZA ÖZDEMİR NEDEN HEDEFTE?

İnanç ve inanç tarihi konularında 30’un üzerinde eseri bulunan Alirıza Özdemir, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı olarak ataması yapılmadan önce Alevi Bektaşi çevrelerinin yakından tanıdığı bir isimdi.

İçinde Cuma Erçe’nin de yer aldığı Alevi Bektaşi inancını İslam dışı bir çarpıtmaya ve asimilasyona uğratmak isteyen çevrelere karşı verdiği mücadele ile bilinen Özdemir’in hedef alınmasının, Hakk Muhammed Ali yoluna bağlılıkla hizmet vermesi olduğu şeklinde değerlendiriliyor.

Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Özdemir’in göreve başlamasından itibaren hizmet alan Alevi Bektaşi inanç merkezlerinin hızla çoğalması ve bildiriye imza koyan kuruluşların üyelerinin büyük çoğunluğu tarafından da benimsenmesi, bu örgütlerin genel merkezlerini ele geçirmiş Ali’siz inkarcı çevreleri bozguna uğrattı.

Kendi üye cemevlerine koydukları yasakları uygulatamayan bu kuruluşlar son olarak İstanbul’un Kadıköy ilçesinde “Türkiye çapında” çağrı yaptıkları mitinge CHP, DEM, TİP ve TKP gibi kuruluşların da katılımıyla sadece 1000 civarında insan toplayarak rezil olmuşlardı.