Avrupa karıştı: Ali Dereli’den Cafer Kaplan’a zehir zemberek sözler!

AABF'den kendi şubelerine görüşme yasağı girişimi!Haberi görüntüle

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) eski İnanç Kurulu Başkanı Cafer Kaplan ile daha önce Britanya İnanç Kurulu Başkanı iken istifaya zorlanan Ali Dereli birbirine düştü!

Cafer Kaplan’ın birlikte cem yürütelim önerisinde Dereli zehir zemberek bir cevap yazdı ve sosyal medya hesabından paylaştı.

Alisiz Alevilik kara propagandasının merkezi haline gelen Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’nda sular durulmuyor.

CAFER KAPLAN İSTİFAYA ZORLANDI

18 Kasım 2023’te Gustavsburg Cemevinde yapılan törenle AABK İnanç Kurulu Başkanlığı’nı “estetik güzeli” Ecevit Emre’ye devretmek zorunda bırakılan Cafer Kaplan yeni arayışlara girdiği öğrenildi.

Geçen yıl depremden mağdur Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde yapılan canlı yayın sırasında edep dışı hareketlerini yayınlamamız nedeniyle göstermelik olarak istifa ettiğini açıklayan Cafer Kaplan, Almanya’da yapılan bir yönetim kurulu toplantısında eleştiri yağmuruna tutulmuştu.

Kendisine güveneceği bir ekip kurarak yoluna devam etmek isteyen AABK Başkanı Hüseyin Mat, herkesin Pazarcık olayını unuttuğunu düşündüğü anda planını devreye sokarak, Cafer Kaplan’ı görevden aldı. Yerine, kendisine sadakatına inandığı Derviş Cemal Ocağı evlatlarından, Ovacıklı “estetik güzeli” Ecevit Emre’yi getirdi. Ecevit Emre metroseksüel bakımına aşırı önem vermesiyle tanınıyor.

CAFER KAPLAN’IN YENİ “YOL ARKADAŞI” ARAYIŞLARI

Yıllar içerisinde Mustafa Düzgün, Müslim Kaya gibi kendi talipleri arasında ve Avrupa’da saygı gören dedeleri teker teker ekarte ederek koltuğunu koruyan Cafer Kaplan ise, istifaya zorlanmasının ardından yeni arayışlara girdi.

Tüm yetkileri elinden alınan Cafer Kaplan’ın daha önce İngiltere’de Alevi inancına siyasetin karıştırılmasına ve kimi aşırı örgütlerin dayatmalarına itiraz ettiği için istifaya zorlanan Ali Dereli’ye birlikte cem yürütme teklifi götürdüğü ortaya çıktı!

AABK eski İnanç Kurulu Başkanı Cafer Kaplan, Ali Dereli’ye gönderdiği mesajında, birlikte “yaşanan sorunlara yönelik” bir görüşme talebinde bulundu. Görüşmede eski Britanya Alevi Birlikleri Federasyonu eski başkanı İsrafil Erbil ve Müslüm Dalkılıç ile birlikte “dar bir görüşme” olacağını belirten Kaplan, “Burdaki görüşmeye göre bir yol belirlenir” notunu da ekliyordu!

Londra’da kendisine karşı yöneltilen yoğun baskılar nedeniyle bir süre Türkiye’de yaşamayı seçen Ali Dereli ise, Cafer Kaplan’a oldukça sert bir mesaj gönderdi. Kaplan’a “Seninle yol yürüdüğüm günlerden utanıyorum” diyerek, Cafer Kaplan’ı “yol”a ihanetle suçlayan Ali Dereli gönderdiği iki mektubunu da sosyal medya hesabından paylaştı.

Avrupa’da Alevileri çeşitli manipülasyonlarla baskı altına alan dar bir çevrenin yolun sonuna doğru yaklaştığını haber veren bu mesajlaşmaları kamu yararı adına yayınlıyoruz.

Her iki mektupdaki dilbilgisi hataları yazarın kendisine aittir. Herhangi bir redaksiyonel müdahale yapmadan, okurlarımıza olduğu gibi sunuyoruz.

BİRİNCİ MEKTUP:

Cafer Dedem merhaba;

Yasanan sorunlar kisisel degil, kurumsal ve toplumsal sorunlardir…

Kurumsal ve toplumsal sorunlar da, kisiyle degil toplumla cozulur…

Yol inancimizdaki “Cem”lerin esas amaci da toplumu cennete gondermek degil, Cem’lerde Dar-Didar ile rizalasarak toplumsal barisi, birligi, kucaklasmayi saglamaktir…

Bu anlamda sizin buraya gelip once cem yapip sonra da toplanti talebiniz ozellikle “Yol” disturuyla bagdasmadigi gibi sorunludur…

Benim sizden ricam, en gec 29 veya 30 Ocakta burda olmaniz, hatta Hasan Ali Iclek Dedemizle birlikte gelmenizdir…

Sonra da Inanc kurumundan Ali Dereli, Mahmut Aydogan, Kazim Yildirim Dedelerin ve Israfil Erbil, Muslum Dalkilic baskanlarla beraber tercih edecekleri bir 3. Kisinin oldugu toplam 8 kisiyle bir on gorusmenin saglanmasidir…

Daha sonra da biraz daha genis tutacagimiz bir diger  toplantiyla kurumda emegi gecmis, kurumu bilen yonetici, Akademisyen, is insanlarimizdan olusan 40-50 kisiyle bir toplanti alarak, yani kendimizle ve toplumla yuzleserek her kesin ozunu dara cektigi bir rizalasmayla birlikte hep beraber gonulleri birliyerek hatta birlikte “Cem” olmamizdir…

Sizin onerdiginiz 4 kisilik bir toplantinin ise fayda saglamayacagi gibi, daha once de sizin de oldugu bu tur toplantilarla bir sonuc alamadigimiz asikardir…

Ask-i Niyazimla…

ALI DERELI

27/01 2024

İKİNCİ MEKTUP:

CAFER KAPLAN (DEDE!..)

SENİ HEP “YOL”A VE “YOL” ARKADAŞLARINA İHANETİNLE HATIRLAYACAĞIM…

14 yillik bir dostluğumuz var…

Defalarca haneme mihman olup, soframizi paylaştığımız var…

Birlikte el ele, emek vererek AABK (Avrupa) İnanç kurulunu kurmuşluğumuz var…

AABK İnanç kurumu kurulma aşamasında günde 3-4 kez ariyarak AABK İnanç kuruluna başkan olmak isteğin var…

(Simdi de sağa sola Cem”lere gitmek için birilerini defalarca aradığını da biliyorum…)

Benim de sana rakip olan akrabami desteklemiyerek, yani kan bağıyla değil “Yol” ikrariyla seni destekleyişim var…

Sonra da sen, AABK inanc kurulu baskani, benim de rizalikla baskan yardımcılığı seçilmişliğimiz var…

Yine rizalikla ikimizin birlikte İnanç kurulu adina AABK genel kurul Delegeliğimiz var…

Beş gün boyunca Arabamla İngiltere, Galler ve İskocya’yi birlikte dolaşarak bölge toplantilariyla muhabbetlerimiz var…

Yani bunca yil birlikte yol yürümüşlüğümuz, Emeğimiz ve dostluğumuz var…

Fakat, daha iki yil olmadan, AABK’ya bagli İnanç kurumlarinin hizmetleri ile toplumda sayginlik kazaninca, AABK'daki bazi  Federasyon baskanlarina agir geldi, yük oldu, İnanç kurumlarina tasfiye harekati başlattılar…

Darbeler de peş peşe geldi…

Önce İsviçre inanc kurulu baskani…

Sonra Fransa İnanç Kurulu başkanı…

Sonra benim başkanı olduğum İngiltere İnanç kurumu…

Sonra da Almanya’daki inanc Kurumu…

Hepsine birer birer operasyonlar yapilarak ya görevden alindilar, veya bıktırılarak uzaklastilar, veya benim gibi istifa ettiler…

Yerine de “Bilgisiz” “Rizasiz” “Ocaksiz” “ikrarsiz”  “Liyakatsiz” kendilerine yandaş olan cenaze hizmetkârlarini atadilar…

Yani daha kuruluşunun ikinci yilinda AABK İnanç kurumunun elini, kolunu, kanadini kırdırıp etkisiz ve yetkisiz hale getirdiler...

Sen ise ömür boyu orda kalmanin hesabini yapiyordun…

Bu süreçte başkanlar delege hesabiyla birbirini akladilar pakladilar…

Sen ne yaptin? Birkaç toplantiyla durumu idare etmiştin…

Gelin hep beraber çekilelim, istifa edelim, bu uygulamaya isyan edelim demiştim, yanaşmadin…

Ama maalesef sira sana gelince “Alman Papaz” misali,  senin peşinde de seni savunacak “Pir”lerden kimse kalmamisti…

Çünkü rizalikla gelenleri “OUT” atamalari “IN” yapmislardi…

Aman, benim koltuğun mevkim başkanlığım kalsin da, kim giderse gitsin diye koltuğa, makama yapıştın kaldin…

Sonuçta hepimiz gittikten  sonra sen de  kalamadin…

YETMEDI…

İngiltere Alevi inanc kurumuna sosyal medyalarda uluslararasi linç kampanyasi başladı,(İngiltere, Avusturya, Almanya, Hollanda, Belçika ve Türkiye’den) kumpaslar kuruldu, seyirci kaldin, bir karşı bildiri bile yayinlamadin, bugünün "Cem" hesabini yaptin…

Federasyon karariyla “Cemevimizde Pir’imizin huzurunda ikrar vermiş” Gencecik cocuklarimizin düğünleri boykot edildi, hiç vicdanin bile sizlamadi…

Bu nasil bir Alevilik? Diyemedin…

14 yillik Emeğimiz suya verildi, gormezden gelip, arkani döndün…

Neden?

Çünkü “Baskanlari” hiç kizdirmaman gerekiyordu, bugünün “Cem” hesabini yapman gerekiyordu…

Başkanların El-Eteğine yapışarak her yerde olman gerekiyordu…

“Yol TV”de programlarima son verilmiş, genel yayin yönetmeni mahcup bir şekilde “Dedem biz senden memnunuz, programlarin da izleniyor, ama, bizim çalışanların parasi da Fedarasyon başkanlarından  geliyor, yoksa paramizi keserler” dediğini sana da aktardim…

Ama sen “Yol”un sermayeye kurban edilişine bile sessiz kaldin, içine sindirdin…

Başında bulunduğun inanc kurumundan biri, iki İnanç kurumu arasindaki görüşmeyi gizli ses kaydi alarak İngiltere’ye taşıdı, bu ses kaydiyla “Ana-Dedeler Ali Dereli Dede’yi destekliyorlar"  diye inanc kurulu lağvedildi, insanlarin işine son verildi, yuvalar dağıldı, bunlardan da haberin oldu, ama seyirci kalmak hep tercihin oldu…

Buraya Cem-cenazeye “Tıpkı senin gibi” gelmek için ispiyonculuk yapan, ses kaydini taşıyan, AABK inanc kurumundaki Dede(!)’yi Dar-Didar bile edemedin, üstüne yattin…

Sonuçta “Yol” O’nu da rezil etti de, ayağını buralardan kesmiş oldu…

YA BUGÜN?

Hiç bir şey olmamis, yaşanmamış, haberin yokmus gibi, Daha geçen sene Depremde Ana-Babasını kaybetmiş Baba Mansur Ocağından acili bir “Ana”mizin “Ricasi ve Rızaliğiyla” erkanini bile yapmamiza müsaade etmiyen İngiltere İAKM cemevinde, yine haberdar olmana rağmen gelip cem yapma karari alıyorsun,  biz ise, ancak  cem afişinden haberdar olabiliyoruz...

Sonuçta bütün uyarilara rağmen, bize bu zulmü yapanlarla birlikte Dar-Didar olmadan cem oldunuz…

Çünkü “Yol” Edebin yok artik biliyorduk, vicdanin da “Nefs”ine kurban olmuş, bunu da öğrenmiş olduk…

Üstelik, senin Başında bulunduğun AABK’ya bağlı olan 13 kişilik bir İnanç kurumuna bu kadar yanlışlar, komplolar, kumpaslar kurulmasina rağmen...

Bunu duyan İngiltere’deki ve Avrupa’daki “Pir”lerin sana yazarak, seni arayarak bu şekildeki gidişinin toplumsal barışa fayda sağlamiyacagini, hatta derinlestireceğini, “Yol”un düsturuna da uymadığını yanlışlığını hatirlatmalarina rağmen…

Kurumlar kapanmış, Ocak “Pir”leri kapinin önüne konulmuş, toplum bölünmüş, umurunda değil…

“Yol” yordam bilen bir “Pir”imizin uyarisiyla ancak cemden birkaç gün önce bizi arama büyüklüğünü(!) gösterdin…

Ancak ondan sonra, bireşeyler yapiyor görünmek, hatalarini, kusurlarini, eksikligini örtmek için de “Cem’den sonraya” bir görüşme ayarlama zahmetine girdin…

Üstelik, Toplumsal yüzleşme, barış sağlanmadan,  yine o “Ben”lik “Nefs”ine yenilerek “İngiltere’de cem yaptim” diye bir kaç resim paylaşma uğruna “Yol”u ve “Yol”un düsturunu yerle bir ederek…

Sana uzunca bir mektup yazarak, “Cem’den önce hep birlikte bir Dar-Didar olalim, toplumsal barışı sağlayalım, sonra da hep birlikte “Cem”e katilim sağlayalım” önermeme ve uyarmama rağmen…

Ama senin icin, “Yol”un  düsturuna ne hacet…

Alevi “Yol” inancindaki “Cem” erkanlarinin esas amaci toplumsal arinmadir, barıştır, rizalaşmadir, “Adalet ile” gönül birliğini sağlamaktır…

Alevi “Pir”lerinin görevi de buna öncülük etmektir…

Yoksa Alevi “Pir”lerin “Cem” yaparak  kimseyi cennete gönderme(!) gibi bir kudreti, işlevi yoktur…

Ama sen bunu bilmeyecek kadar, “Yol” cahili, bilerek yapiyorsan da “Yol”a ihanetsin…

Bütün diktatörler “Din” Adamlarinin sırtında güçlenip, yükselmislerdir…

İşte sen hep bunlardan biri oldun maalesef…

Hep birilerinin eteğine yapışarak “Ben”ligini, “çıkarını” düşünerek yürüdün…

Çünkü “Yol Edebin” yok,  “Yol”a dair bilgin yok, dosta vefan yok, ama “Yol”a zararin çok…

Seninle yol yürüdüğüm günlerden utaniyorum…

Çünkü ben senin gibi bir “Alevi” değilim, olmadim...

 Senin gibi eğilip bükülen bir “Dedecik” hiç değilim…

Birilerinin “Dede”si olabilirsin ama “Yol”un “Pir”i olamazsin…

Bu “Yol” sizin gibileri daha da rezil edecektir…

Hiç kimsenin bu “Yol”un Edebini, Erkanini, Düsturunu, Adaletini  kendi “Nefs”ine, “çıkarına”   kurban etmeye  hakki yoktur!!!

“Yol”un Edebi, Hakikati, Adaleti, Düsturu işlemezse toplumsal “Kaos” olur…

“Aleviler”deki bunca kavganin, bölünmenin sebebi de senin gibi  “Yol”a, "Yol"un edebine uymayan çıkarcı “Ana-Dede”lerdir…

Hakikatiyle, Edebiyle, “Yol”da kalabilen cümle “Yol” Evlatlarina Niyazimla…

ALİ DERELİ

02/02/2024