Ali İhsan Şahin: Devlet 100 yıllık sorunu çözdü

Kurt: Ümidimizin bittiği noktada devlet bize ümit oldu!Haberi görüntüle

İzmir'de yayın yapan TV 9'a konuk olan Evrensel Alevi Bektaşi Birliği Derneği Başkanı Ali İhsan Şahin, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı'nın kuruluşunu ve çalışmalarını övgüyle anlattı. 

"Devlet sonunda 100 yıllık sorunu çözdü. Hizmeti olanlardan Allah razı olsun." diyen Ali İhsan Şahin, Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı'nın yapmış olduğu çalışmalardan çok mutlu olduğunu belirtti.

Evrensel Alevi Bektaşi Birliği Derneği Başkanı Ali İhsan Şahin, konuşmasında şunları kaydetti:

“Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı diye bir başkanlık oluşturuldu. Bu da Kültür Bakanlığı'na bağlandı. Tepeden tırnağa Alevi Bektaşi, şu anda fiili olarak başladı, faaliyette çalışmalara da başladı. Çok iyi şeyler de yapıyor.

Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, tepeden tırnağa Alevilerden oluşan bir kurum. Yani başkanından tutun, bütün birimlerinden, bütün görevlilerin hepsi Alevi inancından, Alevi Bektaşi inancından geliyorlar. Bu inancı iyi tanıyorlar.

Dolayısıyla da çok hızlı da bir giriş yaptılar, çok hızlı da bir çalışma temposuna başladılar.

Alevilikle ilgili yayınlar, bu işin ehli, bu işin uzmanı Alevilerden oluşan heyetler tarafından; Alevilik inancı ile ilgili araştırmalar, sempozyumlar, konferanslar, bilimsel çalışmalar... Bu bilimsel çalışmalarda çalışmaları ödüllendirmek gibi çok güzel işlere başladılar, çok güzel işler yapıyorlar.

Tabii bunun yanı sıra, tabii asıl önemli olan bu kısmı... Yani Aleviliğin gerçek temellerinin üstüne oturtulması, topluma doğru anlatılması, Alevilere de doğru anlatılması, Sünnilere de doğru anlatılması adına çok güzel işler yapıyorlar. Tabii bununla da yetinmiyorlar. Mesela işte mevcut Türkiye’nin bütün illerindeki mevcut cemevlerine de olabildiğince destek veriyorlar.

Tadilatından tut, tamiratından, onarımından, demirbaşı eşyalarından... Yani bir cemevi düşünün ki çatısı akıyor ama yani çatısının aktarılması lazım.
Cemevinin yönetimi, idaresi 3 kuruş para toplayacağım diye çırpınıyor.

Ve biz şunu söylüyorduk, özür diliyorum, biz şunu söylüyorduk: ‘Ya arkadaş biz bu devlete vergi veriyorsak, askerlik yapıyorsak, bizim cemevimizin de ihtiyaçları konusunda devlet bütçeye el atsın’ diyorduk.

İşte hamdolsun o da oldu. Hükümetimiz onu da yaptı.

Bir bütçesi var, Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın bir bütçesi var.

Hangi cemevinin, hangi ilde hangi cemevinin ne ihtiyacı varsa hızlı ve seri bir şekilde sıraya konmak suretiyle yapılıyor.

Mesela biz İzmir'deyiz, İzmir’i konuşuyoruz, İzmir yereldeyiz.

Karabağlar’dakiLimontepeCemevi’nde çok kapsamlı, çok güzel işler yapıldı. Başkanlık.

İşte Çiğli’de Küçük Çiğli Cemevi’nde çok güzel işler yapıldı.

Bergama’nın iki tane cemevinde çok güzel işler yaptı başkanlığımız, hükümetimiz, devletimiz.

Mesela sırada şu an Menemen’deki Asarlık Cemevi var. Yakında orada başlayacak tadilat, onarım.

 Vallahi ben inanıyorum, birazcık daha... Tabii bu çok yeni. Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı Kültür Bakanlığı’na bağlı.

Zaman içinde taşlar yerine oturdukça belediyelerin bu keyfi davranışlarının da sona ereceğine inanıyorum.

Daha aktif, hem cemevlerinin yapılması konusunda hem hizmetler konusunda daha faydalı olacaktır.

Mesela şu an hiçbir cemevinde elektrik ve su parası ödenmiyor.

Yine o kanun kapsamında, yani bu Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı yasası kapsamında, bu başkanlık ödüyor cemevlerinin elektrik ve sularını.

Şu an hiçbir cemevinde elektrik ve su parası ödenmiyor.

İşte yani devlet sonunda 100 yıllık sorunu çözdü.

Yani yıllardır Alevilerin beklentisini, hani biz bağırıyorduk ya, cemevlerine yasal statü verilsin!

Ya kardeşim biz de vergi veriyoruz, askerlik yapıyoruz, bizim de ibadethanemiz devletin bütçesinden faydalansın diyorduk, hamdolsun gerçek oldu, gerçekleşti.
Hizmeti olanlardan Allah razı olsun.

Acizane, karınca kararınca, o yasanın hazırlanmasında hem hukukçu olmamız hem de bir Alevi kanaat önderi olmamız hasebiyle, o yasanın oluşmasında da Ankara’daki çalışmalarda da bizim bir avuç tuzumuz oldu. Açıkçası olduğunu biz biliyoruz, mutluyuz, bahtiyarız.”

BORA ÖZİZMİRLİ