Kitap
İstanbul
25 Nisan, 2025, Cuma
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.81
  • ALTIN
    2412.9
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66248.09$

AABF’nin deprem skandalında yeni iddia: Yardım konteynerleri nerede?

AABF’nin deprem skandalında yeni iddia: Yardım konteynerleri nerede?
Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) içerisinde oluşturulan “Deprem Komisyonu” tarafından hazırlanan bir raporda 100’e yakın konteynerin kayıp, deprem bağışlarının akıbeti hakkında sunulan belgelerin eksik ve sorumluların açıklamalarının çelişkili olduğunun tespit edildiği öğrenildi.

2023 Şubat ayında yaşanan ve on binlerce insanın hayatını kaybettiği büyük depremler sonrası Avrupa’daki Alevi kurumları, yaraların sarılması için büyük çaplı bir yardım seferberliği başlatmıştı.

AABF öncülüğünde toplanan bağışlarla yüzlerce konteyner satın alındığı iddia edilmişti. Ancak aradan geçen iki yılı aşkın sürenin ardından, bu yardımların akıbetine dair ortaya çıkan iddialar kamuoyunu sarsacak türden.

16. Olağan Kongreye sunulan Denetim Kurulu raporunun geniş tartışma yaratmasının ardından AABF içerisinde oluşturulan “Deprem Komisyonu” tarafından hazırlanan 8 Nisan 2025 tarihli bir “ara rapor”da, yaklaşık 100 konteynerin akıbetinin belli olmadığı tespit edildiği öğrenildi.

Deprem Komisyonu” tarafından haftalar süren araştırmalar, telefon görüşmeleri ve deprem bağışlarını mağdurlara ulaştırma sorumluluğunu taşıyanların sunduğu belgelerin incelenmesi sonunda yazılan raporla birlikte usulsüz organizasyon, sorumsuzluk ve hatta olası bir yolsuzluk mekanizması konusunda şüpheler daha da arttı.

BAĞIŞ KAMPANYASI: UMUTLA BAŞLADI, ŞÜPHEYLE SÜRÜYOR!

AABF ve AABK tarafından Deprem Komisyonu’na sunulan belgelere göre, 2023'ün Mart ayında Almanya, Britanya, Fransa, İsviçre ve Hollanda’daki Alevi kurumlarının katkılarıyla toplam 249 konteyner satın alındığı belirtiliyor.

Ortalama her biri 3.500 Avro (70. 000 TL) değerinde olduğu bilgisi verilen bu konteynerler için toplamda yaklaşık 900.000 Avro harcandığı tahmin ediliyor.

Ancak bugün itibarıyla komisyona yalnızca 101 konteyner için teslim tutanağı sunulabilmiş.

Bu da neredeyse her üç konteynerden birinin belgelenmediğini gösteriyor.

BELGELER YOK: SADECE 3 KONTEYNER İÇİN İRSALİYE VAR!

Deprem Komisyonu tarafından hazırlanan raporda kendilerine yalnızca 12.04.2023 tarihli, 3 konteyneri kapsayan bir sevk irsaliyesi sunulduğu iddia edildi.

Toplam sayısının 249 olduğu iddia edilen konteynerlerin geri kalanı ne zaman, kime, hangi yolla teslim edildiğine dair resmi bir iz/belge yok!

Bu durum, bağışların amacına uygun dağıtıldığına dair ciddi bir denetim eksikliğini gözler önüne seriyor ve şüpheler doğuruyor.

“ÖDÜNÇ VERİLMİŞ” KONTEYNERLER TESPİT EDİLDİ!

Raporda ifade edilen bir başka çarpıcı detay ise 34 konteynerin “teslim tutanağı” yerine “ödünç kullanım sözleşmesi” ile verilmiş olması.

Bu sözleşmelerde konteynerlerin geçici olarak teslim edildiği, çağrıldığında iade edilmesi gerektiği ve kaybedilirse güncel değerinin tahsil edileceği belirtiliyor.

Ancak bu sözleşmelerin kim tarafından, ne zaman hazırlandığına dair bilgiler de muğlak ve çelişkili!

DEPREMZEDELER “KONTEYNER ALMADIK” DEMİŞ!

Deprem Komisyonu, kendilerine sunulan listede yer alan 198 kişiden 110’una telefonla ulaşarak konteyner alımını sözlü olarak doğruladı.

Ancak, isimleri listede bulunan 5 kişi konteyner almadığını belirtti. Hatta bu kişilerden biri, konteyner için doğrudan imalatçı firma sahibi Serdar Sürücü’ye ödeme yaptığını söyledi.

Bu bilgi, yardım malzemelerinin ticari bir sürece dönüştüğü yönünde ciddi endişeler doğuruyor.

Ayrıca, listedeki 22 telefon numarası geçersiz çıktı, 50 kişiye ise hiç ulaşılamadı.

Bu da 90’dan fazla konteynerin gerçekten teslim edilip edilmediği konusunu belirsiz kılıyor.

Ayrıca 2 kişinin listede iletişim bilgisi dahi bulunmuyor.

SORUMLULARIN BEYANLARI BİRBİRİNİ TUTMUYOR!

Deprem Komisyonu tarafından hazırlanan raporda, konteynerlerin dağıtılması sürecinde yer alan iki kilit isim öne çıkıyor:

Birisi Serdar Sürücü (imalatçı firma sahibi) ve diğeri ise Zeynel Abidin Koç (koordinatör konumundaki yönetici).

Sürücü, konteyner üretiminde deneyimli olmadığını, ancak deprem sonrası bu alana yöneldiğini ve 700'den fazla konteyner ürettiğini söylüyor. Sevk irsaliyesi düzenlemediğini çünkü Türkiye’de faturaların bu işlemi karşıladığını ifade ediyor.

Zeynel Abidin Koç ise, teslim belgelerinden haberdar olmadığını, koordinasyonu daha çok aracı isimler ve vakıf yöneticilerinin yürüttüğünü, kendisinin sürece sınırlı şekilde dahil olduğunu belirtiyor.

Fakat Sürücü, teslim sözleşmelerini Koç’un bilgisi dahilinde hazırladığını iddia ediyor. Bu beyanlar, raporda açık şekilde “çelişkili” olarak değerlendiriliyor.

YARDIMLARIN YERİNE ULAŞMADIĞI DA BELGELENDİ!

Rapora yansıyan bir başka gerçek ise, belirtilen yardımların yine belirtilen adreslere ulaştığı konusunda ciddi şüpheler yaratmış.

Örneğin, Malatya’nın Karaterzi Köyü gibi bazı bölgelerde yaşayan depremzedeler, Almanya’dan bir heyetin geleceğinin kendilerine söylendiğini ancak kimsenin gelmediğini belirtmiş.

Bu, dağıtım sürecinin sahada fiilen denetlenmediğini ve bağışların gerçekten yerine ulaşıp ulaşmadığının takip edilmediğini gösteriyor.

Listede isimleri yer alsa da, konteyner almadığını veya kendi parasıyla ödeme yaparak aldığını belirten kişiler de bulunuyor.

HÜSEYİN MAT’A GÜVEN SARSILIYOR MU?

Denetim Komisyonu tarafından hazırlanan rapor gizli tutulmaya çalışılsa da, AABF ve AABK üyesi derneklerde öğrenildi ve başlayan yoğun tartışma içerisinde AABF yönetim katında deprem bağışlarının gerçek sahiplerine ulaştırılması konusunda tüm yetkiyi kendi elinde toplayan Hüseyin Mat ve çevresine karşı güven de tartışılmaya başlandı.

Tek başına konteyner dağıtımı konusunda dahi yaklaşık 1 milyon Avro (Bugünkü kurla 43 milyon 680 bin TL) değerinde yardımların izinin kayıp ve/veya muğlak olması gerek bağışçıları ve gerekse depremzedeleri hayal kırıklığına uğratmış durumda.

Deprem Komisyonu, kesin sonuçlara ulaşabilmek için yerinde incelemelerin şart olduğunu vurgularken, konteynerlerin akıbeti konusunda bilgilenen çevreler tarafından AABF içerisinde, başta Hüseyin Mat olmak üzere tüm sorumluluları istifaya davet eden bir kampanya da başlatılmış durumda.

HÜSEYİN MAT ŞEFFAF OLMAYI BAŞARABİLECEK Mİ?

Kamuoyunda artan baskılar nedeniyle, Hüseyin Mat’a detaylı, güven verici bir açıklama yapma ve deprem bağışlarının toplama ve dağıtım sürecini bağımsız hukuki ve mali denetime açılması çağrısı yapılıyor.

Bu skandalın, yalnızca bir federasyonun değil, Avrupa’daki tüm Alevi kurumlarının tamamının güvenilirliğini ilgilendirdiği açık. Ancak, Hüseyin Mat’ın kendisine yönelik eleştiri ve uyarılara bugüne kadar verdiği tepkileri göz önüne alarak neler söyleyebileceğini tahmin etmek de zor değil.

Mat, her zamanki gibi, “Bana kumpas kuruluyor, devlet benim peşimde, MİT bana operasyon yapıyor” vb zırvalıklarla suçlarını ve sorumluluklarını gizlemeye çalışacaktır.

Öte yandan, yolsuzluk ya da usulsüzlük ihtimaline karşı savcılıkların da sürece dahil olup olmayacağı merak konusu.

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.