© Alevi Haberler

Yalçın Baykul’dan Komedyenler Kahvesi

Berlin’in en renkli simalarından, çok yönlü sanatçı Yalçın Baykul’un raflarda yerini alan Komedyenler Kahvesi kitabını Yaşar Akalın değerlendirdi. İşte, o yazı:

KORKU İMPARATORLUĞUNDA GÜLME DERSLERİ ÇOK YAKINDA BAŞLIYOR

Tiyatro yönetmeni, oyuncusu, tiyatro pedagogu, çevirmen, Almanca öğretmeni, öykücü, oyun yazarı, denemeci, belgeselci ve son olarak (ki, bu “son” ifadesinden emin değiliz) gazeteci Yalçın Baykul, bitmeyen enerjisi ve karakterine (neredeyse yarım asırlık dostum) uygun bunca kimlik, unvan onda hiç de abartılı kaçmıyor.

 İstanbul Berlin ekseninde geçen bu “otobiyografik öyküler”inde hem kendi entelektüel, sanatsal ve bireysel kimliğini hem de kendine has anlatıcılığını, seçtiği öykü karakterleri ve ritmik olay akışıyla spontane bir biçemde inşa ediyor.

Öyküler, onun yaşamından, onun sesinden, bakışından, gülüşünden, duruşundan oluşmuş ama gerçekten yaşamış kişiler, yaşanmış olay ve ilişkilerden kuruluyor.

Yazı, çoğu kez   gerçeği anlatma iddiası taşısa da anlatanın sesi, soluğu dokununca  aslında yazı oluyor.

Tüm öykülerde Yalçın Baykul’un uçarı, göçebe, eğlenceli, muzip sesi hissediliyor.

Onun ruhu; kimliklerden, şehirlerden, yollardan, ülkelerden, sınırlardan geçerken yine yolların öykülerin kesiştiği hayatların tanığı, konuğu, anlatıcısı oluyor.

Bu öyküler, kurgulanmış karakterlerin  estetize edilmiş fotoğrafları değil tam tersine hayatın kurgulayıp estetize ettiği karakterler; hayatın ilmekleriyle dokunmuş, hayatın “dokunduğu” bazen absürd, bazen mizahi, bazen  iç burkucu, komik, politik, sürreel, yerel ,evrensel vb. hikayeler.

Alman Şansölyesi’nden Koca Mustafa Paşalı yarı kaçık bir mucide Berlin Duvarı yakınında no man’sland bir toprak parçasında kendi ülkesini kuran Yozgatlı  Osman Kalın’a  oradan tiyatro ve sanat alemine, mizaha  onun tabiriyle  “mizafiyet teorisi”ne gülmenin şenliğinden, gülmenin muktedirleri ürküten gücünden; zalimleştikçe kaskatı kesilip  gülemeyenin, kasım kasım kasılırken suratındaki mimikleri kaybedip  gülene ve güldürene düşman kesilenin; Çetin Altan üstadın bir zamanlar söylediği “önemli olan ama değerli olamayanların” ve dahi bu hayatın Sevgili Yalçın Baykul’la karşılaştırdığı onlarca figür ve karakterin oluşturduğu “insanlık komedyası”ndan çok çeşitli, çok zengin, çok fıkır fıkır sahneler bulabileceğimiz bu “insan”la dolup taşan öyküler yalın, şaşırtıcı, içten, haylaz bir üslupla okurlarına kavuşuyor bu kitapla.

YAŞAR AKALIN

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER