Sağlıklı yaşlanma için 8 önemli alışkanlık
SAĞLIKBireylerin yaşam sürelerini uzatacak ve yaşlılık dönemlerini daha sağlıklı geçirmelerini sağlayacak hayat tarzı alışkanlıklarının önemi her geçen gün artıyor. Bunun sonucunda da kaliteli uzun ömür anlamına gelen Longevity yaklaşımının giderek popülerleştiğine dikkat çeken Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi’nden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Zahide Karaca, “Bir yandan ömür uzunluğunu artırırken bir yandan da yaşlılık döneminde kişinin yaşam standartlarının düşmemesini amaçlayan Longevity trendi; biyoteknoloji, genetik, beslenme bilimi ve yapay zekâ gibi alanlardaki gelişmelerle şekillenmeye devam ediyor” şeklinde konuştu.
Uzun ve sağlıklı bir ömür büyük ölçüde yaşam tarzı alışkanlıklarına bağlı. Dengeli beslenme, düzenli fiziksel aktivite, yeterli uyku ve stres yönetimi gibi temel faktörlerin kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Anadolu Sağlık Ataşehir Tıp Merkezi’nden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Zahide Karaca, “Oxford Üniversitesi’nin geniş çaplı bir çalışması, çevresel faktörler ve yaşam tarzı koşullarının, sağlıklı yaşlanma üzerinde genetik etkenlerden yaklaşık 10 kat daha etkili olduğunu gözler önüne seriyor. Longevity; bilimsel gelişmeler ve bilinçli yaşam tarzı değişiklikleriyle, sağlıklı yaş alma konusunda bireylere rehberlik eden önemli bir yaklaşım” dedi.
Longevity teknolojik gelişmeler ışığında ilerliyor
Longevity’nin son yıllardaki teknolojik ve tıbbi gelişmelerle birlikte dikkatleri üstüne çektiğini ifade eden Karaca, “Biyoteknoloji ve genetik çalışmalar, hücresel gençleşme ve yaşlanma karşıtı tedaviler geliştirmeyi hedefliyor. Zaman kısıtlı beslenme ve anti-inflamatuar diyet gibi yaklaşımlar ise hücresel onarım süreçlerini destekleyerek yaşlanmayı geciktirebiliyor. Stres yönetimi teknikleri ve zihinsel esneklik, yaşlanmanın en büyük nedenlerinden biri olan kronik stresin etkilerini önemli ölçüde azaltıyor. Düzenli uyku saatleri ve uyku hijyenine dikkat etmek, beyin sağlığını koruyarak yaşlanma sürecini yavaşlatıyor. Son olarak yapay zekâ destekli sağlık takibi gibi teknolojik gelişmeler de kişiselleştirilmiş sağlık yönetimi sağlayarak yaşlanma sürecini olumlu etkiliyor. Longevity kavramının içini dolduran bu alt başlıklar geliştikçe, trende verilen önemi de artıyor” dedi.
Çevresel faktörler genetiğin önüne geçiyor
Sağlıklı yaşlanmanın genetik ve çevresel unsurların etkileşimiyle şekillenen karmaşık bir süreç olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Zahide Karaca, “Bazı genetik değişiklikler yaşlanmayla bağlantılı hastalıklara yol açabilse de bu faktörlerin etkisi tek başına sınırlıdır ve çevresel etmenlerle etkileşim içindedir. Bilimsel araştırmalara göre, genetik faktörlerin yaşam süresi üzerindeki etkisi yaklaşık yüzde 20-30 iken, çevresel faktörlerin yüzde 70-80 oranında belirleyici olduğunu ortaya koyuyor. Bu sonucun hastalıkları önleme açısından halk sağlığı politikaları ve bireysel müdahaleler konusunda önemli bir fırsat sunduğunu söylemek mümkün” açıklamasında bulundu.
Eğitim seviyesi, yaşam süresini artırabilir
Eğitim seviyesi gibi sosyoekonomik faktörlerin de yaşlanma hızını etkileyebileceğini belirten Uzm. Dr. Karaca, “Columbia Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırma, yüksek eğitim seviyesinin biyolojik yaşlanmayı yavaşlattığını ve yaşam süresini uzattığını ifade ediyor. Ek olarak bir başka önemli madde olan fiziksel aktivitenin de bireysel, psikososyal ve çevresel özelliklerle doğrudan ilişkili olduğunu biliyoruz. Özellikle, içinde yaşanan çevrenin fiziksel aktiviteyi teşvik edici olması, yaşlı bireylerin aktif ve sağlıklı kalmalarını olumlu etkiler” dedi.
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Zahide Karaca, sağlıklı yaş almayı desteklemek için kazanılması gereken 8 önemli alışkanlıktan bahsetti:
Dengeli beslenme: Sebze, meyve, tam tahıllar, baklagiller ve sağlıklı yağlar açısından zengin bir diyet, kronik hastalık riskini azaltarak yaşam süresini uzatabilir. Beslenme alışkanlıklarının özellikle 40 ve 60’lı yaşlarda kişinin yaşam tarzı risklerine göre yeniden düzenlenmesi çok önemli. Düzenli fiziksel aktivite: Haftada en az 150 dakika orta düzeyde aerobik egzersiz ve kas güçlendirme çalışması, kardiyovasküler sağlığı destekler ve biyolojik yaşlanmayı yavaşlatır. Yeterli ve kaliteli uyku: Her gece 7-9 saat uyku, bağışıklık sistemi ve bilişsel fonksiyonlar için kritik öneme sahip. Stres yönetimi: Meditasyon, nefes egzersizleri ve doğada zaman geçirmek gibi aktiviteler stres seviyesini düşürerek genel sağlığı destekler. Sosyal bağlantılar: Aile ve arkadaşlarla güçlü ilişkiler, duygusal destek sağlayarak yaşam memnuniyetini artırır. Düzenli sağlık kontrolleri: Erken teşhis ve önleyici tedbirler, kanser gibi ciddi hastalıklarda bile kesin tedavi şansı yaratabilir. Zihinsel aktiviteler: Yeni beceriler kazanmak ve yaratıcı uğraşlarla vakit geçirmek, bilişsel rezervi artırarak demans riskini azaltabilir. Zararlı alışkanlıklardan kaçınma: Sigara ve aşırı alkol tüketiminden uzak durmak, kanser başta olmak üzere birçok hastalığa karşı koruma sağlar.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
İlginizi Çekebilir