© Alevi Haberler

Özkan: İmamoğlu’nun samimiyeti konusunda kuşkuluyum!

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Dini Kurum ve Topluluklarla İlişkiler Şube Müdürlüğü'nün yönetmeliğini onaylaması İmamoğlu taraftarı medyada “cemevlerinin ibadethane olarak kabul edildiği” şeklinde sunuldu. Bu duruma tepki gösteren İstanbul Horasan Erenleri Cemevi Derneği Başkanı Ali Rıza Özkan, “tek bir cemevi dahi yaptırmayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın Alevi Bektaşilere karşı samimi yaklaştığı konusunda kuşkularımız vardır” dedi.

12 Eylül 2024 günü toplanan İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin aldığı bir karar tartışma yarattı.

Dini Kurum ve Topluluklarla İlişkiler Şube Müdürlüğü'nün çalışma usül ve esaslarına ilişkin yönetmeliğin oylanarak kabul edilmesi, İmamoğlu medyası tarafından “cemevlerinin ibadethane olarak kabul edildiği” şeklinde duyuruldu.

Söz konusu yönetmelik daha önce, içeriğinde cemevleri tanımlaması olmadığı halde, yetkisizlik gerekçesiyle iki kez reddedilmişti.

Daha önceki görüşmelerde olmayan bir madde, 12 Eyül 2024 tarihinde toplanan meclise sunulan yönetmelik taslağına eklendi.

16 Mayıs 2024 tarihinde toplanan meclise sunulan taslakta tanımlar bölümünde olmayan “ç) İbadethaneler: Cami, mescit, cemevi, kilise, sinagogu (havra),” maddesi ile genel anlamda “dini kurum ve topluluklar” kavramı “ibadethaneler” kavramı ile değiştirilmiş oldu. Ancak, yönetmeliğin diğer maddelerinde “dini kurum ve topluluklar” kavramı da aynen muhafaza edildi.

İŞTE, YENİ ŞUBENİN GÖREVLERİ

Dini Kurum ve Topluluklarla İlişkiler Şube Müdürlüğü’nün görev alanı ise yönetmelikte şöyle tanımlanıyor:

MADDE 6- (1) Şube Müdürlüğünün görevleri şunlardır:

a) Dini kurum ve topluluklardan gelen teklif, görüş ve talepleri incelemek, değerlendirmek ve ilgili Kurum birimlerine iletilmesini sağlamak ve takibini yapmak,

b) Kamu hizmetinin tarafsızlığı ve eşitlik ilkesi gözetilerek dini kurum ve topluluklara ait ibadethaneler için bina ve tesis yapılması, bu bina ve tesislerin bakımı ve onarımına yönelik talepleri değerlendirmek, yapmak ve gerektiğinde ilgili Kurum birimlerine iletmek ve takip etmek,

c) Dini kurum ve topluluklara ait ibadethaneler için gerekli malzeme desteğini sağlamak,

ç) Dini kurum ve toplulukların eğitim ve kültür faaliyetlerinin desteklenmesi ve geliştirilmesine yönelik inanç grupları, sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumlarıyla ortak çalışmalar yapmak ve etkinlikler düzenlemek veya dini kurum ve toplulukların etkinliklerine gerekli desteği sunmak.

d) Dini kurum ve topluluklara ait ibadethaneler arasında ayrıma yol açacak karar ve işlemler tesis etmekten kaçınmak, dini kurum ve toplulukların kamusal hizmet ve olanaklardan eşit bir şekilde yararlanabilmeleri için gerekli tedbirleri almak.

ÖZKAN: CEMEVLERİ İBADETHANEDİR!

Konuyla ilgili olarak görüşlerini açıklayan İstanbul Horasan Erenleri Cemevi Derneği Başkanı Ali Rıza Özkan, meclisin aldığı kararın “cemevlerinin ibadethane olarak kabul edildiği” şeklinde lanse edilmesine tepki gösterdi.

Cemevlerinin hukuken zaten ibadethane olduğunun altını çizen Özkan, “Konu aslında bir müdürlük olduğu halde, sanki konu cemevleriymiş gibi sunulması siyaseten de etik bir davranış değildir” sözleriyle, medyanın haberi “İmamoğlu tarafından Alevilere lütuf bahşedilmiş gibi” sunmasını eleştirdi.

Özkan’ın açıklamaları şöyle:

“Cemevleri ibadethanedir. Birincisi, Alevi Bektaşiler o mekanı ibadethane olarak tanımlayıp ibadethane olarak kullandıkları için cemevleri ibadethanedir.

İkincisi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 46. maddesine göre, mahkeme kararları bağlayıcıdır. “Âkit devletler, taraf oldukları davalarda Mahkemenin nihai kararına uymayı taahhüt” etmişlerdir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 90. Maddesi de “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır” hükmünü içerir. Dolayısıyla, cemevlerinin ibadethane olduğu zaten mahkeme kararıyla tescil edilmiştir.

Üçüncüsü ise, 2022 yılında yapılan düzenlemelerle yürütme kurumuna ve belediyelere “diğer ibadethanelere verdiği hizmetin aynısını” cemevlerine de götürme yükümlülüğü getirilmiştir.

Örneğin cemevi yapmak, cemevlerinin bakım ve onarımını yapmak, temizliğini yapmak, ücretsiz su temin etmek vb belediyelere ve büyükşehir belediyelerine yasa ile yükümlülük olarak tanımlanmıştır.

ÖZKAN: ALEVİLER ÜZERİNDEN UCUZ SİYASET YAPILMASIN!

Dolayısıyla, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulmak istenen Dini Kurum ve Topluluklarla İlişkiler Şube Müdürlüğü üzerinden “cemevlerinin ibadethane olarak kabul edildiği” şeklinde ilişkilendirilmesi tamamen polemik yaratmak amaçlıdır ve “ucuz siyaset” kategorisinde değerlendirilmelidir.

İBB cemevlerine samimi olarak hizmet vermek istiyorsa, mutlaka böyle bir kuruma da ihtiyaç yoktur.

Zaten yasalar belediyelere verecekleri hizmetlerin çerçevesini belirlemiştir.

Ancak, biliyoruz ki, Ekrem İmamoğlu önceki ve içinde bulunduğumuz görev dönemlerinde bol bol cami yapmakla övünürken tek bir cemevi dahi yaptırmamıştır.

Ayrıca, bugüne kadar da açıklanmış herhangi bir cemevi inşa projesi de yoktur.

Bizim itirazımız elbette ki, cami yapılmasına değildir. Ancak İmamoğlu’nun, başkan olmasında büyük rolü olan Alevi Bektaşilere hizmet borcu olduğunu da hatırlatmak görevimizdir.

Açık söyleyeyim, tek bir cemevi dahi yaptırmayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın Alevi Bektaşilere karşı samimi yaklaştığı konusunda kuşkularımız vardır.

İBB gerçekten samimi ise, öncelikle Temizlik İşleri, Sosyal Hizmetler, Fen İşleri ve benzeri dairelerden yürütülecek işler için Alevi kuruluşlarını neden Mezarlıklar Müdürlüğü ile muhatap olmaya zorladığını açıklamalıdır.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER