Hüseyin Mat mahkemede hesap verebilecek mi?
DÜNYAAlevihaberler.com.tr olarak Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu 16. Olağan Genel Kurulu Denetim Raporu’ndan bazı bölümleri yayınlamamız, Alevi Bektaşi toplumunda deprem etkisi yarattı. Ancak, başta Hüseyin Mat olmak üzere, inkarcı çevreler belgelerle cevap vermek ve Alevi Bektaşilerin sorularını makul kanıtlarla cevaplamak yerine, yine her zaman yaptıkları yönteme başvurdular ve bize hakaret ederek, itibarsızlaştırma yoluna giderek, topluma algı operasyonu yapmayı seçtiler.
Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) Almanya’nın Neuss şehrinde, 19 ve 20 Ekim tarihlerinde 16. Olağan Genel Kurulu’nu yaptı.
AABF 16. Olağan Genel Kurulu’na sunulan Denetim Kurulu raporu önceki yönetimi ve genel başkanlık koltuğunda oturan Hüseyin Mat’ı mahkemeye düşürecek bilgi ve tespitleri içermesine rağmen, üzerinde tartışılması engellendi.
DENETİM KURULU RAPOR NÜSHALARINI TOPLATTILAR
Eski yönetim ekibi daha da ileri giderek, Crown Plaza Hotel’deki genel kurul salonunda masalardan bütün denetim kurulu raporlarını topladılar. Her delegenin edinme ve bulundurma hakkı olmasına rağmen, denetim kurulu raporunu dakikalar içerisinde adeta yok ettiler!
Halbuki, genel kurul delegelerinin hepsinin orada dağıtılan resmi evraklara erişim, sahip olma ve bulundurma hakkı vardır.
Eski yönetim, kimsenin itiraz etmeyişini istismar ederek, kendince denetim kurulu raporunda yer alan iddiaları unutulmasını sağlamak için, hızla salonda bulunan bütün kopyaları toplayarak önlem almıştı!
DENETİM KURULU RAPORUNUN TARTIŞILMASI ENGELLENDİ
Hüseyin Mat, raporların toplatılmasından sonra yaptığı Zazaca konuşmada, Denetim Kurulu üyelerine karşı ağza alınmayacak ve kavgaya sebep olacak sözlerle saldırdı.
Mat, Denetim Kurulu üyelerini “Ebu Suud’un sofrasına oturanlar” olarak tanımlayarak onlara hakaret etti!
Rakiplerine karşı her türlü hakaret ve iftirayı ölçüsüz bir üslupla yapabildiğini daha önceki deneyimlerimizden bildiğimiz için, Mat’ın kapasitesi ve insani vasıflarıyla davranışı arasında tezat görmesek de, genel kurul salonunda özellikle de konuştuklarını anlayan vicdanlı bazı insanlar itiraz ettiler.
Mat, denetim kurulu raporuna cevap vererek delegeleri ikna etmek yerine, bölgecilik, hemşehricilik ve aşiretçilik yaparak ortamı daha da germeyi seçti.
DENETİM KURULU RAPORUNDAN ÖNCE BİZ UYARMIŞTIK
Denetim Kurulu raporu, AABF’nin sadece mali değil, tüm çalışmalarını mercek altına alıyor.
AABF tüzüğü ve genel teamül gereği, denetim kuruluna yönetim kurulunu denetleme yetkisi vererek, genel kurullarda veya olağanüstü durumlarda sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerinin sekteye uğramasını önlemek amacına hizmet eder.
Nitekim, 16. Olağan Genel Kurul’a sunulan denetim kurulu raporu da pek çok noktada 2021-2024 döneminde görev alan yönetim kurulu üyelerini faaliyetlerinden övgüyle söz ediyor.
Ancak, 6 Şubat 2023’te yaşanan deprem felaketinin ardından Almanya’da düzenlenen bağış kampanyasında toplanan paranın harcanma yöntemlerine ve bağış toplama hedefine uygunluğu konusunda da tespitler yapıyor.
AABF’yi yakından takip edenler bilecektir ki, Hüseyin Mat deprem bağışlarının miktarı konusunda farklı zamanlarda farklı meblağlar açıkladı.
Ancak, 11 Mart 2023 tarihinde Mannheim’da yapılan AABF YK toplantısında, Mat, kendince bazı gerekçeler sıralayarak, deprem bağışlarının “uzun soluklu projelerde” değerlendirileceğini açıklamıştı!
AABF YK tarafından hazırlanan bir belgede, o tarihe kadar toplam 1.814.442, 30 Avro bağış toplandığı halde, bu bağışların sadece 510 bin Avroluk kısmının depremzedelere ulaştırıldığı açıkça görülüyordu.
Nitekim, o dönem yaptığımız haberde de, AABF’nin kendi belgeleriyle kabul ettiği durumun federasyonu ve yönetim kurulu üyelerini sıkıntıya sokabileceğini vurgulayarak uyarmıştık.
Mat, o dönemde de, belgelere dayanan haberlerimize en hafifi “iftira, kasıtlı haber” olan hakaretlerle cevap vermişti.
DENETİM KURULU RAPORUNDA NE VAR?
Denetim Kurulu raporunda yapılan tespitlerden en vahimi ve mahkemede hesap verilmesi en zor olacak konu, Hüseyin Mat’ın tek yetkili olarak deprem bağışlarının ödeme trafiğini düzenlemesi.
Bağışların kişilere ödeme yoluyla yapılması ikinci en büyük sorun olarak görünüyor.
Bağışları amacı dışında harcamak suçtur.
Hiçbir mahkeme, toplanan bağışların hangi gerekçe ile olursa olsun, bireylere ödemeler yoluyla harcanmasını “hayatın olağan akışı” içerisinde değerlendirmez.
Aynı şekilde, deprem bölgesinde olmayan cemevlerine yapılan ödemelerin gerçekten depremzedelere ulaşıp ulaşmadığını kuruşu kuruşuna kanıtlayamazsanız, bu da suç kapsamına girecektir.
Depremzedeler için toplanan bağışların yine depremzede konumunda olduğu tartışma konusu yapılamayacak açıklıkta kurumlara yapılması gerekir.
5 BİN OKUL ÇANTASI DAĞITILDI MI?
Denetim Kurulu raporunda en kritik tespitlerden birisi de dağıtıldığı iddia edilen okul çantalarıyla ilgili.
AABF’nin kendi medyası ve bağlantılı medyasında tek bir kelime ile dahi yer almayan bu “proje”nin gerçekliği konusunda ciddi bir inanırlık sorunu vardır.
AABF böyle bir kampanya yaptıysa neden bunu medyada tanıtmadı?
AABF’nin kendi sosyal medyasında ise, sadece Mersin Cemevi’nde dağıtılan ve malzemelerin ne olduğunun kesinlikle görülmediği bir paylaşım yapılmış.
5 bin okul çantasının dağıtıldığı sorusunun dışında, yapıldığı iddia edilen ödeme de sorunlu.
Denetim Kurulu raporuna göre, okul çantaları için tam 269.940,52 Avro ödenmiş. Bu hesaba göre, her bir çantanın fiyatının 53,18 Avro olması gerekiyor ki, en lüks marka okul çantaları bugün dahi bu fiyata satılmıyor!
Bu noktada, Hüseyin Mat’ın bu çantaların nereden alındığını, markasını açıklaması gerekiyor.
Satıcı tarafından fiyatın Hüseyin Mat’ın iradesi dışında şişirildiğini kabul etsek dahi, kendisine emanet edilen bağışları amaca uygun dağıtmadığı konusunda kanaatin olumsuz olması şaşırtıcı olmayacaktır.
MADIMAK BELGESELİ İÇİN HARCAMALAR OLAĞAN DEĞİL
Denetim Kurulu’nun 16. Olağan Genel Kurula sunduğu raporun en ilginç tespitlerinden birisi de, Madımak belgeseli için harcandığı iddia edilen parayla ilgiliydi.
Denetim Kurulu belgeselin yönetmen Ümit Kıvanç’ın “çok küçük bir rakam” ödeme aldığını ve toplamda belgeselin 496 bin Avro maliyeti olduğunu tespit ediyor.
Bu durumda herkes haklı olarak, 31 yıl önce çekilmiş görüntülere dayanan ve tanıklıklarla zenginleştirilen bu belgesel için hangi harcama kaleminin böylesi uçuk bir rakamı oluşturduğunu merak ediyor.
Bu soruyu Denetim Kurulu üyeleri de sormuşlar ve karşılarına “çalışanlara yapılan ödemeler” çıkmış.
Türkiye’de her aklı başında ve sinema sektöründeki maaşları bilen insan bilir ki, bir sinema filminde dahi 17 milyon TL çalışanlara ödeme çıkmaz!
Sanatsal nitelikleri nedeniyle aldığı ödemeler set çalışanlarından fazla olan, örneğin bir Şahan Gökbakar veya Cem Yılmaz tarafından çekilen pahalı bir filmde dahi böyle bir ödeme rakamına ulaşmak çok zordur.
HÜSEYİN MAT MAHKEMEYE KOŞUYOR!
Bu durumda, Hüseyin Mat’ın tüm kamuoyunu ikna edecek bir açıklama yapması “normal” ve “hayatın olağan akışına uygun” değil midir?
Ancak, Hüseyin Mat sorumluluktan kaçarken, kendisine soru yöneltenlere hakaret etmeyi, iftira atmayı, konuyu saptıracak iddialarla kendi tabanını yanıltmayı seçiyor.
Daha da ileri giderek, hesapları incelemesi mümkün olmayan bazı “yandaş” örgütlere kendisine destek açıklaması yaptırıyor.
30 Kasım 2024 tarihinde Başkanlar Divanı’nı toplantıya çağırarak, hesap vermek yerine, onları da kendi yaptıklarına ortak etmeyi tercih ediyor.
Şimdiden uyarıyoruz: Denetim Kurulu raporuna karşı ortak açıklama yapacak olanlar, mahkemede de ortak suçlu (Mitbeschuldigte) olarak sanık sandalyesine oturmayı peşinen kabul etmiş sayılır.
Genel Kurulun onayladığı Denetim Kurulu raporuna karşı ancak mahkeme yoluyla aklama sağlamak mümkündür. Bunun dışındaki tüm girişimler davanın seyrine göre, suç sayılabilir.
Bizim Hüseyin Mat’a tavsiyemiz, hukuka bağlı olduğunu göstermesi, Denetim Kurulu raporunde yer alan tespitlerle ilgili elindeki tüm belgeleri kamuoyu ile paylaşmasıdır.
“Kontra haber siteleri” diyerek, haber yapanları karalayabilirsiniz ama, gerçekler yine de açıklanmayı bekleyecektir.
Ulusalcı, faşist, ajan, Muaviye vs. ne derseniz deyiniz; Alevi Bektaşi toplumu size soracaktır:
1- Gerçekten tanesi 53,18 Avro’ya okul çantası aldın mı? Aldıysan nerede dağıttın, neden haber yaptırmadın?
2- Madımak belgeseline harcadığını iddia ettiğin 496 bin Avro’yu gerçekte kime ve nasıl ödeme yaptın?
3- Burs aldığı iddia edilen çocukların gerçek şahıslar olup olmadığını kanıtlayabilir misin ve tek tek her birine yapılan ödemelerin belgeleri nerede?
Hüseyin Mat’a son tavsiyemiz, şimdiden elindeki belgeleri iyi korumasıdır.
Eğer, Köln’de bu iddialar dava konu olursa, mahkemeyi ikna edebilmek için epeyi zorlanacağı şimdiden anlaşılıyor.
İlginizi Çekebilir